'Süper Lig'de 29 maça şike karışmış'

'Süper Lig'de 29 maça şike karışmış'
T24 - Avrupa liglerinde 200 maça şike karıştığı yolundaki iddialarla ilgili başlayan soruşturma büyüyor. Alman Bochum Savcılığı, Türkiye Süper Ligi'nde 29 maça şike karıştığını açıklarken Almanya, İngiltere, Avusturya ve İsviçre'de 15 kişi gözaltına alındı. Aralarında Fenerbahçe'nin de bulunduğu iddia edilen olayla ilgili olarak Fenerbahçe Kulübü, yazılı bir açıklama yaparak haberleri "ahlâksızlık" olarak nitelendirdi. Bochum Zavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmada 200 şüpheli üzerinde durulduğunu, polisin Avrupa çapında operasyon yürüttüğünü söyledi. Yetkililer, Almanya'da 32, Türkiye'de 29, Belçika'da 22,  İsviçre'de de 17 maç üzerinde şike incelemesi yapıldığını söylediler. Şampiyonlar Ligi kapsamındaki 3 maçta da şike iddialarının araştırıldığı bildirildi. Soruşturmada, milyonlarca Euro'luk şike bağlantılarına ilişkin bulguların değerlendirildiği belirtildi. Yetkililer şu anda klüp, takım, futbolcu ve antrenör adı vermeyeceklerini, ancak iddialar kanıtlanınca kim olursa olsun adalete teslim edileceğini açıkladılar.UEFA Haziran'dan beri inceliyor

UEFA yetkilileri de Haziran ayından beri şike iddialarının üzerine inceleme yaptıklarını söylediler. Yetkililer “Ne kadar büyük olursa olsun hangi kulüp, ne kadar yıldız olursa olsun hangi futbolcu şikeye karıştıysa futbolcu ve klüplerle ilgili kesin kanıtlar toplandığında hiç kimseinin gözünün yaşına bakmayacağız ve adalete teslim edeceğiz” dediler.

El konulan paranın “en az 1 milyon Euro” olduğu belirtilirken şikeli bahislerin “Asya'da ve Avrupa'da kurulu şirketlerle oynatıldığı” belirtildi ve skandalın küresel bir boyut kazanabileceği kaydedildi.

