BBC Reality Check
ABD Başkanı Donald Trump, Amerikan askerlerinin Suriye'deki petrol sahalarını korumak için bölgede kalacağını ve ABD'nin Suriye'nin petrol gelirlerinden her ay milyonlarca dolar fayda sağlamasını umduğunu söylüyor.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Trump'ın bu sözlerinden sonra ABD'yi 'ülkesinin petrolünü çalmakla' suçladı.
Esad'ın müttefiki Rusya da Trump'ın petrol sahaları üzerinde kontrol sağlama girişimini 'uluslararası devlet soygunculuğu' olarak tanımladı.
BBC Reality Check ekibi Suriye'nin petrol üretiminin kimin kontrolünde olduğunu ve petrolden kimlerin fayda sağladığını inceledi.
ABD, Ekim ayında Suriye'nin kuzeyinden askerlerini çekeceğini duyurdu. Ama o tarihten bu yana, yaklaşık 500 askerin, Suriyeli Kürt birliklerle birlikte petrol tesislerinin korunması için bölgede kalacağını duyurdu. Petrolden mevcut durumda en çok fayda sağlayanlar Suriyeli Kürtler.
ABD Savunma Bakanı Mark Esper, Amerikan askerlerinin bölgeyi yalnızca IŞİD'den değil, Rus birlikler ile Suriye hükümetine bağlı kuvvetlerden de koruduğunu söyledi.
ABD, Rusya'nın petrol üretim tesislerinin kontrolünün yeniden Suriye'ye geçmesine yardım ettiğini ve aslında Rusların bölgede gözü olduğunu ifade ediyor.
Suriye ile Rusya 2018 yılında enerji işbirliği için anlaşma yapmıştı. Anlaşma, Moskova'ya Suriye'nin petrol ve gaz sanayinin yeniden inşası için ayrıcalıklı haklar tanıyor.
Bu bağlamda ABD Başkanı Trump da petrolden yararlanmak istediklerini açıkladı ve Amerikan askerlerinin de bu nedenle bölgeyi koruduklarını söyledi.
Petrol ve gaz, her ne kadar rezervleri diğer Orta Doğu ülkelerine kıyasla daha az olsa da, Suriye hükümetinin gelirlerinin büyük bir kısmını oluşturuyor.
Suriye, 2018 yılı verilerine göre 2.5 milyar varil petrol rezervine sahip. Suudi Arabistan'ın petrol rezervi 297 milyar, İran'ın 155 milyar, Irak'ın ise 147 milyar varil.
Petrol sahalarının büyük bölümü Suriye'nin doğusunda, Irak sınırı ile kuzeydoğuda Haseke yakınlarındaki Deyr ez Zor vilayetinde bulunuyor.
Savaşın çıktığı 2011 yılından bu yana ülkenin petrol üretimi de çöktü.
BP Dünya Enerji İstatistikleri 2019 raporuna göre Suriye, 2008 yılında günde 406 bin varil petrol üretiyordu.
2011'de Suriye'nin petrol üretimi günde 353 bin varile düştü, 2018'de de %90'dan fazla düşerek günde 24 bin varile geriledi.
Suriye hükümeti, ülkenin petrol sahalarının çoğunun kontrolünü Suriyeli muhaliflere kaybetti. Savaşın tırmanmasıyla da petrol sahaları IŞİD'e geçti.
IŞİD, 2014'te Suriye'nin doğusunda, Deyr ez Zor'daki en zengin petrol sahası el Ömer dâhil, çoğu sahanın kontrolünü ele geçirdi.
Petrol satışları örgütün en büyük gelir kaynağı olmuştu. ABD Savunma Bakanlığı verilerine göre IŞİD 2015'te, petrol gelirlerinden ayda yaklaşık 40 milyon dolar kazanıyordu.
IŞİD, 2017'de petrol sahalarının kontrolünü Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) kaybetti.
ABD'nin IŞİD'in ana gelir kaynağını kurutma çabasıyla bölgeye düzenlediği hava saldırılarında Suriye'nin petrol sahaları büyük oranda zarar gördü.
Sahaların Suriyeli Kürtlerin eline geçeceği ihtimalinin kuvvetlenmesiyle IŞİD de petrol altyapısını büyük oranda yok etti.
Petrol gelirleri hala Suriyeli Kürtlerde
Kürtlerin öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), 2017'den sonra Suriye'nin kuzeydoğusunda, Fırat Nehri kıyılarındaki ana petrol sahalarının kontrolünü büyük oranda ele geçirmeye başladı.
O tarihten bu yana yerle bir olan petrol sahalarını onaran SDG üretimi de kısmen canlandırdı.
ABD Savunma Bakanlığı sözcüsü Jonathan Hoffman, kısa bir süre önce yaptığı açıklamada petrol gelirlerinin ABD'ye değil, SDG'ye gittiğini söyledi.
Orta Doğu Enstitüsü'nün deneyimli uzmanlarından Charles Lister, "Suriye Demokratik Güçleri ve Suriye'nin doğusundaki müttefik gruplar, mevcut durumda Suriye'nin ulusal petrol gelirlerinin yaklaşık %70'nin kontrolünü ve değerli gaz tesislerinin de bir kısmını elinde bulunduruyor" dedi.
Lister, "Ama bu tesislerin çoğu, savaş öncesi kapasitelerinin çok altında faaliyet gösteriyor" diye konuştu.
Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine düzenlediği operasyon sonucu Suriyeli Kürtler bölgede büyük oranda toprak kaybetse de, Fırat'ın doğusundaki petrol sahalarının büyük bir kısmı hala SDG'nin kontrolünde.
Suriye Devlet Başkanı Esad sahalara yeniden erişim sağlamak istiyor. Hükümet, petrol sahalarından faydalanamazsa, büyük oranda ithal petrole bağımlı olacak.
Ama ABD ve Avrupa Birliği'nin katı yaptırımları sonucu Şam yönetiminin petrol ithalatı da giderek zora giriyor.
Suriye'nin en büyük petrol tedarikçisi İran. Ama bu tedarikler de ABD'nin Suriye ile ticaret yapan her türlü şirket ve ülkeye uyguladığı katı ikincil yaptırımlar nedeniyle kısıtlı kalıyor.