İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, IŞİD üyesi Nabil Fadlı tarafından gerçekleştirilen canlı bomba saldırısına ilişkin 18’i tutuklu 2’si firari toplamda 26 şüpheli hakkında 7.5 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet hapis arasında değişen cezası istemiyle iddianame düzenledi. İddianamede Nabıl Fadlı’nın olay yerinde 4 gün keşif yaptıktan sonra bombayı 12 Ocak günü Sultanahmet Meydanı’nda üzerinden çıkararak patlattığı, 12 Almanya vatandaşının ölmesine ve 16 kişinin de yaralanmasına kasten sebep olduğu belirtildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılığı’nca hazırlanan 88 sayfalık iddianamede, canlı bomba Nabıl Fadlı’nın Suudi Arabistan’da doğduğu, Türkmen aşiretlerinden Al Barak Aşireti’ne mensup olduğu, Suriye’de rejim karşıtı gösterilerin başlamasından sonra ailesiyle Halep’e taşındığı, önce Nusret cephesinde bulunduğu daha sonrada IŞİD’e geçtiği ve çok sayıda çatışmaya katıldığı anlatıldı. Son olarak IŞİD’in Halep/Kuveyris Havaalanı civarında gerçekleştirdiği operasyonlara katıldığı, bundan sonra uzun süre saklandığı, daha sonra Aralık 2015’de Minbiç’te görülmesine karşın Sultanahmet Meydanı’nda gerçekleştirdiği saldırıya kadar geçen sürede ortaya çıkmadığı ifade edildi.
İddianamede, eylemin IŞİD hiyerarşik yapılanması içerisinde gerçekleştiği, canlı bomba Fadlı’nın eylem talimatını halen Irak’ta bulunan, firari şüpheli IŞİD’in harici emiri Omar-Ebu Abid’den aldığı, örgütün sınır sorumluları olduğu öne sürülen Mahir Ali Alakkal, Azzo Ali Alakkal ve Omran kod adlı şüphelilerin ise canlı bomba Fadlı ve suçta kullanılan bombanın Türkiye’ye girmesi talimatını verdikleri öne sürüldü. Şüpheli Mahir Ali Alakkal’ın, şüpheli Halil Derviş’e "Araba parçası almak için Türkiye’ye gelecek şahıslar var. Türkiye’ye gittiğinde bu şahısları sınırda karşılarsın, eşyalarını alırsın ve sınırı geçmelerine yardım edersin" diye talimat verdiği anlatıldı.
İddianamede, şüpheli Halil Derviş’in, canlı bomba Nabıl Fadlı ve firari şüpheli Omran’ı illegal yollardan geçtikleri sınırda karşılayarak Akçakale’ye götürdüğü, şüpheli Omran’ın içinde bomba bulunan açılmaması için dikilmiş vaziyetteki bulunan çantayı Derviş’e teslim ettiği, "Sende emanet olarak kalsın, açma. Sonra bize gönderirsin" diyerek Derviş’in yanından ayrıldıkları belirtildi.10-15 gün sonra firari şüpheli Omran’ın, telegram üzerinden Halil Derviş’e mesaj göndererek içinde bomba bulunan çantayı Akçakale’ye götürmesini söylediği, Derviş’in ertesi gün Akçakale’ye gittiği, Omran’ın burada telegram üzerinden mesaj göndererek bombayı deri kahve renkli montlu, siyah bereli şahsa teslim etmesini söylediği, bunun üzerine 15 kilo ağırlığındaki içinde bomba olan çantanın bu şahsa teslim edildiği anlatıldı.
Teslim alınan bomba, şüphelilerden Fevzi Muhammed Ali’ye teslim edilerek Şanlıurfa’danİstanbul’a götürüldü. Burada bombayı alan şüpheli Rasheed Algaagan’ın ise bombayı, Aksaray’da Nabıl Fadlı’ya teslim ettiği belirtildi. Nabıl Fadlı’nın olay yerinde 4 gün keşif yaptıktan sonra bombayı 12 Ocak günü Sultanahmet Meydanı’nda üzerinden çıkararak patlattığı, 12 Alman vatandaşının ölmesine ve 16 kişinin de yaralanmasına kasten sebep olduğu belirtildi.
