Sultanahmet’teki Turizm Polisi Şubesi’ne canlı bomba saldırısına ilişkin davada 2 tahliye

Sultanahmet’teki Turizm Polisi Şubesi’ne canlı bomba saldırısına ilişkin davada 2 tahliye

İstanbul Sultanahmet'teki Turizm Polisi Şube Müdürlüğü'ne gerçekleştirilen canlı bombalı saldırısına ilişkin 2'si tutuklu 5 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşmasından 2 tahliye kararı çıktı.

Doğan Haber Ajansı’nın haberine göre, Sultanahmet'te geçen yıl 1 polisin şehit olduğu, 2 polisin de yaralandığı canlı bomba Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda görülen duruşmada tutuklu sanıklar Abdula Abdulaev ve Yakup İbragimov ile tutuksuz sanık Khadzhi Chakaev ve avukatları hazır bulundu. Tutuksuz sanık İbrahim Kürkçü'ye ise Gaziantep'ten Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile bağlanılırken, patlamada yaralanan Mustafa Bulut da müşteki olarak duruşmaya katıldı.

 

Çeçence ve Rusça bilen tercüman getirildi

Duruşmada, iddianamenin okunması ve sanıkların kimlik tespitinin ardından savunmalara geçildi. Yabancı uyruklu sanıklar için biri Rusça diğer Çeçence bile iki tercüman duruşma salonunda hazır bulundu.

İlk olarak savunma yapan tutuklu sanık Abdula Abdulaev, Rus vatandaşı olduğunu, aylık gelirinin 6 bin dolar olduğunu kaydetti. Sanık Abdulaev, canlı bomba Diana'yı tanımadığını söyleyerek, "Diana kendini patlattıktan sonra beni suçladılar. Ancak o tarihte ben Diana'nın kaldığı evde oturmuyordum. Benim iki işim vardır. Eşlerimden biri hastalanınca Çeçenistan'a gitti. Ona tuttuğum evi boş kalınca günlüğü 20-30 TL'den kiraya veriyordum. Diana Ramazanova'nın buraya geldiğini hatırlamıyorum. IŞİD Terör örgütünün fikirlerine katılmıyorum" dedi.

 

“İki kişi beni IŞİD’e götürmeye çalıştı”

Aylık 5 Bin dolar gelirle tekstil işi yaptığını belirten tutuklu sanık Yakup İbragimov, hiçbir terör örgütüyle alakası olmadığını söyledi. Hakkındaki suçlamaları reddeden İbragimov, "Tevhid isimli dergiyi bilmiyorum. Halis Bayancuk'u tanımam. Evimde bulunan eşyaların sahibi Dahistanlı'dır. Camiye giderim, IŞİD terör örgütünün yöntemlerini benimsemem" ifadelerini kullandı.

Sanık Khadzhi Chakaev de Diana Ramazanova'yı tanımadığını IŞİD'e olumlu olarak bakmadığını, iki kişinin kendisini IŞİD'e götürmeye çalışmasına rağmen bunu kabul etmeyip gitmediğini belirtti.

 

"Tek hatam o kadınlara otobüs bileti almak"

Gaziantep'ten SEGBİS ile ifade veren tutuksuz sanık İbrahim Kürkçü ise, "Hiçbir terör örgütüne üye olmadım. Ben taksicilik yaptığım için başıma bu olay geldi. Diana diye birini tanımam. Gaziantep'te kısa bir süre taksi kiralayarak, taksicilik yapıyordum. Tavuk pazarından iki yolcu kadın aldım. Yüzlerini bile görmediğim bu kadınları otogara götürdüm. Bana 250 TL vererek İstanbul' bilet almamı söylediler. Ben de bir firmadan iki tane bilet aldım. Hayatımın hatasını yaptım. İstanbul'da nereye gideceklerini de bilmiyordum" dedi.

 

Müşteki Bulut söz aldı

Sanıkların ardından müşteki polis memuru Mustafa Bulut söz aldı. Bulut, olayda yaralandığını, arkadaşının gözünün önünde öldüğünü kaydederek, sanıkların cezalandırılmasını istediğini söyledi.

 

Sanıklar suçlamaları reddetti

Duruşmada ifade veren sanıklar suçlamaları reddetti. Mahkeme heyeti de, tutuklu sanıklar Abdula Abdulaev ve Yakup İbragimov'un, savunmalarının alınmış olması, dosya kapsamı, delil durumu ve tutuklulukta geçen süreyi de dikkate alarak, mağduriyetlerine sebebiyet vermemek için tahliyelerine karar verdi. Mahkeme Başkanı Ahmet Civelek tahliye kararına muhalefet şerhi koydu.

 

Yurtdışına çıkış yasağı

Mahkeme heyeti ayrıca, 2 sanığın pazartesi ve cuma günleri ikametlerine en yakın karakolda imza atmalarına karar verdi. Sanıkların yurtdışına çıkışını da yasaklayan mahkeme heyeti, pasaportlarının iadesi konusunun kararla birlikte değerlendirilmesine hükmetti. Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için Eylül ayına ertelendi.

 

İddianameden

Sultanahmet Turizm Şube Müdürlüğü'ne 6 Ocak 2015'de Diana Ramazonova isimli kadının kendini patlatması sonucu polis memuru Kenan Kumaş şehit olmuş, polis memurları Taner Şener ve Mustafa Bulut'un ise yaralanmıştı. Olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 5 kişinin "Göçmen kaçakçılığı yapma" ve "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçlarından 8'er yıldan 18 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti.