Suriye ve İran Türkiye'ye ateş püskürdü

Suriye ve İran Türkiye'ye ateş püskürdü

 

İran Meclis Başkanı Ali Laricani, İstanbul'da yapılan "Suriye'nin Dostları" toplantısını "Suriye'nin Düşmanları" olarak tanımladı. Suriye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Beşar Caferi, "Türkiye'nin komşu bir ülkenin egemenliğini ihlal etme amaçlı bir toplantıya ev sahipliği yaptığını ve bunun savaş ilanı sayılacağını" söyledi.
 
Laricani, genel kurulda İstanbul'da yapılan konferansın İsrail'e yeni bir nefes aldırmak için yapıldığını öne sürerken diğer ülkelerdeki diktatörlüğe sessiz kalındığına dikkat çekti. Laricani, konferansına katılan ülkelere seslenirken, "Eğer sizler bölgedeki demokrasi için endişeliyseniz, neden Bahreyn'deki vahşi diktatörlüğe ve bazı diğer ülkelerdeki diktatörlüğe sessiz kalıyorsunuz?" diye sordu. Meclis Başkanı Ali Laricani, Suriye için Kofi Annan tarafından hazırlanan plana değinerek, şöyle dedi:
 
"Annan, planını uygulamaya geçirmek için çaba ederken, İstanbul'dan başka sesler yükseliyor. Demek ki bu ülkelerin meselesi Suriye'de reformlar değil. Türkiye emperyalizmin taşeronu oldu."
 
İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanvekili Muhammed Kevseri, Mehr ajansına yaptığı açıklamada, İstanbul'daki konferansı "Suriye'nin düşmanları" olarak değerlendirerek, Türkiye'yi "Emperyalizmin taşeronu" olmakla suçladı. Kevseri, Başbakan Erdoğan'ın İran ziyareti ile Tahran'ı Suriye konusunda ikna etmeye çalıştığını ancak "katı bir yanıt" aldığını söyledi. 
 
 

Suriye: Türkiye'nin yaptığı savaş ilanıdır

 
 
Suriye resmi haber ajansı SANA'nın bildirdiğine göre, Caferi, BM'de düzenlediği basın toplantısında, "(Kofi) Annan başından itibaren Suriye yönetimiyle tek sesle konuşmak istediğini söylemişti. Fakat görünen o ki bazıları paralel yollar oluşturup sesini kısmaya çalışıyor. İstanbul'da düzenlenen Suriye'nin düşmanları toplantısı da bunun en iyi örneğidir" dedi.
 
Caferi, İstanbul'daki toplantının, BM-Arap Birliği Suriye özel temsilcisi Annan'ın misyonuna aykırı olduğunu ve bu misyonla çeliştiğini söyledi.
 
Caferi, Türk hükümetinin Suriye'ye karşı "düşmanca bir politika" izlediğini ifade ederek, "Türkiye'nin komşu bir ülkenin egemenliğini ihlal etme amaçlı bir toplantıya ev sahipliği yaptığını ve bunun savaş ilanı sayılacağını" belirtti.
 
Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar'ın da Annan planına bağlı kalması gerektiğini söyleyen Caferi, "planın aynı zamanda Suriye'nin egemenliğini ihlal etmeye ve BM Güvenlik Konseyi'nde tanınmayan paralel yollar yaratmaya çalışanlar için de geçerli olması gerektiğini" ifade etti.
 
 

BM heyeti Suriye'ye gidiyor

 
 
Bu arada Annan'ın sözcüsü Ahmed Fevzi, gözlemcilerin yerleştirilmesi planına hazırlık için bir BM heyetinin 48 saat içinde Suriye'ye gideceğini bildirdi.
 
Annan'ın sözcüsü, 5 ya da 6 kişiden oluşacak BM ekibinin gözlemcilerin yerleştirilmesi koşullarının belirlenmesi için Suriye'ye gideceklerini belirtti.
 
Gözlemcilerin ne zaman bu ülkeye yerleştirileceği sorusuna, "bunu bilmediği" yanıtını veren sözcü, "Gözlemciler konuşlanmadan önce bir Güvenlik Konseyi kararına ve şiddetin durmasına ihtiyaç var" dedi.
 
Annan, Güvenlik Konseyi'ne ateşkesin denetlenmesi için bir gözlemci heyeti yerleştirilmesini istemiş, 15 üye ülke "tam desteğini" açıklamış ve bunu yapmaya hazır olduğunu bildirmişti.
 
 

Annan'ın altı madelik planı

 
Annan'ın altı maddelik planının maddeleri şöyle:
 
- Suriye yönetimi, "halkın meşru istek ve kaygılarına yanıt vermek için başlatılacak olan ve Suriyelilerin liderlik edeceği kapsamlı siyasi süreç" için Annan'la işbirliği içinde çalışmayı taahhüt etmektedir.
 
- Suriye, çatışmaları durdurmayı ve insanların yaşadığı bölgelerde görülen askeri hareketliliği ve ağır silahların kullanılmasını derhal durduracağını taahhüt eder. Bu adımlar atılırken Suriye, şiddeti sonlandırmak için BM gözetimi altında Annan'la birlikte çalışacaktır. Annan, muhalefetten de bütün çatışmaların sona erdirilmesi için benzer taahhütler beklemektedir.
 
- Suriye insani yardımın iletilmesi ve yaralıların tahliye edilmesi için günlük iki saatlik "insani duraklama"yı kabul etmekte ve uygulamaktadır.
 
- Suriye "rastgele tutuklanan kişilerin serbest bırakılma hızını ve kapsamını" ve bu kişilerin tutulduğu yerlerin bir listesini sunmayı taahhüt etmektedir.
 
- Suriye ülke genelinde gazeteciler için hareket özgürlüğünü sağlamayı ve "ayrımcı olmayan bir vize politikası uygulamayı" taahhüt etmektedir.
 
- Suriye "yasalarca garantilenen çerçevede toplanma özgürlüğü ve barışçıl gösteri yapma hakkına saygı duyacağını" taahhüt etmektedir.