T24 Haber Merkezi
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında, "'Türkiye cari açığı kapatmak için uyuşturucu ticareti yapıyor' iddiasını ispat etmeyen Kılıçdaroğlu şerefsizdir" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda konuşan Bakan Soylu, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç'un uyuşturucu ticareti ve kara para aklama konularında söylediklerine yanıt verdi. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun "'Türkiye cari açığı kapatmak için uyuşturucu ticareti yapıyor" iddiasını hatırlatan Soylu şöyle konuştu:
"Türkiye cari açığı kapatmak için uyuşturucu ticareti yapıyor. Bu salonda kimin aklına geliyor bu. Kara parayı aklayan şerefsizdir, uyuşturucu ticareti yapan şerefsizdir, ispat etmeyen Kılıçdaroğlu da şerefsizdir."
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Göç İdaresi Başkanlığı ve AFAD’ın 2021 yılı kesin hesap kanun teklifi, 2022 yılı bütçe kanun teklifi ve Sayıştay raporları görüşülüyor.
Soylu’nun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu itham eden sözlerine; CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, CHP Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan ve CHP milletvekilleri, Soylu’nun sözlerine tepki gösterdi. Soylu ile CHP milletvekilleri arasında tartışma çıktı. Tartışma devam edince, Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz görüşmelere ara verdi.
Verilen aranın ardından Komisyon Başkanı Yılmaz tutanakları istedi. Soylu’nun “ispat etmezse…” şeklinde şartlı bir söz kullandığını ifade etti.
CHP'li Özkoç, Bakan Soylu'nun sözlerini geri almasını istedi. Özkoç, şunları söyledi:
“Burası TBMM. Birbirimizle çok tartışacağız. Gerekirse karşı karşıya geleceğiz. Siz kendi doğrunuzu savunacaksınız, biz kendi doğrumuzu savunacağız. Ben burada hiçbir genel başkana 'şerefsiz' denilmesini asla kabul etmem. Gözünüzün içine bakarak söylüyorum, önünüze koyarak Sayın Recep Tayyip Erdoğan için bu lafı kullansam orada oturur musunuz? Oturmazsınız, biz de burada oturmayız. Ben diyorum ki bu söz söylendiyse bu söz geri alınır. Bu Genel Kurul'da defalarca uygulanan bir metot. Geri alınır, biz de bizim söylediğimiz sözü geri alırız.
Soylu ise “Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere ve burada çalıştığımız bütün arkadaşlarımız başta olmak üzere Türkiye'nin cari açığını kapatmak için uyuşturucu ticareti ile suçlayan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisidir” dedi.
Özkoç, “Biz eleştiremeyecek miyiz?” dedi. Soylu, Özkoç’a “Senin zeka problemin var” dedi. Özkoç ise “Sen hakaret etmeden konuşamıyor musun?” karşılığını verdi.
Tartışma devam ederken Özkoç, “Sen de şerefsizsin. Sen karaktersizsin. Böyle olmaz, başkan. Bu adam şerefsizdir. Bu bakan burada konuşamaz. Zeka problemi olan sensin. Hakaret eden sensin. Asla konuşturmayız” dedi.
CHP'li Özkoç ve CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Soylu'nun Kılıçdaroğlu'ndan özür dilemesini ve sözünü geri almasını istedi. Komisyon Başkanı Yılmaz, bakana sadece tavsiyede bulunabileceğini ve zorlama yapamayacağını söyleyerek, bütçe tekliflerini oylattı.
Özkoç ve Özkan, Yılmaz'a "Böyle bir komisyon başkanlığı olmaz" diye tepki gösterdi.
Yılmaz oylamaya devam etti. Özkoç, Yılmaz'a "Başkan yanlış yapıyorsun" dedi. Komisyon Başkanlık divanın bulunduğu masanın önünde CHP'li milletvekilleri itirazlarını sürdürdü. Yılmaz, Bakan Soylu'nun sözü geri alması konusunda yetkisinin olmadığını ısrar ile söyleyerek, "Tutanaklara geçirmek dışında yetkim yok" dedi.
Yılmaz, tutanaktan “Şerefsiz” sözünün çıkarılmasını her iki taraf için de kabul etti. Yılmaz, Bakan Soylu’ya “Şerefsiz” sözünün çıkarılması için söz verdi. Bakan Soylu, “Ben bize, devlete yapılan iftirayı ispat etmeyen şerefsizdir dedim, sözümün arkasındayım” dedi.
CHP’li Özkoç, Soylu’ya dönerek “Sen şerefsiz bir adamsın” diyerek, Komisyon Başkanı Yılmaz’ın yanına gitti. CHP'li vekiller oylamayı durdurmaya çalıştı. Yılmaz, "Bu milletin Meclis'ini engelleyemezsiniz" dedi ve oylamaya devam etti.