Puan silmeden küme düşmeye kadar ceza olabilir

UEFA Tahkim Kurulu üyesi ve eski Futbol Federasyonu Başkanı Levent Bıçakçı, NTV'nin sorularını yanıtlarken, suçlu bulunan klüpler için küme düşmeden puan silmeye kadar çeşitli cezalar verilebileceğini söyledi.UEFA Futbol Federasyonu ile buluşuyorUEFA yetkililerinin şike skandalı ile ilgili olarak Türkiye Futbol Federasyonu yetkilileri ile 25 Kasım Çarşamba günü buluşacağı bildirildi.Skandal ile ilgili olarak NTV spor yorumcusu Mehmet Aydın, şunları söyledi:“Birkaç ay önce UEFA yetkilileri Türkiye'ye gelip alt liglerdeki karşılaşmalara ilişkin incelemeler yapmıştı. Ama Bochum Savcılığı 'Süper Lig' deyince işin boyutu değişti. Türkiye'dekiler nasıl, oyuncular mı kullanıldı, yoksa kulüpler mi işin içinde, bunlar ortaya çıkacak. Bochum Savcılığı'nca yapılan bir araştırmada çok daha kolay sonuç alınacağını ve bazı kulüp ve futbolcuların cezalandırılacağını düşünüyorum. Zannediyorum 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin maçlardan söz ediliyor. Biz Akçaabat olayında başımızı kuma gömmüştük..."Demirkol: Uzakdoğu ve Balkan mafyası da olabilirMilliyet spor yazarlarından Mehmet Demirkol da, NTV'de skandalı şöyle yorumladı:“Doğrudur, uzun süredir konuşuluyordu, ufak tefek haberlerle Türk basınına da yansıyordu. Herhalde konuşmalar ayyuka çıkınca erken bir açıklama yapma gereği hissettiler sanıyorum. Burada önemli olan şikenin Almanya merkezli oluşu önemli. Genelde Avrupa merkezli görünmekle birlikte asıl yapanların Uzakdoğu, Güneydoğu Asya, Balkanlar'da olma ihtimali daha yüksek. Arnavut mafyası, Çin mafyası olma olasılığı daha yüksek. Savcılığın yaptığı açıklamada en önemli nokta; ünleri ne olursa olsun cezalandıracağız, demeleri. Türkiye liginde 29 maçın şüpheli olması değil de, Avrupa'nın büyük kulüplerinin bu işin içine girmiş olması ihtimali çok önemli. Almanya olması işin boyutunu biraz değiştiriyor. Çünkü köküne kadar giden bir Adalet sistemleri var. Ama burada UEFA'nın da üzerine gittiğini biliyoruz. İlk yarı, ikinci yarı bahisleri doğrultusunda en az 50 maçın dizayn edildiği haberleri vardı. FİFA'nın kendisi mafya olmakla da suçlanıyordu. Belki artık kendilerini temizlemek için üzerine gidiyorlar.”Olay nasıl gelişti? Deutsche Welle, şike skandalına ilişkin gelişmeleri şöyle yansıttı: Bochum Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada yeni bir şike skandalıyla ilgili çok önemli ipuçlarına ulaşıldı. En az dokuz ülkeyi kapsadığı belirtilen bahis skandalında Fenerbahçe’nin oynadığı bir maçın da adı geçiyor. Alman spor haberleri ajansı SID, ülkenin saygın gazetelerinden Süddeutsche Zeitung ve başkent gazetesi Berliner Morgenpost’un ulaştığı bilgilere göre aralarında Alman ve Türk takımlarının bulunduğu geniş çaplı yeni bir şike skandalı patlak vermek üzere. Berlin merkezli bir bahis çetesinin, özellikle Türkiye Süper Ligi’ndeki maçlara büyük paralar yatırdıkları tespit edildi. Şike skandalına Türk Milli Takımı formasını giyen bazı futbolcuların da karıştığı iddia ediliyor. 5-0'lık Fenerbahçe-Ulm skoru için futbolculara para! 14 Temmuz 2009 tarihinde, Fenerbahçe’nin Almanya’da yaptığı yaz kampı sırasında, SSV Ulm 1846 takımıyla oynadığı ve sarı-lacivertli ekibin 5:0 kazandığı maçla ilgili Bochum Savcılığı tarafından soruşturma yürütüldüğü ortaya çıktı. Süddeutsche Zeitung’da yer alan habere göre, maçı farklı mağlubiyetle tamamlamaları karşılığında SSV Ulm’den bazı futbolcuların para aldıkları bilgisine ulaşıldı. 'Yüzde 100'lük pozisyonda Fener'e gol atmadılar' Haberde söz konusu futbolcuların isimlerine yer verilmezken, şike bedelinin “fazla yüksek olmayan beş rakamlı bir meblağ” olduğu kaydedildi. Savcılığın soruşturma dosyasında, söz konusu karşılaşmanın ilk dakikalarında Ulm'lu futbolcuların, girdikleri iki tane yüzde yüzlük gol pozisyonunu bilinçli olarak değerlendirmedikleri ifadesi yer aldığı haber veriliyor. Alman Futbol Federasyonu: Yorum yok Konuyla ilgili görüşlerine başvurulan Alman Futbol Federasyonu (DFB) Kurumsal İletişim Direktörü Harald Stenger, “Gerek UEFA gerekse DFB’nin erken uyarı ağı, Almanya’da şike şüphesi uyandıracak bir uyarı vermedi. Bochum Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturmayla ilgiliyse yorum yapma yetkimiz york. Soruşturma sonucunu beklemek zorundayız” demekle yetindi. Federasyon yetkilisi, bu açıklamasıyla –dolaylı da olsa- Fenerbahçe’nin Ulm’le oynadığı maçla ilgili savcılık soruşturması yürütüldüğünü doğrulamış oldu. Türkiye Süper Lig maçları da soruşturuluyor Berliner Morgenpost gazetesinin ulaştığı bilgilere göreyse Almanya başkentinde örgütlenen uluslararası bir bahis çetesi, özellikle Türkiye Süper Ligi maçlarına büyük paralar yatırdı. Bahisler Almanya’da oynanırken, aralarında Türk Milli Takımı formasını da giymiş ünlü futbolcuların bulunduğu çok sayıda futbolcunun da bu çeteyle bağlantısı var. Haberde Bochum Savcılığı’nın soruşturma dosyasında hangi futbolcuların adının geçtiğineyse yer verilmedi. 100 kişilik şüpheli listesi Berliner Morgenpost, Berlin’deki güvenlik makamlarına dayandırdığı haberinde, şike skandalıyla ilgili olarak yaklaşık 100 kişi hakkında soruşturma yürütüldüğünü duyurdu. Bochum Savcılığı, şike konusundaki iddialara açıklık getirmek üzere basın toplantısı düzenleneceğini duyurdu. Toplantıya, soruşturmalara eşlik eden Avrupa Futbol Federasyonları Birliği UEFA’dan da bir yetkilinin katılacağı açıklandı. 9 ülkede 40 maça gözaltı Türkiye ve Almanya’nın yanı sıra Avusturya, Belçika, Bosna, Hırvatistan, Macaristan, Slovenya ve İsviçre liglerinden takımların da adı şike dosyasında yer alıyor. Bu ülkelerde de çok sayıda futbolcu, teknik direktör, hakem ve idarecinin Berlin merkezli çeteyle işbirliği yaptığı, yaklaşık 40 maçın manipüle edildiği öne sürülüyor. Eş zamanlı olarak söz konusu ülkelerde emniyet güçlerinin yaptığı baskınlarda gözaltına alınanların olduğu haber veriliyor. Sapina kardeşler sahnede Alman Bild gazetesi, yakalananlar arasında Berlin’deki çetenin elebaşlarından üyelerinden Hırvat Ante ve Milan Sapina kardeşler de bulunuyor. Söz konusu kişilerin adı, 2005 yılında Almanya’yı sarsan “Şikeci Hakem Hoyzer” skandalına da karışmıştı. Ante Sapina üç yıl hapis cezasına çarptırılmış, olaya adı karışan iki kardeşinin aldıkları hapis cezalarıysa tecil edilmişti. Şikeci Hoyzer 14 ay hapis yattı Alman futbol tarihinin en büyük skandalı 2005 yılında patlak vermişti. Almanya Birinci Futbol Ligi Bundesliga’nın genç ve ümit vaat eden hakemlerinden Robert Hoyzer, yönettiği bazı maçları toplam 67 bin Euro karşılığında manipüle ettiğini itiraf etmişti. 2 yıl 5 ay hapis cezası ve hakemlikten ömür boyu men cezası alan Hoyzer, cezaevinde 14 ay kaldıktan sonra, “iyi hal”den erken tahliye edilmişti.

