Sultan' a sevgi seli

Sanatçı Türkan Şoray'ın Gaziantep'te gerçekleştirilen imza gününe vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. "Türkan Şoray Beyaz Perdede Kostümler Sergisi" kitabının imza günü, Nakıp Ali Sineması'nda yapıldı. Sanatçı Şoray, kitaplarını imzalamadan önce düzenlediği basın toplantısında, dün açılan kostümler sergisiyle ilgili bilgi verdi, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkan Şoray, sergide yer alan kıyafetlerin yıllarca çevirdiği filmlerde, sinema yolculuğunda kendisine arkadaşlık ettiğini, hepsini yaşadığını söyledi. Kıyafetlerin ruhu olduğunu, öyle hissettiğini, o kıyafetlerle bütünleştiğini, onları bazen günlerce giydiğini, onların adeta bir parçası haline geldiğini ifade eden Şoray, şöyle konuştu: "Yıllarca sandıklarda durdular. Öyle kostümler ki kimseye veremezsiniz.. Kimisi açık, abiye. Hep durdu onlar atamadım, mümkün değil kıyamıyor insan. Zaman zaman bakardım, acaba ne olacak bu kostümler. 'Öldükten sonra belki bir müzede sergilenir mi acaba' diye aklımdan geçerdi. Çok değerli yakın dostum diplomat Osman Çetintaş'ın önerisi ve desteğiyle bu sergi oluşturuldu. Değerli dostum tasarımcı ve modacı Gönül Paksoy da serginin hazırlanmasına büyük katkıda bulundu. Sergi sayesinde sinemaseverlerle bir araya geliyorum, bu beni çok sevindiriyor. Başka şekilde seyircilerle buluşma imkanı yok." Yeni projeler ve Türk sineması Şoray, en son Uğur Yücel'le film çevirdiğini hatırlatarak, seyircileriyle bu kadar uzun zaman ayrı kalmak istemediğini, gelecek dönemde bir filmin yönetmenliğini yapacağını müjdeledi. "Çok Güzel Bir Kadının Hikayesi"nde başrol oynayacağını ifade eden Şoray, bir dizinin de çalışmalarına başladığını söyledi. Şoray, Türk sinemasının başarısı ve şu andaki Türk sinemasıyla geçmiştekinin kıyaslanmasıyla ilgili bir soruyu ise şöyle yanıtladı: "Yeşilçam, halkın yarattığı bir sinema. Birtakım kuralları, kalıpları vardı, yani çok farklıydı. Daha çok masal anlatım geleneğinden geldiği için o geleneğin devamı gibiydi. Mutlu sonlar oluyordu, iyi vardı, kötü vardı. Karakterler çok böyle derinliğine işlenmiyordu. Son yıllarda daha gerçekçi filmler, daha özgün hikayeler var. Bir de yıllar önce sansür vardı. O filmlerde sıcaklık vardı, dostluk dayanışma arkadaşlık. Aşklar, böyle bitmeyen aşklar, efsane aşklar, şimdi daha gerçekçi günümüz gerçeklerine uygun aşklar, insan ilişkileri, şiddet. Sinema zaten gününü ve çağını yansıtan bir dal. Şimdi çok başarılı filmler yapılıyor. Dünyada ilgi çekecek çok başarılı yönetmenlerimiz var. Onlar da yıllar önceki Türk sinemasından aldıkları mirasla, kültürle bugüne geldiler ve çok başarılılar." İmza günü Türkan Şoray'ın hayranları, etkinlik başlamadan önce kitap imzalatmak için sinemanın önünde beklemeye başladı. Sanatçının düzenlediği basın toplantısının bitmesini bekleyen vatandaşlar, toplantının ardından bir an önce kitaplarını imzalatmak için kendileri için ayrılan bölüme geçmek istedi. Güvenlik görevlilerinin vatandaşları bölüm bölüm içeri alacağını söylemesi ve güvenlik şeridini açmasıyla vatandaşlar güvenlik görevlilerinin uyarılarını dikkate almadan hep birlikte içeri girdi. Bu sırada büyük yoğunluk ve arbede yaşandı. Türkan Şoray'ın etrafını saran hayranları, sanatçının zor anlar yaşamasına neden oldu. Yoğunluk nedeniyle sanatçının kitabını imzalayacağı masa, platformun üzerine çıkarıldı ve çevresinde güvenlik görevlilerince çember oluşturuldu. İlginin kendisini çok duygulandırdığını ifade eden Türkan Şoray, kitaplarını imzaladı, hayranlarıyla fotoğraf çektirdi.