İddianamede, talimat sonrası canlı bomba Fadlı ve suçta kullanılan bombanın Türkiye’ye getirilmesi ve olay anına kadar geçen sürecin yaklaşık bir ay içinde tamamlandığı vurgulandı. Canlı bomba Nabıl Fadlı’nın 5 Ocak 2016’da Zeytinburnu ilçe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek Geçici Koruma Kimlik Belgesi almak için parmak izi verdiği belirtilen iddianamede, talimatı veren IŞİD’in harici emiri Omar-Ebu Abid tarafından eylemci Nabıl Fadlı adına 1500 dolar para gönderildiği de kaydedildi.
Tüm şüphelilerin gizliliğe üst düzeyde uyduklarına dikkat çekilen iddianamede, şüphelilerin sıklıkla GSM hattı değiştirdikleri, telefondaki isimleri farklı isim ya da kod olarak kaydettikleri iletişimlerini genelde telegram, WhatsApp gibi uygulamalar üzerinden yaptıkları, örgütsel talimatları içeren mesajların "TrueCrypt" kriptolama programı ile şifrelenerek gönderildiği, kullanılan şifrenin mesajı gönderen ve alan tarafından bilindiği anlatıldı. Mesaj içerisinde ayrıca parola uygulandığı, talimatların yöneticiler tarafından eylemde bulunan her şahsa ayrı olarak verildiği, her şahsın teslimat zamanında açık olarak tabir edilen hat aldıkları ve teslimattan sonra hattı kırıp attıkları da ifade edildi.
İddianamede, canlı bomba Fadlı’nın kaldığı Fatih, Haseki Sultan Mahallesi’ndeki evde yapılan aramalarda ele geçirilen kırılmış vaziyette bulunan tablette, kısa süreli görüntüler tespit edildiği belirtildi. Canlı bomba Fadlı tarafından yapılan bir konuşmada, "Sizlere cihadı tavsiye ederim" dediği belirlendi. Ayrıca Sultanahmet Camii ve Ayasofya Camii’nin birlikte yer aldığı fotoğrafların da evde ele geçirildiği kaydedildi.
Şüpheliler Ahmed Darwish, Ali Alibrahem, Elhasan El Mayuf, Ayad Muneer Saud Saud, Fevzi Muhammed Ali, Halil Derviş, Muhamed Khaled Hawaslı, Omar Hallom Raheem Raheem, Omran Alıbrahem, Zaher Alshal ve Zekeriya Derviş ile haklarında yakalama kararı bulunan Rasheed Alabdalah Algaagan ve Ahmet El HASAN’ın "Terör Amaçlı ve Tasarlayarak Öldürme Suçuna Yardım", "Terör Amaçlı ve Tasarlayarak Öldürmeye Teşebbüs Suçuna Yardım" ve "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya başka bir düzen getirmeye teşebbüs" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 450 yıldan 612 yıla kadar değişen hapis cezalarına çarptırılmaları talep edildi.
İddianamede, şüphelilerden Abdulrahman Faaiz Rashıd, Ehab Haıdar, Feras Douro, İbrahim Lutfı, İbrahim El İbrahim, Luay Taskiah, Majed Al Masri, Mohammed Beraa Taskeia, Mohammed Izghıb, Muhammed Isa, Muhannad Hendawi, Mulham Almunkkel ve Mustafa Sraıwel’in "Silahlı Terör Örgütü Üyesi Olmak" suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Şüphelilerden Halil Derviş, Atala Elhasan El Mayuf ve Fevzi Muhammed Ali’nin "Patlayıcı nakletmek veya muhafaza etmek" suçundan 6.5 yıldan 18 yıla kadar hapsi talep edilirken, bu şüpheliler hakkında ayrıca suçlarını ikrar ettikleri ve IŞİD silahlı örgütü ve işlenen suçla ilgili olarak olayın gelişimi, talimatı veren şüpheliler ve devamında suça karışan şüpheliler hakkında kısmen bilgi vermeleri nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanarak cezalarında indirim yapılması da istendi.