Şule Çet davası | Bilirkişi heyeti: Bulgular cinsel saldırıya işaret ediyor

Şule Çet davası | Bilirkişi heyeti: Bulgular cinsel saldırıya işaret ediyor

Üniversite öğrencisi 22 yaşındaki Şule Çet’in geçen yıl Ankara’da bir plazanın 20. katından düştüğü iddia edilerek şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmesi ile ilgili davanın dördüncü duruşması bugün Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada bilirkişi heyeti sanık beyanlarının gerçeklerle uyuşmadığını ifade ederken bulguların cinsel saldırıya işaret ettiğini belirttiler. Sanık Çağatay Aksu da davanın takibini yapan sosyal medya hesabını hâkime şikâyet etti. Sanıkların tutukluluğunun devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 20 Kasım'a erteledi

Dörcüncü duruşmayı izlemek için gelenlerin diğer duruşmalara göre daha kalabalık olduğu ve iki salonun birleştirildiği aktarıldı.

Duruşmanın başlamasıyla sanık avukatları Şule'nin tanık olarak dinlenen  arkadaşına, Şule'nin sevgilisiyle arasının neden bozuk olduğunu sordu.

Tanığın dinlenmesinin ardından bilirkişi heyeti dava kapsamında olay yeri canlandırması yapıldığını, cam ile sehpa arasındaki mesafenin ölçülmediğini ve bunun önemli bir ayrıntı olduğunu aktardı. Heyet konu hakkında şunları söyledi:

Bilirkişi heyeti: Olayın sanıkların anlattığı gibi olmadığı görülmekte

"Şule kendini öne doğru attıysa düşmesi çok hızlı olacaktır. Sanık asılı gördüğünü söylüyor Şule Çet'i ancak bu ihtimal çok düşük. Olayın sanıkların anlattığı gibi olmadığı görülmekte. Şule Çet'in balıklama atlamış olduğunu göz önünde bulundurursak bu şekilde atlayabilmesi iki seçenek vardır: Ya direkt balıklama olarak atladı ya da sehpaya basarak atladı. Fakat sehpada hiçbir ayak izi yok. Diğer seçeneği göz önünde bulundurduğumuzda sanığın 'kurtarmaya çalıştım' ifadesi şüpheli olduğunu görürüz çünkü eylem o an saniyeler içinde gerçekleştirmiştir ve bu kadar kısa bir süre içinde kurtarmaya çalışmak mümkün değildir. Şule'nin kafası vücudundan önce yere temas ediyor. Şule Çet düştüğü anda ayakkabı ayağında değil. Düştükten sonra ayakkabının Şule'nin kolunun altında bulunması mümkün değil

"Şule'nin atıldığında yarı çıplak olduğunu düşünüyoruz bu da cinsel şiddetin olduğu iddiası ile bütünlüklü bir veri"

Şule'nin düştükten sonra kıyafetlerinin boynuna kadar katlanmış diyelim ki sehpaya çıktı ellerini koydu ama parmak izi yok. Sanık tutmaya çalıştı ve düştü, bu şekildeyken kıyafetin kıvrılması mümkün değil. Şule’nin atıldığında yarı çıplak olduğunu düşünüyoruz. Bu da cinsel şiddetin olduğu iddiası ile bütünlüklü bir veri. Olay yeri canlandırması üzerine bilim insanın davadaki açıklamasında "atlama pozisyonu için pencerede parmak izi olması gerekiyor ancak incelemelerde bulunamadı. Şule'nin iç çamaşırı katlanmış. Bu düşme ile ilgili olamaz. Bu Şule'nin atılmadan önce yarı çıplak olduğunu kanıtlıyor. Düşme durumlarında noktasal kanamalar olur. Dosyanın geneline bakıldığında sıyrıklar ve maddi bulgular cinsel saldırıya işaret ediyor. Gazi Üniversitesi psikiyatri bölümü Şule'nin intihar edecek bir ruh halinde olmadığını da raporladı.

