İstanbul'un en önemli tarihi eserlerinden olan 404 yıllık Sultanahmet Camisi'nin 4 numaralı minaresinin 3 ilâ 5 santimetre kaydığı tespit edildi. Bu minarenin bir bölümü sökülüp yeniden yapılacak.
Radikal.com.tr’de yer alan habere göre; Türkiye 'nin en önemli tarihi eserlerinden Sultanahmet Camisi'nin bir minaresinin kaydığı belirlendi. Caminin ön kapısında, iki şerefeli 4 numaralı minarenin durumu, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 40-45 milyon liralık kapsamlı restorasyonun hazırlığı yapılırken ortaya çıktı.
İTÜ öğretim üyeleri Prof. Dr. Feridun Çılı, Doç. Dr. Cenk Üstündağ, İnşaat Yüksek Mühendisi Gülseren Erol'un hazırladığı, "Sultanahmet Camisi Rölöve-Restitüsyon ve Restorasyon Projesi Taşıyıcı Sistemin Mevcut Durumu Hakkında Teknik Rapor"da beklenen İstanbul depremine dayanıklı olduğu saptanan caminin, Marmara Üniversitesi Rektörlüğü tarafındaki 2 şerefeli minaresinin parça parça aşağıya döküldüğü ve 3 ile 5 santim aralığında kaydığı tespit edildi.
İTÜ tarafından hazırlanan raporda; "Minarenin ikinci şerefesinin üstündeki bölüm, altında kalan bölüme göre yatayda 3-5 santim mertebesinde kaymış olup, bu bölgedeki taşların stabilitesi kararlı değildir. Minarenin ikinci şerefe üstündeki bölümünün, taşlar numaralandırılıp sökülerek yeniden inşaa edilmesi uygun olacaktır" denildi. Vakıflar hem teknik rapor hem de buna uygun hazırlanan restarasyon-restitüsyon ve röleve raporu doğrultusunda ihale sürecini başlattı. Minaredeki çalışmanın önümüzdeki hafta başlaması bekleniyor.
Turistlerin yoğun olarak geçtiği minarenin taş düşmeleri nedeniyle hayati riske yol açmaması için 'acil' olarak en kısa sürede restorasyona başlanacak.
Vakıflar Genel Müdürü Dr. Adnan Ertem şöyle konuştu: "Sultanahmet'te kapsamlı bir restorasyon yapılacak. Özellikle rektörlük tarafındaki minarenin durumu kötüydü. Şimdi restorasyonu yapılacak.
Bölge müdürlüğüne talimat verildi. Taşlar çürümüştü, parça parça aşağıya düşüyordu. Zaman ve rüzgarın etkisiyle taşlar yıpranmış ve dökülüyordu. Şerefenin üstünden taşları değiştireceğiz. Oradaki Hünkar Mahfili'ndeki halı müzemizi de Ayasofya İmareti'ndeki müze çalışmamız bitti, oraya taşıyoruz.
Hünkar Mahvili'nde duran, tarihi değeri çok yüksek olan halıların tamamı da Ayasofya Müzesi'ne taşınıyor. Hünkâr Mahvili'ni de camiye katacağız. Oradaki drenaj kanallarının nasıl yapıldığı? Ne kadarlık alanı kapsadığı da ilk kez tespit edilecek. Bir süredir çalışılıyor bu konuda da. Su toplanıyor ama nereye gittiğini hala bilmiyoruz. Restorasyon bittiğinde o da ortaya çıkacaktır. "
Raporda, "4 numaralı 2 şerefeli minarenin durumu" başlığı altında şu tespitlere yer veriliyor;
- Minarenin ikinci şerefesinin üstündeki bölüm, altında kalan bölüme göre yatayda 3-5 santim kaymış.
- Buradaki taşların stabilitesi kararlı değil.
- Taşlarda erime ve oyuklar var.
- Yüzeyi bozulan taşlarda uygun müdahale yapılmalı.
- Nitelikli bir yüzey temizliği yapılacak.
- Minare gövdesi taşlarında derz boşalmaları gözlendi.
- Bazı taşların arası görülebiliyor.
- Derzler özgün harca benzer özelliklerdeki bir malzemeyle onarılmalı.
- Düşük basınç altında yerleştirme yapılmalı.
- 2. şerefe üstündeki taşlar numaralandırılıp yeniden inşa edilmeli.
Sultan 1. Ahmet henüz 14 yaşındayken Osmanlı tahtına çıktığında İstanbul'un neredeyse tüm önemli tepeleri hünkâr adlarına yapılan camilerle dolmuştu. O da Ayşe Sultan'a 30 bin altın vererek Sultanahmet Camisi'nin yapılacağı yeri kamulaştırdı. İlk kazmayı bizzat kendisi 1609'da vururken; "Ya rab Ahmet kulunun hizmetidir" diye dua etti. 7 yıl 5 ay 6 gün süren inşaat sonunda 6 minareli ilk cami açıldı.