Şule Çet davasında keşif raporu mahkeme dosyasına girdi

Şule Çet davasında keşif raporu mahkeme dosyasına girdi

Üniversite öğrencisi Şule Çet'in, Ankara'da bir plazanın 20. katından aşağı atılarak öldürüldüğü iddiasıyla açılan davada Çet’in ölümüne ilişkin olay yerinde yapılan keşif işlemi sonrası hazırlanan rapor, mahkeme dosyasına girdi. Keşif raporunda pencere ve ayakkabı detayına dikkat çekildi.

Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre tutuklu sanık Çağatay Aksu’nun “Odaya girdiğimde sol tarafta Şule’nin aşağı doğru gider halde olduğunu gördüm, hemen bacaklarından tuttum” savunmasını çürüten uzman bilirkişiler, “Kişinin düştüğü iddia edilen dinlenme odasının mimari yapısında tespit edilen kolon çıkıntısı ve kitaplığın kapıdan ilk girişte pencereyi görmeyi sınırladığına, sanığın kişiyi pencerede görmesi için kapıdan girdikten sonra oda içerisinde bir miktar ilerlemesi gerektiğine” dikkat çekti. Raporda, Şule Çet’in yerde yatarken sol ayakkabısının sağ kolunun altında olmasıyla ilgili de “Kişinin ayakkabı sol teki; iddia edildiği gibi sanıklar tarafından kişinin aşağıya atılmasından önce veya atılma anında aşağıya atılmış olabilir” tespitinde bulunuldu. Sanıkların, “atladı” iddiasında bulunduğu pencerede Çet’in parmak izi çıkmamıştı.

Gazi Üniversitesi öğrencisi Çet’in 2018’de önce cinsel saldırıya uğrayıp, ardından aşağıya atıldığı iddiasıyla tutuklu sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand hakkında açılan davada önemli bir gelişme yaşandı. Çet’in atıldığı iddia edilen plazada 17 Haziran günü keşif yapılmıştı. Olay yeri ve adli bilimler uzmanı Satılmış Erdoğan, adli tıp uzmanı Yusuf Tanrıkulu, inşaat mühendisi ve işgüvenliği uzmanı Melih Ünsal Kaya, 49 sayfalık raporunu mahkemeye sundu. Sanık Akand, Çet’in aşağıya düşmesi olayının ardından Çağatay Aksu’nun mutfakta yıkadığı içki bardaklarını yıkarken suyun ve bardakların sesini duyduğunu ifade etmişti. Bu durum, delil karartmanın kanıtı olarak gösterilmişti. Mutfakta yıkanan bardakların sesinin içeriden duyulup duyulmadığı test edilen raporda, buna ilişkin “Makam masası koltuğu ya da misafir koltuklarında oturan bir şahıs tarafından gündüz saatlerinde net olarak duyabileceği tespit edilmiştir” denildi.

Keşif sonuçları Raporun sonuç bölümünde, şu tespitlerde bulunuldu: 

Sanık Aksu’nun sağ el 3. parmağında tespit edilen avulsiyon kırığı; iddia edildiği şekilde yaşanan tartışma ve mücadele sırasında parmağın burkulması sonucu oluşabileceği gibi, sanık Aksu’nun savunmasında ifade ettiği şekilde aşağıya atlamaya çalışan bir kişiyi kurtarmaya çalışırken da oluşabilir.

Kişinin otopsisinde her iki ayak bileğinde saptanan bulgular; düşme neticesinde ya da iddia edildiği şekilde düşme öncesi maruz kalınan travma sonucu meydana gelebileceği gibi, Aksu’nun ifade ettiği şekilde aşağıya atlamaya çalışan kişiyi kurtarmaya çalışırken de oluşabilir.

Kişinin düştüğü iddia edilen dinlenme odasının mimari yapısında tespit edilen kolon çıkıntısı ve kitaplığın kapıdan ilk girişte pencereyi görmeyi sınırladığı, sanığın kişiyi pencerede görmesi için kapıdan girdikten sonra oda içerisinde bir miktar ilerlemesi gerektiği, bu nedenle sanığın kişiyi pencerede görmesi ve sonrasında mücadele etmesi için gerekli mesafenin dinlenme odasının uzun kenarından daha kısa olabileceği..

Kişinin düştüğü iddia edilen pencerenin maksimum açılma genişliği ve açının kısıtlı olması nedeniyle ölen kişinin düşme/düşürülme/atlama/atılma halinde aynı sınırlı açıklıktan ve benzer açılar ile düşebileceği...

Bu ihtimalleri sayan bilirkişiler, raporlarında “Yukarıda analiz edilen mevcut veriler ışığında olayın iddia edildiği gibi Çet’in pencereden atılması halinde ceset, çorap ve ayakkabılarının olay yerinde tespit edilen pozisyonu alabileceği gibi olayın sanıkların savunmasında belirttiği şekilde meydana gelmesi halinde de ceset, çorap ve ayakkabılarının olay yerinde tespit edilen pozisyonu alabileceği; mevcut verilerle aralarında kesin bir ayrım yapılamadığı kanaatini bildirir bilirkişi raporudur” dedi.