T24 - Sualtında kalacak denilen Hasankeyf'te restorasyon başlatıldı! 'Eserler ne olursa olsun onarılmalı' diyen Kültür Bakanı Günay: Hasankeyf yok olsun istemem ama hayat acımasız, devlet katı... “Bize yap dediler, yapıyoruz. Madem sular altında kalacak neden yapılıyor, biz de bilmiyoruz” diyor Hasankeyf’teki Zeynel Bey Türbesi’nde güçlendirme çalışmaları yapan ustalardan biri. Son günlerde tarihi kent Hasankeyf’teki eserlerde yoğun bir çalışma başlatıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı kökleri binlerce yıl öncesine dayanan, yıllardır bakımsızlıktan ayakta durmaya zorlanan eserlerin güçlendirilmesi için çalışma başlattı. Hükümet ise Ilısu Barajı’nın yapılması konusunda kararlı. İhaleye verilen eserlerin güçlendirme çalışmaları başladı ancak ortada Ilısu Barajı yapılırsa eserlerin ne olacağına dair net hiçbir koruma projesi yok! Eserlerdeki çalışmaları görenlerin akıllarına da şu soru geliyor: ‘Madem sular altında kalıp yok olacak ya da taşınacak. O halde bu eserler neden onarılıyor? Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay bu soruya şöyle cevap veriyor: “Hasankeyf yok olsun istemiyorum ama hayat acımasız.” Hasankeyf cıvıl cıvıl Bir yanda uluslararası akademisyenlerin katılımıyla bilimsel konferans yapılıyor, diğer yanda bir grup Çinli kenti ziyaret ediyor. Kaleye çıkan öğrencilerin kimi kolbastı oynuyor, kimi halay çekiyor. Baharın simgesi rengârenk çiçekler, dört bir yanı süslüyor. Birkaç yüz metre ötede ise onlarca yabani at Dicle’nin kıyısından su içiyor. Hasankeyf Kalesi, Büyük Saray, El Rızk Camii, Artuklu Köprüsü, Zeynel Bey Türbesi, İmam Abdullah Türbesi yüzlerce, binlerce yılın çatlaklarına rağmen inatla ayakta duruyor. Muğla Üniversitesi’nden Doç. Dr. Adnan Çelik’in verdiği bilgilere göre, Hasankeyf’in kesintisiz olarak sadece yazılı tarihi 3 bin 4 bin yıl öncesine uzanıyor. Ancak bu geçmişi 12 bin yıl öncesine kadar götürenler de var. Artuklu, Eyyübi, Akkoyunlu, Osmanlı’dan eserler yer alıyor dört bir yanda. Kimi bakımsızlıktan yok olmuş, kimi yok olmak üzere. Hasankeyf’te eserler için ilk kez bir güçlendirme çalışması başlatıldı. İlk olarak da 15. yüzyılda Akkoyunlular döneminde yapılan Zeynel Bey Türbesi’ne iskele kuruldu. Hemen yanındaki ‘Hamam’ın yıkılan taşları yeniden döşeniyor. Kültür Bakanlığı’ndan Hasankeyf’teki eserlerin restorasyon ve güçlendirme ihalesini alan şirket yöneticileri konuşmak istemiyor. Hamamın eski yapısına uygun taşları büyük bir itinayla seçen Ali usta şunları söylüyor: “Buraya Batman’dan geldim. Çalışmaya geldik.Hasankeyf sular altında kalacakmış. Neden yapıyoruz bunu pek de anlamıyorum.” Zeynel Bey Türbesi’nde çalışan başka bir işçi de, Hasankeyf’in sular altında kalması istemediğini söylüyor. Çalışmaları sürdüren ve adını vermeyen bir uzmansa, Hasankeyf’in sular altında kalsa da kalmasa da bu eserlerin her an yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ve güçlendirme çalışmasının yapılmasının çok doğru bir adım olduğunu belirtiyor. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Orası çok büyük bir proje. Yıllara dayanan bir geçmişi var. Hasankeyf bunun dallarında birisi sadece. ‘Hasankeyf baypas edilerek bu proje devam edemez mi acaba?’ diye girişimde bulundum ‘olmaz’ dediler. Teknik olarak size böyle cevap verildiği zaman yapabileceğiniz bir şey yok. Orada iki kot var. Üst kottakilerde bir şey yok onlar düzenlenip kendilerine kalacak. Aşağıdakilerden de hangileri taşınabilir, hangileri taşınamaz ve yerinde kalacak, onunla ilgili bir çalışma yapıyoruz. Taşınacak olanları da iyileştirme çalışmaları yapıyoruz. Çünkü o haldeki taşırken bile darmadağın olabilir. Önce bakım yapılması sonra taşınması lazım. Bazıları ‘Madem taşıyacaksınız bunları neden iyileştirme yapıyorsunuz’ diyorlar. Taşıyamazsınız. O kadar bakımsız, o kadar darmadağın, o kadar çözülmeye hazır ki taşımaya kalktığınız anda elinizde bir toprak yığıntısı kalır. Onun için iyileştirme çalışması ve tespit çalışması beraber yürüyor.” ‘Onlar aceleci bizimkiler ağır’ Kültür Bakanı Günay, Hasankeyf için Çevre Bakanlığı ile zaman zaman toplandıklarını söylüyor: “Biz Hasankeyf için Çevre Bakanlığı ile toplanıyoruz arada bir. Onlar çok aceleci, bizimkiler de tam tersi yavaş hareket ediyor. Ben Hasankeyf’in yok olmasını istemiyorum tıpkı ‘Emek Sineması’ gibi. Ama hayat başka bir katılık ve acımasızlıkta. Yani Hasankeyf’le ilgili koca bir su projesi var. DSİ sürekli ‘şu çapta suya ihtiyacımız var’ diye sürekli önümüze getiriyorlar. Normal olarak onlar yapma konusunda aceleci bizim arkadaşlar da koruma konusunda dikkatli. Acele ile dikkat arasında bir dengede götürmeye çalışıyoruz. Keşke yok olamasa. Bir baraj projesi yapıyoruz bir şehrimiz suyun altında kalıyor. Hatıralar kalıyor. Devlet biraz katı.” Hasankeyf, sular altında kalır mı kalmaz mı? Belli değil. Gerçek şu ki, doğru dürüst hiçbir yatırım olmasa bile Hasankeyf’i görmek için her hafta binlerce turist bölgeye akıyor. Sınır: Minarenin şerefesine kadar... Ilısu Baraja yapılırsa Hasankeyf’in ne kadarının sular altında kalacağı -tamamı, yarısı, bir kısmı- zaman zaman tartışma konusu oluyor. Hasankeyf’te kurtarma çalışmalarını yürüten Prof. Dr. Zeynep Ahunbay’a göre Hasankeyf’te su altında kalacak ‘aşağı Hasankeyf’, Hasankeyf’teki eserlerin yaklaşık yüzde 60-70’ini kapsıyor. Sular altında kalacak eserlerden bazılar şöyle: * Zeynel Bey Türbesi etrafındaki harabeler * Hamam * El-Rızk Camii (Hasankeyf’in merkezinde bulunan ve halen ibadete açık olan caminin minaresindeki hoparlörlere kadar sular gelecek) * Kilise harabesi * Sultan Süleyman Camii * Avlusundaki sondajda kalkolitik seramikler bulunan Koç Camii * Kızlar Camii ve etrafındaki türbe, dükkânlar * İmam Abdullah Türbesi.