Tartışma sürerken; Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Göç İdaresi Başkanlığı ve AFAD’ın 2021 yılı kesin hesap kanun teklifi, 2022 yılı bütçe kanun teklifi ve Sayıştay raporları AKP ve MHP’li milletvekillerinin oyları ile kabul edildi.
Türkiye İşçi Partisi İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya; Sezgin Baran Korkmaz’ı hatırlatarak, “Sen sadece hamaset yaparsın. Sen hapiste çürüyeceksin… Mafya ile iş tutan, rüşvet alıp veren birisi olduğun için sen yargılanacaksın. Sen orada oturamayacaksın. Son kez oturuyorsun, bunu herkes biliyor. Mesajı aldım diye açıklama yapıyorsun? Kim verdi sana mesajı? Anlat bakalım. Senin reisin senden değil de neden validen bilgi alıyor?” dedi. Komisyon salonunda tansiyon yükseldi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Göç İdaresi Başkanlığı ve AFAD’ın 2021 yılı kesin hesap kanun teklifi, 2022 yılı bütçe kanun teklifi ve Sayıştay raporları görüşülüyor. TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Bakan Süleyman Soylu'ya özetle şunları söyledi:
“İçişleri Bakanı her türlü suçu önlemiş, teröristleri ayakkabı numarasına kadar biliyormuş. Uyuşturucuya geçit vermiyormuş. HDP’liler bölücü, CHP’liler FETÖ’cüymüş. Ancak, Süleyman Soylu pür-i pak bir İçişleri Bakanı. Bütün çelişkileri, husumet ve çatışmalara rağmen onu bakan koltuğunda tutmaya mecbur kalan, kendisinden temiz olmayan saray rejimi de yerli ve milli bir hükümetmiş. Bay bakana göre söylediklerinden olmayan, işledikleri suçlara ortak olmayan herkes, bölücü FETÖ’cü. Hukuksuzluk rejimine, suç düzenine itiraz eden herkes de terörist.
Suça, suçluya kol kanat germenin manevi yükten, kirli işlerin haysiyetsizlikten sayılmadığı bir düzende masum birçok kişi bu yüzden hapiste. Hukuksuzluklarına, suçlarınıza bulduğunuz kılıflarınıza inanacak bir kitle de var. Menfaatlerinizin ve dünyevi iktidarınıza amaç belleyip başkalarına dayatmaya çalıştığınız ahiret inancınızla, yerli ve milli hamasetiyle işiniz kolay. Devleti tanrı, muktediri peygamber sanıp tapınmaya meraklılar için hiçbir zalimlik, hiçbir hukuksuzluk dert edinilmez. Bu yüzden size, adaletten, haktan, hukuktan bahsetmeyeceğim. Hesap sormazsam namerdim iddianıza ve haysiyetine ihanet etmiş biri olarak bu kararlar size yabancı.
Suçlarınızın, hukuksuzluklarınızın hukuki karşılığını biliyoruz. Elbet hesap günü gelecek. Ama o gün gelmeden kendinizi büyük, başkalarını küçük gösteren aynanızın karşısına geçip bir sorun bakalım. Bezirganlığını yaptığınız inanç sistem ile ilgili söylediklerini doğru kabul edersek eğer yaptıklarınızdan siz düşen karşılık budur. Sadece eski dava arkadaşlarınızla değil, utançla da yollarınızı ayırmışsınız. Utanmayan da yok değil. Eğer çalınmasaydı pabucunu ters giydireceğiniz şeytan, sizden utanıyor.
Aranızdaki güç savaşına, çelişkilere, anlaşmazlıklara rağmen hakikatten bahsedenlere iç ya da dış düşman dediğinizde aynı safta toplaştığınızı biliyoruz. Dünyanın en güçlü tutkalı suç olduğundan yapışıyorsunuz birbirinize. Ama tarih yine tekerrür edecek ve eski iktidar ortağınız Fetullahçılarla olduğu gibi ganimet paylaşırken yine birbirinizi yiyeceksiniz. Din şarlatanlığınız da işe yaramayacak. Çünkü, herkes ellerinizi kanla yıkadığınızı görecek. Abdest alırken burnunuza çektiğiniz suyun; babasız annesiz kalmasına neden olduğunuz çocukların, evlerini yıktığınız insanların göz yaşları olduğunu bilecek. Ayaklarınızı yıkadığınız suyun kuruttuğunuz akarsular; üzerinde namaza durduğunuzun da talan edip yağmaladığınız vatan olduğunu herkes öğrenecek; çünkü hepinizle hesaplaşacağız.”
