Suriye İsrail'i BM'ye şikâyet etti

Suriye, Cemraya'daki hava saldırısının Birleşmiş Milletler Sözleşmesi uyarınca kabul edilemez olduğunu bildirirken, Şam'ın, İsrail hakkında BM nezdinde şikayette bulunduğu bildiriliyor.

Rusya, İsrail'in yaptığı iddia edilen Suriye'ye yönelik hava saldırısının Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin ihlali anlamına geleceğini ve kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Moskova, doğru olması halinde saldırı nedeniyle derin kaygı duyacağını söylüyor.

Suriye Dışişleri Bakanlığının da İsrail'i BM nezdinde şikayet ettiği bildiliyor.

Fransız Haber Ajansı, Suriye resmi haber ajansı ANSA'ya atıfta bulunarak, Şam'ın BM'ye başvurarak İsrail hakkında resmen şikayette bulunduğunu duyurdu.

Bakanlığın başvurusunda İsrail ile Suriye arasında 1974 yılında saldırmazlık anlaşması imzalandığının hatırlatıldığı bildiriliyor.

'Askeri araştırma merkezi vuruldu'

Suriye ordusu, İsrail jetlerinin Çarşamba günü Şam'ın kuzey batısındaki bir askeri araştırma merkezini hedef aldığını söyledi.

Ancak Lübnan'a silah taşıdığı iddia edilen bir konvoyun isabet aldığı haberlerini yalanladı.

Suriye devlet medyasının yayımladığı ordu bülteninde, İsrail savaş uçaklarının, Cemraya'daki bilimsel araştırma merkezini doğrudan hedef alan bir saldırı gerçekleştirdiği ve saldırıda iki kişinin öldüğü, beş kişinin de yaralandığı ifade edildi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı açıklamada "Bu bilgi doğrulanırsa, egemen bir ülkenin topraklarını hedef alan tahrik edilmemiş bir saldırı sözkonusudur ve bu BM Sözleşmesi'nin açık ihlalidir; nedeni ne olursa olsun kabul edilmez" dedi.

Sürpriz değil

Lübnan güvenlik güçleri, Batılı diplomatlar ve Suriyeli isyancılar, Suriye-Lübnan sınırı yakınında bir silah konvoyunun vurulduğunu öne sürüyor.

İsrail ve ABD ise olayla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı.

BBC'nin Orta Doğu muhabiri Wyre Davies, her iki iddianın doğrulanamadığını, ancak diplomatik ve askeri yetkililerin, İsrail'in böyle bir harekette bulunmasını şaşırtıcı bulmayacaklarını belirtiyor.

İsrail sık sık, iki yıldır iç çatışmalarla sarsılan Suriye'deki füze ve kimyasal silahların, Lübnan'daki Hizbullah hareketinin eline geçmesinden du yduğu endişeyi dile getiriyor.

Lübnan ordusu ve iç güvenlik servisleri henüz haberleri doğrulamadı ancak İsrail hava kuvvetlerinin bölgede son haftalarda etkinliklerini artırdıklarını ve bu etkinliklerin özellikle Çarşamba günü arttığını bildiriyor.

'Kırmızı çizgi aşılmış olabilir'

BBC'de Newshour programının sorularını yanıtlayan Mossad'ın eski başkanı Danny Yatom, medyadan duyduğu kadarıyla, Suriye'de iki hedefin vurulduğundan söz ediyor ancak bilginin kesin olmadığını söylüyor.

Yatom'un böyle bir saldırının neden yapılmış olabileceğine ilişkin değerlendirmesi Hizbullah ve Suriye arasında olduğunu iddia ettiği yakınlığa da dayanıyor.

Yatom, Hizbullah'ın Şam'daki bir tesisten kimyasal silah almak üzere olabileceğini, İsrail'in de bunun üzerine böyle bir saldırı düzenlenmiş olabileceğini söylüyor, ne var ki saldıyı İsrail'in düzenlediğini teyit edemeyeceğini ifade ediyor.

İsrail devletinin Lübnan'daki Hizbullah'ı terör örgütü olarak gördüğüne işaret eden Yalom, bu açıdan, Hizbullah ya da diğer "terör örgütlerinin" kimyasal silah ya da gelişkin füze sistemleri edinmesinin İsrail için "kırmızı çizgi"yi ifade ettiğini belirtiyor.

'İsrail misillemeden endişe ediyor mu?'

İsrail böyle bir saldırıyı düzenlemişse, Hizbullah ya da Suriye'nin misillemesinden endişe etmiş olup olmayacağı konusundaki soruyu yanıtlayan Yalom "Hizbullah ya da Suriye yeni bir savaş ya da cephe açmak istemeyecektir, kendilerine zarar vereceğimizi biliyor." diyor.

Diplomasi olayı olabilir

Hizbullah, bu saldırının Jamraya'yı hedef aldığını ve "Arapların askeri kapasitesini engelleme girişimi" olduğunu ifade ederek müttefiki Esad'ı desteklemeye devam edeceğini söyledi.

Uzmanlar Suriye'ye yönelik herhangi bir İsrail saldırısının büyük bir diplomasi olayı haline gelebileceğini ifade ediyor.

İran, İsrail'in Suriye'ye saldırısını kendisine yapılmış bir saldırı olarak değerlendireceğini söylemişti.

İsrail ve ABD Suriye'nin sahip olduğunu iddia ettikleri kimyasal silah depolarının militan grupların eline geçmesinden endişe duyduklarını belirtmişti.

İsrail, birkaç gün önce Demir Kubbe savunma sistemini ülkenin kuzeyine taşımıştı.