Şule Çet davasının seyrini değiştirmesi beklenen olay yeri keşfi 17 Haziran’da yapılacak. Çet Ailesi’nin avukatı Umur Yıldırım, 1 yıl sonra gerçekleşecek keşif için “Olayın nasıl gerçekleştiğinin net bir şekilde açığa çıkmasını bekliyoruz” dedi
Birgün'den Burcu Cansu'nun haberine göre, Ankara’da Yelken Plaza’nın 20’nci katından şüpheli şekilde düşerek yaşamını yitiren Şule Çet davasında 17 Haziran’da keşif yapılacak. Sanıklar Berk Akand ve Çağatay Aksu’nun da katılması beklenen keşfe ilişkin Şule Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım “Keşifte olayın nasıl yaşandığının tam olarak ortaya çıkmasını bekliyoruz” dedi.
Keşifte sanıkların, olay yerinde inceleme yapan polislerin ve Şule Çet’in otopsi incelemesini yapan adli tıp uzmanlarının yanı sıra mahkeme heyetinden de bir temsilcinin hazır bulunacağını belirten Yıldırım, şunları söyledi:
“Şule Çet’in ölümünün üzerinden bir yıl geçmesinin ardından Yelken Plaza’da keşif yapılacak. Öncesinde dava için büyük çaba sarf etmiştik sonrasında da keşif için ısrarcı olduk. Çabalarımız sonucunda ikinci duruşmada keşif kararı verildi.
Keşif yapılırken sanıkların ve polislerin olay yerinde olması çok önemli. Çünkü sanıkların polislerin de delil kararttığına ilişkin beyanları var. Sanıklar, perdelerin çekilmesinden ve camların kapatılmasından polislerin sorumlu olduğunu iddia ediyor. Bu iddialar doğrultusunda olay yerinde inceleme yapan polislerin ve sanıkların birlikte dinlenmesini önemsiyoruz.”
Keşifte ilk olarak sanıkların dinleneceğini söyleyen Yıldırım, “Sanıklar iki duruşmadır dinlediğimiz intihar hikayesini anlatacak” dedi. Sanıklara sorular soracaklarını bildiren Yıldırım, “İlk duruşmada Berk Akand, Şule’nin ölümünün ardından Çağatay Aksu’nun içki bardaklarını yıkadığını ve içki şişelerini kaldırdığını itiraf etmişti. Bundan yola çıkarak, Çağatay’ın bardakları neden yıkadığını, saat kaçta yıkadığını soracağız” diye konuştu.
Sanıkların sürecin başından bu yana Şule’nin kendilerinin bulunmadığı yan odadan atladığı iddiasının da keşif ile net bir şekilde açığa çıkacağını vurgulayan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hazırlanan bilirkişi raporunda, ‘Şule’nin düştüğü iddia edilen odada tespit edilen bulgular, cam, pencere aralığı, cam önünde duran sehpa, sehpa ile cam arasındaki mesafe, sehpa üzerinde duran tavla gibi nesnelerin birbiriyle olan ilişkisi ve düzeni yanında bu cam ve pencere üzerinde ve kenarlarında Şule Çet’e ya da sanıklara ait herhangi bir parmak izi saptanmamasını, olayın bu odada gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında şüphe doğmasına’ neden oldu. Biz de sürecin başından bu yana Şule’nin yan odadan değil de salondan atıldığını iddia ediyoruz. Ayrıca Şule’nin düştüğü nokta da salondan atıldığını ortaya koyuyor. Keşif ile Şule’nin atıldığı odanın net bir şekilde açığa çıkmasını bekliyoruz.”
Keşif sonrası hazırlanacak raporun 10 Temmuz’da görülecek üçüncü duruşmaya yetişmesini beklediklerini belirten Yıldırım, “Olay gecesi sanıkların yer aldığı güvenlik kamerası kayıtlarının ise dudak okuma yöntemiyle deşifre edilmesi için bilirkişi raporunun da mahkemeye sunulmasını beliyoruz” dedi.
Ankara’da 29 Mayıs 2018’de bir iş merkezinin 20’nci katından şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Şule Çet’in ölümüyle ilgili davanın ilk duruşması Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmüştü. Mahkeme, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 15 Mayıs Çarşamba günü saat 10:00’a ertelemişti. Şule Çet’in katil zanlılarının yargılandığı duruşmada katil zanlıları Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın çelişkili ifadeleri dikkat çekmiş, sanık avukatlarının Şule’nin ve ailesinin özel hayatı ile ilgi kullandıkları ifadeler ve sorduğu sorular tüm kamuoyunun vicdanını rahatsız etmişti.