Fenerbahçe: Bahis skandalı içine taşınmak isteniyoruz

Fenerbahçe Kulübü, Almanya'da çıkan bahis haberleri ile ilgili olarak resmi sitesinden açıklama yaptı.Sarı-lacivertli takımın resimi sitesinden yaptığı açıklama şu şekilde:Almanya'da ortaya çıkarılan bahis skandalına dair Alman basını kaynaklı haberlerin, başta Hürriyet, Vatan, Milliyet ve Sabah olmak üzere internet sitelerinde kasıtlı olarak yanlış tercüme edildiği ve bu yanlış tercümelere dayalı olarak Kulübümüzün isminin bahis skandalı içine taşınmak istendiği  görmekteyiz.Oysa ki gerçekte; Alman Gazeteleri 14 Temmuz 2009 tarihinde Fenerbahçe ile ULM 1846 takımları arasında oynanan ve 5-0 Fenerbahçe'nin galibiyetiyle biten hazırlık karşılaşmasında, ULM takımında forma giyen bazı futbolcuların farklı mağlup olmaları için haberde adı geçen bahis çetesinden para aldığını iddia etmektedir. Habere göre Bochum savcılığı iddialar üzerine ULM takımı oyuncuları hakkında soruşturma başlatmıştır.Alman gazeteleri bu maçla ilgili haberlerde ULM'un Christoph Daum'un çalıştırdığı Fenerbahçe ile oynadığını hatırlatmak amacıyla, Sayın Daum'un adını ve fotoğrafını kullanmışlardır.Haberin içinde Daum adının geçtiğini gören Hürriyet, Vatan, Milliyet ve Sabah gazetelerinin internet siteleri, Alman basının bu şekilde kullandığı haberleri akıl almaz bir şekilde Türk kamuoyuna "Daum manipüle etti iddiası", "Skandalın ucu Fenerbahçe'ye dokundu" "Fenerbahçe'de bahis skandalı" gibi kasıtlı başlıklarla ve futbolcularımızın maçtaki fotoğraflarını da kullanarak yansıtmışlardır.Söz konusu internet sitelerinin  Alman basınından aldıkları haberleri çarpıtarak ve haberlerine Kulübümüzün ismini ve futbolcularımızın fotoğraflarını da ekleyerek kullanmaları tek kelime ile "ahlaksızlıktır". Bu ahlaksızlığa karşı her türlü cezai ve hukuki haklarımızı kullanacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız. Ayrıca bu tip haberleri ülkemizde son günlerde ortaya çıkan önemli spor gündem maddelerini değiştirme ve unutturma çabası olarak değerlendiriyor, kamuoyunun dikkatini bu duruma da çekmek istiyoruz.