İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 'ahmak' polemiğinin ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirmeye devam etti. Soylu, "Mesele sadece terörist olsa işin kolay olduğunu görüyoruz, bu bir zihniyet meselesi. Avrupa’da bir fırsatını bulup Türkiye’yi şikâyet etmek, terör sıfatıyla görevden aldığı belediye başkanlarını savunmak, onların hapse atılmasının yanlış olduğunu söylemek doğruysa ben milletimden özür diliyorum" dedi.
Soylu'nun açıklamaları şöyle:
"Bağdadi'nin ablasının yakalanmasıyla ilgili gerekli tahkikatlar gerçekleştiriliyor"
"Terörle mücadele sadece dağda devam etmiyor. Maalesef Türkiye içerisindeki bir takım zihinlerle de devam ediyor. Mesele sadece terörist olsa işin kolay olduğunu görüyoruz, bu bir zihniyet meselesi. Avrupa’da bir fırsatını bulup Türkiye’yi şikâyet etmek, Türkiye’nin hukuk ihlalleri yaptığını ortaya koymak, Türkiye’nin terör sıfatıyla görevden aldığı belediye başkanlarını savunmak, onların hapse atılmasının yanlış olduğunu söylemek doğruysa ben milletimden özür diliyorum. İmamoğlu'ndan da özür dilerim. Bu görevi yapmanın da bir anlamı olmadığını ifade ederim. Ama her hafta pazartesi sabah okula giderken bu ülke bize İstiklal Marşı okuttu. Milletimize söz verdik bu ülkenin birliği için. Bakanlık yemini ettik bu millete söz verdik. Bu vatanı satmayacağız dedik. Orada Türkiye'yi şikâyet edenler sebebiyle kusurluysak kusurumu kabul ederim. Bedeli neyse de ödemeye hazır olurum. Ama bizim hükümet olarak sorumluluğumuz var"
"Bu insanlar neden şu anda Resulayn'da Tel Abyad'da var? Misket oynamaya mı gittik? Bir terör koridoru oluşturmuş PYD ve PKK. PYD ve PKK'nın içerideki ortakları kim? Konuşmayalım, gidelim 3 5 tane PKK köpeğine ülkeyi teslim edelim, var mı öyle? Bedeli ne olursa olsun söylediğimiz her sözün arkasındayız.
"Ana muhalefete sesleniyorum. Bize sadece bir muhalif unsurla bakmayın. Bu ülkede Deniz Baykal CHP Lideri oldu. Benim ülkemi satmadılar dışarıda. Bu ülkeyi şikâyet edenler belli, PKK'lılar, HDP'liler. Ama ülkemizi bir belediye başkanının şikâyet etmesi bizim oradaki belediye başkanlarını görevden almamızı şikayet etmesi, afedersiniz bu hendekleri ben mi kazdım, malzemeleri oraya ben mi verdim? Bu kadar büyük hadiselerin yaşandığı ortamda Avrupa'ya gidip Türkiye'yi şikayet etmek bir akıl sağlığı işareti midir? Ondan sonra biz kötüyüz. Söylediğimiz sözün de yaptığımız işin de arkasındayız. Sabah akşam saçma sapan geyik tartışmaların içinde mi olalım? Çöp toplamış toplamamış o İstanbul halkının bileceği iştir, beni ilgilendiren kısmı terörü övmesidir. "
"Belçika yetkilileri diyorlar ki suç işlendiği yerde ifade edilsin, niçin DEAŞ'lılar oraya gitmesin. Feriye Erdal'ı bize niye vermediniz o zaman? Çifte standartı Avrupa defalarca üretmeye çalışmaktadır. Ne yaparlarsa yapsınlar DEAŞ'lıları onlara göndereceğiz"