Başbakan Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler arasında yapıldığı öne sürülen ve Suriye’deki Süleyman Şah Türbesi’ne müdahalenin konuşulduğu görüşmeyi içeren ses kaydıyla ilgili konuştu.
Başbakan Erdoğan, “Bu ahlaksızlıktır. Bu adiliktir. Bu alçaklıktır. Bu namussuzluktur. Diyorum ya bunların inine gireceğiz inine. Daha ne olacak, şu hale bak ya. Bu kadar önemli bir görüşmeyi ortam dinlemesi yaparak kime servis yapıyorsun” dedi.
Başbakan Erdoğan Diyarbakır’da halka sesleniyor.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
Diyarbakır, kardeşim yol arkadaşım kader arkadaşı Diyarbakır… Şen olasın var olasın Diyarbakır. Sizleri kalpten selamlıyorum.
Sana sonsuz şükranlarımı sunuyorum Diyarbakır. Sen bugün bir başkasıdır. Bugün bir başka coşku var Diyarbakır’da. Demokrasiye sahip çıktığınız için sizlere teşekkür ediyorum. Mili iradeye sahip çıktığınız için Türkiye’de oynanan oyunu gördüğünüz buna karşı çıktığınız için sizlere teşekkür ediyorum.
Sesimizde bir rahatsızlık var. Bu can bu bedende oldukça durmak yok yola devam diyoruz. 30 Mart seçimleri Türkiye için demokrasimiz için en çok Diyarbakır için hayırlara vesile olsun.
Sizler tuzağı gördüğünüz, çirkinliği gördünüz, oynanan oyunu gördünüz. Ama siz eğilmeden bükülmeden sapa sağlam dimdik Türkiye’nin yanında milletin yanında kardeşin yanında durdunuz. Kısa ifadelerle sizle şöyle bugün 30 Mart ile ilgili ifadelerimi çok açık söyleyeceğim. 17 Aralık darbe girişimine, 25 Aralık’a….
Siz direndiniz taviz vermediniz. Bu kardeşiniz yanında durduğunuz için sizlere teşekkür ediyorum. Diyarbakır’a da yakışan bu. 4 ay önce 16 Kasım’da Diyarbakır’a geldik. Tarihi bir gün yaşadık. Diyarbakır’da sizlere seslendim. Ne dediler. Ağlama kardeş ağlama dediler… Diyarbakır o gün yine ağladı. Ama sevinçten umuttan ağladı.
Diyarbakır ile birlikte Trabzon Antalya İzmir ağladı. Diyarbakır ile birlikte Ankara, Erzurum İstanbul ağladı. Erbil sevinç gözyaşları döktü. Bu umut veriri manzaranın ardında ne yaptıklarını sizler de gördünüz.
Göreve geldikten sonra Diyarbakır’a 14 katrilyon yatırım yaptık. Neden bizden öncekiler yapmadı. Yıllardır burada BDP belediyesi var. Soruyorum eyyy Diyarbakır burada BDP belediyesi olarak size hangi hizmeti verdiler. Ben Diyarbakırlı kardeşlerime sesleniyorum Kürt, Zaza Arap kardeşlerimi sesleniyorum. Siz oyunuzu eserlere mi vereceksiniz yoksa ideolojiye mi vereceksiniz.
Tek millet, tek bayrak diyoruz. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak uğrunda ölen varsa topraktır. Bayrağımızın dışında bir bayrak biz bu ülkede tanımıyoruz. Batıda ne varsa doğu da o olacak. Kuzeyde ne varsa güneyde o olacak.
15 sene önce Şırnak’ta Şerafettin Elçi Havalimanı yapılacak deselerdi inanır mıydınız? Burdur’da Ağrı’da Kars’ta Hakkari’de havalimanı yapılacak dense inanır mıydınız? Biz yaptık. Bize orada oy vermiyorlar, orada milletvekilimiz yok demedik. Burası bizim vatanımız. Orada bizim vatandaşlarımız var. Bugün oy vermiyor olabilirler ama gün gelecek onlar da Ak Parti’yi anlayacak.
Şimdi Diyarbakır malum Büyükşehir. Mülki sınırları kapsayacak şekilde büyükşehir olması ve yeni büyükşehirler…Buna kim karşı çıktı biliyor musunuz. CHP,MHP, BDP. Niye? Bunlar belediyecilikten anlamaz. Diyarbakır’da belediyecilik hizmetlerini görüyorsunuz. Nasıl belediyecilik bu?
BDP’nin derdi başka. Bunların adındaki barışa bakmayın. Bunları barışla alakası yok. Demokrasiye bakmayın. Bunları demokrasiyle alakası yok. İşleri güzleri bakıyorsunuz 14, 15 16 yaşındaki çocuklar dağlara kaçırılıyor. Nasıl bir barış, nasıl bir demokrasi bu. Bizim dağlarla, terörle ne işimiz var. Bu vatan bize yeter. Yarın hepimiz öleceğiz. Bizim başörtümüzle uğraştılar mı. İmam Hatipleri, meslek liselerini kapattılar mı. Üniversiteye benim yavrularım da gidemiyordu.
Bu ahlaksızlıktır. Bu adiliktir. Bu alçaklıktır. Bu namussuzluktur. Diyorum ya bunların inine gireceğiz inine. Daha ne olacak, şu hale bak ya. Bu kadar önemli bir görüşmeyi ortam dinlemesi yaparak kime servis yapıyorsun. Bunların dershanelerinde okuyan çocuklarınız varsa alın. Biz size cumartesi Pazar haftasonlarında MEB olarak ücretsiz takviye kurslarını vereceğiz. Bunlara paranızı vermeyin.
Bunların okullarından çocuklarınızı alın. Bize okullarımız yeter.