Diyarbakır’ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağı devam ediyor. Yasağın olmadığı mahallelere girerken polis kontrolünde aramadan geçen Sur halkı “Kıbrıs Rum sınırı değil, Dağkapı Dörtyol” sözleriyle tepki gösterdi. Valilik kararıyla Gazi Caddesi'nde yasak dün kaldırıldı. Ancak caddenin solunda kalan mahalle ve sokaklarda yasak devam ediyor.
Sur’da sokağa çıkma yasağı 30. Gününe ulaşırken çatışmaların en yoğun yaşandığı Savaş, Fatih Paşa, Hasırlı Mahalleleri Gazi Caddesi’nin sol bölümünde kalıyor. Dağkapı (Şeyh Sait) Meydanı etrafındaki polis barikatları, TOMA ve zırhlı araçlar hala duruyor. Gazi Caddesi üzerinde bulunan çok az dükkân kepenk açtı.
BBC Türkçe’den Hatice Kamer’e konuşan esnaf, yasağın değil, yasağın kaldırılmasının geçici olduğunu düşünüyor. Bir önceki 17 saatlik arayı hatırlatan birçok esnaf, polisin barikatları kalkmadan, yasağın tamamen kalkmayacağına inanıyor.
Cadde üzerindeki esnaflardan biri dükkânı açtığını ama tezgâhı kurmadığını söylüyor. Esnaf sözlerini şöyle sürdürüyor: "Bugün hem ayın hem de yılın sonu, bankaların işi var. Bugünkü göstermelik bir açılış. Ne zaman ki polisler barikatları tamamen kaldırdı o zaman yasak tamamen bitmiş olacak.”
Nebi Cami önündeki yaklaşık 30 ayakkabı boyacısından sadece dördü tezgâhı açmış. Hacı ve Ekrem, iş yapmadıklarını söylüyor. Hacı, can sıkıntısından geldiğini söylüyor. Ekrem de "bir iki ekmek parası kazanmak için geldiğini" belirtiyor. Her ikisi de Sur'un on yolda toparlanmayacağına inanıyor.
Hacı, "Hepimiz mağduruz, kıt kanaat geçiniyoruz. Ama ekmeğimizin derdini unuttuk, can derdine düştük. İnsanımız ölmesin diye dua ediyoruz ama maalesef her şey hepten kötüye gidiyor" diyor.
Dörtyol'dan Hz. Süleyman Camisi'ne doğru giden cadde ise hala kapalı. Polis barikatlarının önünde toplanan onlarca kişi içeriye gitmek için bekliyor. Birçoğunun elinde nüfus cüzdanı, polisin izin vermesi için dil döküyor. Barikatın arka tarafında ise yasak boyunca orada kalan akrabaları var.
Kalabalıktan biri "Batı Şeria bile böyle değildi" diyerek tepki gösteriyor. Ali Saka, "Çek kızım çek, burası Kıbrıs Rum sınırı değil, Dağkapı Dörtyol!" diyor. Fatih Paşa Mahallesi sakini olan Ali, mahallede iki evi olduğunu ancak önceki yasaklarda evlerin çok büyük hasar gördüğünü anlatıyor.
12 kişilik ailesi olduğunu söyleyen Ali Saka, son yasağın ilanından hemen sonra sadece üst baş kıyafetleriyle evden çıkabildiklerini ve TOKİ'de kiraladıkları bir evde kaldıklarını söylüyor. Yasak kalktıktan sonra geri dönmeyeceğini söylüyor.
Ali Saka, "Bu son yasakta çok daha şiddetli çatışmalar oldu, top mermileri kullanıldı. Bombalar patladı. Her iki evin son hali nedir diye gidip bakacağım. Muhtemelen taş üstünde taş kalmamıştır ama ne yaparsın, yine de görmek istiyorum ama artık Sur'a dönemeyeceğiz" diye belirtiyor.
Remziye de altı yaşındaki kızı Sevgi'nin elinden tutmuş, barikatlardan geçmek istiyor. Fatih Paşa Mahallesi'nde yaşadıklarını söyleyen genç kadın, kızını hastaneye götürmüş.
Remziye, "Bir aydır o patlamalardan hepimizin psikolojisi bozuldu. Hepimiz hastalandık. Kızım soğuk almış, çocuklarım çok korktu. Evde beş aylık bir bebeğim var, Kızımı doktora gösterdim, ilaçlarını alıp şimdi eve gidiyorum" diyerek diğerleri gibi evine gitmek için izin verilmesini bekliyor.
Paşa Hamamı civarında yaşayan Veysi, barikatların arkasında. Yaşlı babası da elinde kimliği, yanına geçmek istiyor. Veysi, mahalledeki son durumu barikatların önünde bekleyen tanıdıklarına aktarıyor.
İki genç ise, Liluz Otel'in karşısında bir dükkânda beslediği güvercinlerine yem vermek için gitmek istediğini söylüyor. Gençler, "İnşallah ölmemişlerdir. Bir ay olacak. Umarım yemleri ve suları yeterli gelmiştir" diyor. Kalabalık gittikçe artıyor. İçerden zırhlı araçlar çıkıyor ve vinçler girmeye başlıyor. Polislerin çoğu maskeli. Fotoğrafların çekilmesini istemiyorlar.
Dörtyol'un Balıkçılarbaşı Caddesi'ne doğru gitmek isteyenler, caddenin girişindeki arama noktasında, üst baş aramasından geçtikten sonra gidebiliyorlar. İlçenin yasak olmayan bölümünde bir aydır bu uygulama devam ediyor ve orada yaşayan herkes bu uygulamaya tabi. Arama noktasından geçen bir adam "Bak hele, ne hale döndük. Kendi evimize değil, sanki bir başka ülkeye geçiyoruz" diyor.