Şık ile Soylu arasında gerginlik yaşandı. Şık, Bakan Soylu’ya Sezgin Baran Korkmaz olayını hatırlatarak, “Hepsi çıkacak ortaya. İkimiz de mal varlığımızı koyalım. Bütün yedi ceddimizle koyalım. Sen sadece hamaset yaparsın. Sen hapiste çürüyeceksin… Mafya ile iş tutan, rüşvet alıp veren birisi olduğun için sen yargılanacaksın. Sen orada oturamayacaksın. Son kez oturuyorsun, bunu herkes biliyor. ‘Mesajı aldık’ diye açıklama yapıyorsun? Kim verdi sana mesajı? Anlat bakalım. Senin reisin senden değil de neden validen bilgi alıyor? Bunları da anlat. ABD’ye laf çakıyorsun, senin reisin gidiyor onunla el sıkışıyor. Aranızdaki çelişki mi derinleşti? Bunlara bir hesap ver bakalım” diye konuştu.
Bakan Soylu, Şık’a “Satılık adam, seni parasını veren satın alıyor” dedi. AKP’li milletvekilleri Ahmet Şık’a doğru yürüdü. Şık, “Bütün gücünüzü kalabalık olmaktan alın” diye tepki gösterdi.
TIKLAYIN | Ahmet Şık'tan Bakan Soylu'ya: Sen hapiste çürüyeceksin; son kez oturuyorsun, bunu herkes biliyor
İçişleri Bakanı Soylu, İBB dahil CHP'li 4 belediye ismi verdi: Terör örgütlerine neler yaptıklarını haftaya basın toplantısıyla açıklayacağımİçişleri Bakanı Soylu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda devam eden bütçe görüşmeleri sırasında 4 CHP'li belediye hakkında bulunduğu iddiada, "Mersin Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Adana Seyhan Belediyesi, İstanbul Ataşehir Belediyesi'nin, terör örgütlerine neler yaptıklarını haftaya basın toplantısıyla açıklayacağım" dedi. "Devletin işleyişi içinde elbette PKK’nın yönettiği belediyelere nasıl terör örgütleri sızdırılmış ve orayı yönetmişlerse acaba diğer belediyelerde de böyle bir durum söz konusu mudur diye yaptığımız değerlendirmede bir sonuca ulaştık" iddiasında bulunan Soylu, şöyle konuştu: "Sonuç burada. Hiç kimseyi suçlamanın bir anlamı yok. Önümüzdeki hafta basın toplantısı ile açıkladığımda sizin söylediğinizin nasıl yalan olduğunu, belediyelerin nasıl terör örgütlerine peşkeş çekildiğini söylerim. Bütün belgeleri ile beraber Mersin Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Adana Seyhan Belediyesi, Ataşehir Belediyesi olmak üzere bütün belediyelerle ilgili terör örgütlerine neler yapıldığını göstereceğim. Hem anlaşma yapacaksın HDP ve PKK ile hem terör örgütlerinin üyelerini oraya koyacaksın hem de diyeceksin ki: Bunun suçlusu İçişleri Bakanlığıdır. Yok öyle." Daha sonra Özkoç, Soylu’ya, "Neden haftaya açıklıyorsun, burada açıkla" diyerek tepki gösterdi. Soylu, "Sana o keyfi bu akşam yaşatmayacağım, önümüzdeki hafta yaşatacağım" dedi. |
CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, İçişleri Bakanlığı bütçe görüşmelerinde Bakan Süleyman Soylu’ya “Twitter’da Genel Başkanımıza sürekli laf yetiştireceğinize, sokaklarda uyuşturucu bataklığına saplanan çocuklarımızı kurtarmak için değerlendirin ve bu konuda politika üretin” dedi.
Tutdere özetle şöyle konuştu:
“Öncelikle peşin olarak şunu söyleyeyim, siz uyuşturucuyla mücadelede sınıfta kalmış bir bakansınız, bakanlıksınız. Bunu kim söylüyor, neye dayanarak söylüyoruz? Bunu bizzat sizin kendi hazırlamış olduğunuz raporlar söylüyor. Bunu kim söylüyor? Sokaktaki vatandaş söylüyor, bunu kim söylüyor? Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu söylüyor. Bunu kim söylüyor? Sabahki konuşmasında Cumhuriyet Halk Partisi grubu adına konuşan Meclis’te fakirin fukaranın mazlumun sesi Engin Özkoç söylüyor. Bunu kim söylüyor? Türkiye söylüyor."
CHP Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, uyuşturucu ticareti ile ilgili olarak Cumhuriyet’in ilk yıllarını hedef alan AKP Trabzon Milletvekili Salih Cora’ya tepki gösterdi. Özkan, “Burası beştaş oynanan bir yer değil. Herkes ağzından çıkanı, kimi neyle suçladığını görecek… Ülke uyuşturucu batağının elinde, ülke antidepresanlar ile ayakta duran bir ülke. Bunun siyasi sorumluluğu bana mı, sana mı ait?” dedi.
