Sümela Manastırı hazinelerinin 1925 tarihli belgeleri ortaya çıktı; CHP’li Kaya, paha biçilemeyen eserlerin peşine düştü

Sümela Manastırı hazinelerinin 1925 tarihli belgeleri ortaya çıktı; CHP’li Kaya, paha biçilemeyen eserlerin peşine düştü

Sümela Manastırı hazinelerinin akıbetini araştıran CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, Osmanlı arşivleri araştırması sırasında ortaya çıkan bir belge sonrası eserlerin Trabzon'a yeniden kazandırılması için harekete geçti.

Ahmet Kaya, T24’e bahse konu olan belgenin Trabzon'da Osmanlı arşivlerini araştıran bir arkadaşı tarafından ortaya çıkarıldığını ve kendisiyle paylaşıldığını söyledi. Bu resmi belgeden sonra harekete geçtiğini belirten Kaya, dönemin Milli Eğitim Bakanı Şükrü Saraçoğlu tarafından Başbakanlık makamına yazılan yazının Manastır hazinesi hakkında çok önemli bilgiler verdiğine dikkat çekti. Kaya’nın değerlendirmeleri şöyle:

"Trabzon vilayetinde mübadeleye dahil halkın gitmesinden sonra Maçka’da terkedilmiş halde bulunan Meryem Ana yani, Sümele Manastır’ında bazı kıymetli eşyalar bulunduğunu dair hükümete bir ihbarda bulunulmuş, bunun üzerine Başbakanlıktan Trabzon vilayetine 18 Mart 1925 tarihinde bir yazı gönderilerek ihbarın değerlendirilmesi istenmiştir. Trabzon valiliği de Trabzon Maarif Müdürlüğü başkanlığında konuyu incelemek üzere bir heyet oluşturmuştur. Söz konusu heyet tarafından Sümela Manastır’ında yapılan araştırmada taş duvarlar arasında mahzende çok sayıda eşya ve edevat, el yazması kitaplar bulunmuştur. Manastırda define halinde bulunan bu eserler, Asar-ı antika Nizamnamesi gereğince Ankara Müzesi’ne gönderilmiştir.

"Bu eserler buradan alınmış ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti koruması altındaysa, bu eserlerin tekrar Manastır’a geri gönderilmesi ve Maçka’da bir müze açılarak sergilenmesi gerektiğini inanıyoruz. Öyle bir çalışma yapacağım."

“NATO’ya girişimizle birlikte Sümela Manastır’ı sahipsiz, korumasız kalıyor”

"Dünya mirası olabilecek, insanlığın hizmetine sunulması gereken eserler. Buna mukabil 1950’lerde NATO’ya girişimizle birlikte Sümela Manastır’ı sahipsiz, korumasız kalıyor. O dönemde Amerikalı Nato askerlerinin oradan iki kamyona yakın malzeme yükleyip getirdikleri konuşuluyor. Hatta bu eserler arasında üzerinde üzüm asma figürlerinin bulunduğu kapıların olduğundan bahsedilir.

"Bugüne kadar nasıl takip edilmedi, bu eserlerin peşine düşülmedi.  Bu eserlerin Sümela’ya getirilmesi için çalışma yapılmadığı görülüyor. 

"Sümela Manastırı, beş yıla yakın bir süre kapalı. Maalesef öyle bir beceriksizlik var orada. Sümela Manastırı’nın yapılışına baktım. O günkü olanaksızlıklar içinde 20 yıla yakın bir zamanda yapılmış.

"Ama biz bugünün teknolojisiyle beş yıldır Manastır’la ilgili çalışmaları tamamlayıp açamıyoruz. Maçka ve Trabzon için Sümela Manastırı çok önemli.

"Bu eserler buradan alınmış ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti koruması altındaysa, bu eserlerin tekrar Manastır’a geri gönderilmesi ve Maçka’da bir müze açılarak sergilenmesi gerektiğini inanıyoruz. Öyle bir çalışma yapacağım."

Eserler arasında neler var?

1 Mart 1925 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Şükrü Saraçoğlu, Trabzon’da mübadeleye tabi ahalinin sevkinden sonra Maçka ilçesinde bulunan Meryem Ana, diğer adıyla Sümela Manastırı’nda bulunan kıymetli eşyaları ve bununla ilgili yapılanları anlatan resmi bir yazıyı Başbakanlık'a gönderiyor. Resmi yazıda, Trabzon Maarif Müdürü bazı zevattan oluşan heyet tarafından manastırda taş duvarlar arasındaki mahzende yer alan ve hazine olarak belirtilen eserlerin tespit edildiğini ve daha sonra bunların Ankara Müzesi'ne nakledildiğini bildiriyor. Bakanın resmi yazısında define olarak söz edilen manastırda bulunan ve kayıt altına alınan eserler arasında,

  • Bir adet altın yaldızlı hızmayla kaplanmış bir taç
  • Bir sandık içinde gümüşle altın yaldızlı, üzerinde Rusça yazılı mine ve taşlarla süslenmiş tabak takımı
  • 125 gram ağırlığında etrafı yeşil taşlarla süslü, etrafı işlemeli hac ve ayağı
  • 350 gram ağırlığında altın yaldızlı gümüş ayaklı kupa
  • Sekiz adet üçer kilo ağırlığında yedi parça kupayla birlikte kaşık takımı
  • İki adet 250 kilogram ağırlığında kilise şeklinde kahve şeker kutuları
  • Bir kilo 600 gram ağırlığında gümüş sini
  • Bir kg ağırlığında yedi parça gümüş tepsi, çok sayıda el yazması kitap bulunuyor.