"Sanıkların anlatımında eksik olan bir şeyler var"

Sanık göğsünün cama çarptığını ve diğer eliyle Şule Çet'in bacağını tuttuğunu belirtiyor. Ardından da Şule ile kısa bir konuşma sonrasında Şule’nin ellerinden kaydığını belirtiyor. Ancak Şule’nin bedeninin bulunduğu nokta serbest düşmeye uygun değildir. Olay yeri keşfinde halının, sehpanın ve diğer eşyaların konumuna baktığımızda sanıkların dediği gibi orada bir olaya müdahale etme çabası olmadığını görüyoruz. Dolayısıyla bu anlatımlarda eksik olan şeyler var."

Sanık Çağatay Aksu'nun, "19 pencere daha var aşağıdaki pencerelerden birine çarpmış olamaz mı?" sorusuna heyet, görüntülerde açık pencere olmadığı cevabını verdi.

Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım da, Şule'nin sosyal medya paylaşımlarında sorun görülmediğini, 13 yaşında annesini kaybetmesine rağman hayata sıkı sıkıya bağlı biri olduğunu belirtti. Hazırlanan rapor kapsamında bu konuda iddia edilen her şeyin çürütüldüğünü kaydetti.

Sanık Çağatay Aksu da, "Şule'nin ev arkadaşı Lilia psikolojisi bozuk değildi diyor. Çok normal değil mi eve çıkacağı insana psikolojik sorunlarından bahsetmemesi? Ayrıca ben de söylenenlere karşı çıkmıyorum, Şule mutluydu, keyifliydi" dedi.

Sanık Aksu, "Şule Çet için Adalet" hesabını hâkime şikâyet etti

Sosyal medya yüzünden tutuklandıklarını söyleyen sanık Çağatay Aksu, bir gecede 11 milyon mesajın atıldığını belirtti. Aksu daha sonra "Şule Çet için Adalet" hesabını ve #ŞuleÇetİçinAdalet hastagini hâkime şikâyet etti.

Sanık Aksu, insan içine çıkamadığını belirterek, "Tahliye değil, beraat istiyorum. Beraat olacağım, eminim” dedi. Bunun üzerine Şule'nin babası İsmail Çet, “Çıkıp da başkalarının kızlarını mı bu hale getireceksiniz?" dedi

Sanık avukatı: Duruşmalarda yuhlanıyoruz; bu nedenle kapalı celse istemiştik

Sanık avukatı ise Şule'nin psikolojik durumu hakkındaki raporun avukat Umur Yıldırım'ın beyanlarına göre hazırlandığını, raporu kabul etmediklerini söyledi. Avukat, "Bu dava sosyal medya nedeniyle buralara kadar geldi. Duruşmalarda yuhlanıyoruz. Bu nedenle kapalı celse istemiştik" dedi.

Sanık Berk Akand'ın avukatı Paşa Büyükkayaer, "Müvekkilim Çağatay'ın bardak yıkadığını söyledi. Bildiği, gördüğü her şeyi açıkça anlattı. Psikolojik durum ile ilgili rapora itirazımız yok. Psikolojisinin bozuk olup olmadığı tartışılıyor. Bunun bir cinayet olup olmadığını araştırıyoruz. Çet'in erkek arkadaşı Furkan'ın da duruşmaya getirilmesini istedik. Lilia ve Furkan'ın telefonuna el konuldu. İnceleme yapılıyor. Tahliyesini talep ediyorum. Annesinin sağlık durumu kötü. Annesi de kendisi de maddi olarak kötü durumda" diye konuştu.

Çet ailesinin avukatı mahkeme başkanının sözünü kesmeye çalışmasına, "İki dakika da bize sabredin" dediğinde salondan alkışlar yükseldi.

Şüpheden uzak delil olmadığının altını çizen avukat, sürekli Şule Çet'in "Yolun sonu gözüküyor" paylaşımı üzerinde duruldu. Çağatay Aksu'nun sosyal medya paylaşımları hakkında suç duyurusunda bulundum. Kaçma şüphesi ve kuvvetli şüphe sebebiyle tutukluluğun devamını istiyorum" dediğinde de salondan alkış sesleri yükseldi.

Duruşma 20 Kasım'a ertelendi

Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Duruşma 20 Kasım saat 10.00'a ertelendi. Sanık yakınları tutukluluk kararına itiraz ettiğinde, salondan "Şule için adalet" sesleri yükseldi.