AKP Trabzon Milletvekili Salih Cora’nın uyuşturucu ticaretiyle ilgili Cumhuriyetin ilk dönemlerini hedef alması üzerine CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, söz aldı. Özkan, Cora’ya şunları söyledi:
“İşin siyasi tartışma boyutu ayrı; tarihsel kişiliklerimize, onurumuza, şerefimize dönük laflar ayrı. Eroin, ikinci dünya savaşından sonra üretilmiş bir şeydir. Kokain, uyuşturucu işte kardeşim. Kokain 1957’lerde, 60’lara kadar ABD’de ev kadınlarına şurup diye satılan bir şeydir. Atatürk ile İsmet İnönü ile bu saçmalığın ne alakası var? İftiradır, aynen iade ederim.
CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun sunumunda, "İstisnai Türk vatandaşlığı kazananların sayısı, 50 bini Türkmen, 219 bin Suriyeli, 110 bin Ahıska Türk'ü, 10 bin Uygur Türk’ü, 41 bin 908 Afgan; toplam 381 bin" sözleriyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verilenlerini açıklaması üzerine, "Örneğin, binlerce kilometre arsa alanlar, tarla alan bir kişi dahi Katarlı Türk vatandaşı olmadı mı ya da zengin bir Nijeryalı yok mu Türk vatandaşı olan? Israrla cevaplamadığınız sorumu tekrar söylüyorum; her seferinde yerli ve milli olmaktan bahsediyorsunuz, para karşılığı kaç Türk vatandaşlığı verdiniz?" diye sordu.
CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, İçişleri Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri sırasında; “Mersin’deki olayda iki tane terörist paramotora biniyor. Oradan Türkiye’ye giriyor. Hatay, Adana, Yumurtalık, Tarsus’a iniyor. Tarsus ile Mezitli arasında beş çevirme var. Bir şekilde Mersin Polisevi’ne geliyor. Ve hain bir saldırı gerçekleştiriyor. Bir polisimiz şehit oluyor. O dakika yaptığınız açıklama ile iki gün arasında yaptığınız açıklama arasında dağlar kadar fark var. Bu ülke sizin açıklamalarınıza güvenmeyecekse neye güvenecek? Siz bu ülkenin İçişleri Bakanısınız” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan'a, "Elini kaldırma, elini kaldırma, terörist bozuntusu terbiyesiz. Otur aşağıya, niye ayağa kalkıyorsun, hadi gelsene Askeri suçluyorsunuz, polisi suçluyorsunuz. Terörist." dedi.
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, "Trol ordusuyla ilgili de soru önergesi vermiştim, ona da cevap ver" dedi. Soylu, "Çünkü orası çözdü FETÖ'nün ne olduğunu" diye yanıt verdi. Murat Bakan, Soylu'ya, "Sen, akraban var mı 500 kişinin içinde, söyle" diye sordu.
TIKLAYIN | CHP'li Murat Bakan ile Bakan Soylu arasında tartışma: "Sen iyi bilirsin FETÖ'cüleri!"
13 Kasım günü Taksim İstiklal Caddesi'nde meydana gelen ve 6 kişinin yaşamını yitirdiği bombalı saldırının olduğu gün İdlib’de olduğunu söyleyen Bakan Soylu, “Erzurum’a kayağa gitmedim. Birileri ile yemeğe gitmedim. Hastaydım ben. Yaklaşık 7-8 gündür hastayım. Serumla İdlib’e gittim ben. Hem bir şehidimizin adına yapılan Çobanbey’deki ana okulunu açılması için abisine ve babasına söz verdiğim için. Aynı zamanda oradan da İdlib’e gittik. Oradan Cumhurbaşkanımız aradı. Ben arabada bir dakika boyunca kendimden geçmişim. ‘Bir patlama oldu’ dedi. Ben de arabanın önünde bir patlama oldu zannettim çünkü her an beklediğimiz bir şey bizim orada. Atladım gittim Hatay’a. Hatay’dan da uçakla İstanbul’a indim. Arkadaşlarımızla hep birlikte bir değerlendirme yaptık. Sonra olayları koordine ettik. Ne yapacağımızı, nasıl yapacağımızı. Ardından ben Esenler’de Emniyet Genel Müdürü’müzün bulunduğu yere geçtim. Yaklaşık 2-3 saat çalıştık. En az 14 tane ev bastık. Bir bastık boş çıktı, iki bastık boş çıktı, üç bastık boş çıktı, dört bastık boş çıktı. 13. eve girdik. O ev, dolu bulacağımızı düşündüğümüz evdi ama o da olmadı. Olayın arkasındaki biri olacağını değerlendirince moralimiz bozuldu. Çünkü kaçırabileceğimizi ve bir daha yakalayamayacağımızı düşündük. Neticede teknik takiplerimizle öbür evde bulduk” dedi.