'T24 yazarı Murat Sabuncu'nun yazısını medya görmedi'

'T24 yazarı Murat Sabuncu'nun yazısını medya görmedi'

Radikal gazetesi yazarı Aris Nalcı, “Bugün Suriye'de Türkiye'nin etki sahibi olması 2015'te Türkiye'nin diyaspora üzerinde kurmayı planladığı hükümdarlığın ilk adımlarıdır” dedi.

T24 yazarı Murat Sabuncu’nun “Türkiye’ye gelmelerinin herhangi bir politik istismara yol açmasını istemeyen Halep’teki Ermenilerle ilgili bir süre önce iki önemli görüşme gerçekleşiyor. Görüşen grupla ilgili olarak, sadece Türkiye vatandaşı ve tanınan, aydın insanlar olduğunu söyleyeceğim. Görüşülen makam ise önemli. Cumhurbaşkanlığı… İlk görüşme Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Ahmet Sever ile... İkincisi hemen ertesi gün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile… Gül konuklarını uzun uzun dinliyor, notlar alıyor. Dışişleri ile de irtibat kuruyor. Kendisiyle görüşenlere şu net mesajı veriyor: ‘İnsan hayatı söz konusu. Bu işin siyaseti, istismarı olmaz.. Elimden geleni yapacağım’” sözlerini alıntılayan Nalcı yazını şöyle sürdürdü:

“Murat Sabuncu’nun bu yazdıkları Türkiye’nin iç siyasetindeki yoğun gündemden dolayı birçok gazetede haber bile olmadı. Ama kendisi ertesi gün katıldığı bir ekonomi programında televizyonda yine tekrarladı sözlerini.”

“Sabuncu’nun kaynaklarına göre Cumhurbaşkanı’nın şu anda Halep’teki Ermeniler için sanki artı bir pozitif ayrımcılık uygulayarak yardım sağladığını düşünebilirsiniz. Ancak şu anda Türkiye zaten Suriye’den gelen herkese bu yardımı yapıyor. Kendi yaşamını idame ettirebilecek kadar parası olanlara 1 yıllık oturma vizesi, burada işi olanlara uzun süreli çalışma vizesi zaten veriliyor. Dolayısı ile aslında herhangi ‘+’ bir durum yok.”

“Sabuncu’nun sözlerinin ilk cümlesi aslında olan biten her şeyi özetliyor: Türkiye’ye gelmelerinin herhangi bir politik istismara yol açmasını istemeyen Halep’teki Ermeniler.”

Nalcı yazısına şöyle devam etti:

“Suriyeli Ermenilerin de diyaspora olduğunu hatırlayalım ve Suriye yardımlarının fitilinin Cumhurbaşkanlığı’nda yakıldığını ekleyelim, üstüne de Sabuncu’nun yazısındaki iddialar.

Şimdi tüm bunları “arka arkaya ve uç uca bir ben mi ekleyebiliyorum” diye soruyorum kendime. Kendimi bir komplo teorisyeni sanıyorum bir yandan. Ama bugüne kadar yaşananlardan bir komplo veya bir ‘bit yeniği’ olmadan bu tür açıklamalara girişilmeyeceğini bilecek kadar yaşım var ne yazık ki.

Önce Osmanlı topraklarının tamamı diyaspora oldu. Sonra oy hakkı kazanıldı sonra da ‘insani yardım’ adı altında ‘toprak altı’ siyaset yapılıyor.

Bugün Suriye’ye yapılacak olan bu yardımlarda Türkiye Cumhurbaşkanı’nın sözlerinin etki sahibi olması 2015’te Türkiye’nin diyaspora üzerinde kurmayı planladığı hükümdarlığın ilk adımlarıdır.

Unutmayalım rejimler içlerine alarak eritirler muhalefetleri ve yaptıkları kötülüklerden mağdur olanları.

2011’in şu günlerinde Roboski katliamında yakınlarını yitirenlerin ailelerini devlet kurumlarında işçi, şehit ailelerini memur yapar kendine emperyal Türkiye sistemi.”