Suriye için iki yeni plan masada

Suriye için iki yeni plan masada

Halep'te iki gündür meydana gelen çatışmalarda muhalifler uluslararası müdahale isterken, bu grupları destekleyen Suudi Arabistan güvenli bölge uygulamasını içeren yeni bir taslak hazırladı. Öte yandan daha önce Devlet Başkanı Beşar Esad'ın görevi bırakmasını içeren 'Yemen seçeneği'ne yoğunlaşan batılı uzmanlar artık Afganistan ve Balkan seçeneklerini masaya yatırıyor.

hürriyet.com.tr'de yer alan habere göre; BM Genel Sekreter Yardımcısı Jan Eliasson liderliğinde toplanan uzmanlar, krizden çıkış için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini belirlemeye çalışıyorlar.

 

Yugoslavya veya Afganistan modeli

 

Geçtiğimiz Mayıs ayında ABD yönetimi Rusya'ya Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed'in görevi bırakması, tarafların üzerinde uzlaşacağı bir ismin geçici bir hükümetin başına geçirilmesi ve buna karşılık Esed'e hukuki dokunulmazlık verilmesini içeren "Yemen Seçeneği"ni  sunmuştu.

Ancak batılı uzmanlara göre bu durumda bile muhalifler çatışmaya devam edecekler. Muhaliflerin ülkede tam kontrol istediğini belirten uzmanlara göre bu durumda öne Afganistan veya Balkan senaryosu çıkıyor.

 

İki model de müdahale içeriyor

 

2001 yılında Afganistan'da Taliban'ın devrilmesinin ardından geçici hükümet kurulmuş ve bu yönetime destek vermek için ABD liderliğinde NATO gücü ülkeye konuşlanmıştı.

1990'lı yılların başında Yugoslavya'da yaşanan iç savaşın engellenmesi için de taraflara güvenli bölgeler sağlanmıştı. Bu bölgelerin güvenliği ise BM barış gücünün sorumluluğuna girdi.

AP'ye konuşan Washington Enstitüsü'nün Yakın Doğu Çalışmaları bölümünden Suriye uzmanı Andrew Tabler, Esed'in görevi bırakması ve hiçbir engelle takılmadan barış gücünün yerleştirilmesinin karar bağlanmasında bile konuşlanmanın aylarca sürebileceğini belirtiyor.

 

Muhaliflerin isteği Suudi Arabistan'ın taslağında

 

Arap Birliği Genel Sekreter  Yardımcısı Büyükelçi Ahmed Bin Hilli, Birleşmiş Milletler'deki (BM) Arap Grubu'nun  “Suudi Arabistan başkanlığında Suriye'de güvenli bölge oluşturma çağrısı yapan  bir karar taslağı” hazırladıklarını bildirdi.

Bu taslağın bir benzeri İngiltere tarafından hazırlanmış ancak 19 Temmuz'daki oylamada Rusya ve Çin'in vetosuna takılmıştı. İki ülke de Suriye'ye yönelik müdahale içeren taslakları onaylamayacaklarını açıklamışlardı. Rusya, batılı ülkelerin Suriye'de yalnızca yönetime karşı yaptırım ön gören planlarını "şantaj" olarak nitelendirmişti.

 

Rusya'dan tepki: Bu nasıl devrim?

 

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise Soçi kentinde yaptığı açıklamada muhaliflerin kendilerini devrim yaptıklarına ikna etmeye çalıştıklarını hatırlattı. Lavrov Biz de cevaben şunu söylüyoruz; eğer bu bir devrim ise Birleşmiş Milletler  Güvenlik Konseyi'nden neden yardım istiyorsunuz? Devrimler sadece halk tarafından  yapılır." dedi.

Lavrov ayrıca Batılı ülkeleri ülkedeki silahlı grupları koordine etmek, desteklemek ve Şam yönetimine karşı savaşmaya cesaretlendirmekle suçladı. "Bu sadece dökülen kanı artıracak" diyen Lavrov, muhalif liderlerle görüşeceklerini açıkladı.

 

Muhaliflerin isteği: Güvenli bölge

 

Muhalif kaynaklar hafta başında Halep'e kırsal bölgelerden iki bin militan sevk ettiklerini açıklamışlardı. Uzmanlar muhaliflerin Halep'i kontrol etmeleri durumunda ülkenin kuzeyinde kendileri için güvenli bölge yaratmaya çalışacaklarını belirtmişlerdi.

Ancak muhalifler güvenli bölge uygulaması için uluslararası güçlere de gereksinim duyuyor. Suriye Ulusal Konseyi Başkanı Abdülbasit Seyda Suriye'ye yönelik bir müdahale için uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırırken, Özgür Suriye Ordusu komutanı Abdülcabbar El Okaydi de "Bazı bölgeleri kurtardık. Acilen bölgenin uçuşa yasak bölge ilan edilmesi lazım" dedi.

Libya'da da muhalifler devrik lider Muammer Kaddafi'nin güçlerine karşı tutunabilmek için NATO'nun hava gücüne ihtiyaç duymuşlardı.