Uluslararası Suriye Destek Grubu, Suriye'de bir hafta içinde silahların susması ve abluka altındaki kentlere hızla insani yardım ulaştırılması konusunda anlaştı. Münih Güvenlik Konferansı çerçevesinde yapılan görüşmelerin ardından varılan uzlaşmayla ilgili açıklamayı ABD ve Rusya dışişleri bakanları John Kerry ve Sergey Lavrov yaptı. Ancak varılan anlaşmada Rus savaş uçaklarının bombardımanının durması ya da tam ateşkes konusu yer almadı.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry düzenlenen basın toplantısında Münih'te varılan anlaşmanın şimdilik kağıt üstünde olduğuna dikkat çekerek, “Önümüzdeki birkaç gün içinde ihtiyacımız olan, sahadaki eylemlerdir. Siyasi dönüşüm olmadan barışı sağlamak mümkün değil” diye konuştu.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da Rusya'nın Suriye'deki hava saldırılarını durdurmayacağını belirterek, silah bırakmanın IŞİD ile El Kaide bağlantılı El Nusra'ya karşı geçerli olmayacağını vurguladı.
Cenevre'deki barış görüşmelerine bir an önce kaldığı yerden devam edilmesi gerektiğini belirten Lavrov, bu görüşmelere tüm muhalif grupların katılması gerektiğini kaydetti.
Türkiye: Önemli bir fırsat
Türkiye varılan anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını açıkladı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Uluslararası Suriye Destek Grubu'nun yayımladığı bildirinin Suriye'deki sorunun çözümü yolunda önemli bir fırsat olduğunu söyledi. Çavuşoğu Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Önemli olan bu fırsatın kullanılması, hava saldırılarının durdurulması, sivillerin hedef alınmaması ve insani erişimin sağlanmasıdır” ifadelerini kullandı.
Suriye'nin en önemli muhalif grubu olan Yüksek Müzakere Komitesi de kararlaştırılan kısmi ateşkesi memnuniyetle karşıladığını, ancak söz yerine uygulama görmek istediklerini açıkladı. Komite, Cenevre'deki müzakerelere katılmadan önce anlaşmanın etkinliğini görmek istediklerini de bildirdi.
Anlaşma ateşkes için BM himayesinde bir çalışma grubu oluşturulmasını ve grubun eş başkanlığını ABD ve Rusya'nın üstlenmesini öngörüyor. Bildiride abluka altında durumu en acil yerlere insani yardımın hızla ulaştırılması ve bunun ülke çapında sürekli yardımın sağlanması için bir ilk adım olması öngörülüyor.