Suriye’de muhaliflerin saflarında, Esed ordusuna karşı savaşan El Kaide üyeleri Osman Karahan ve Metin Ekinci’den sonra Baki Yiğit de öldürüldü. Yiğit, İstanbul’da 2003’teki ikiz saldırıları organize ettiği iddiasıyla müebbet hapis istemiyle yargılanmıştı.
Milliyet gazetesinin haberine göre; İstanbul’da 15-20 Kasım 2003 tarihlerinde gerçekleştirilen HSBC bankasına ve sinagog saldırılarını organize ettiği gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Baki Yiğit’in de Halip’te ordu güçlerince öldürüldüğü iddia edildi. Suriye’de muhaliflerin saflarında, orduya karşı savaşan El Kaide üyeleri Avukat Osman Karahan ve Metin Ekinci’den sonra Yiğit’in de öldürülmesi El Kaide’nin Türk yapılanmasının Suriye’de kamp kurduğunu ortaya koydu.
Baki Yiğit adı, El Kaide’nin öldürülen lideri Usame Bin Ladin’le yaptığı kahvaltıyla gündeme gelmişti. El Kaide’nin Türkiye’deki yapılanmasını oluşturan beş kişiden biri olan Yiğit, örgütün “İstişare Şurası Üyeleri” arasında görünüyordu.
Suriye’de önceki gün Suriye televizyonu tarafından öldüğü duyurulan Metin Ekinci’nin kardeşi Azad Ekinci de 15-20 Kasım 2003’te 57 kişinin hayatını kaybettiği, yüzlerce kişinin yaralandığı İstanbul’daki saldırıların faili olduğu gerekçesiyle aranıyordu.
1990’lı yıllarda İTÜ Tekstil Mühendisliği Bölümü’nde okuyan Yiğit, o dönem aynı zamanda Müslüman Gençlik üniversiteler sorumlusuydu. Daha sonra El Kaide’yle tanışan Yiğit, İngilizce öğretmeni eşi Ceren Yiğit’le birlikte 1996’da Afganistan’ın Kabil kenti yakınlarındaki kampa yerleşti ve 6 yıl kampta kaldı. Aralık 2002’de Türkiye’ye dönen çiftin Afganistan’da dünyaya gelen oğluna “Abdullah” ismini Usame Bin Ladin verdi. Yiğit ve eşinin Afganistan’da kaldıkları süre içerisinde masrafları örgüt tarafından karşılandı.
İstanbul’da da 15-20 Kasım 2003 tarihlerinde gerçekleştirilen bombalı saldırılara ilişkin yürütülen operasyonlar kapsamında 29 Ocak 2004’te gözaltına alınan Yiğit, “yasadışı örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. O dönem emniyetten yapılan resmi açıklamada, Yiğit’in ifadesinde uluslararası terör örgütü lideri ve askeri kanat sorumlusuyla yurtdışında görüşerek Türkiye’deki eylem talimatlarını aldığı, örgüte eleman temin edip, askeri kamplarda eğitim çalışması planladığı ve bu doğrultuda uluslararası terör örgütünden maddi finans sağladığını söylediği kaydedilmişti. Yiğit’in El Kaide’nin Türkiye’deki oluşumunun üst düzey yöneticilerinden olduğu belirtilmişti.
Yiğit’in, emniyetteki sorgusunda da, Neve Şalom, Beth İsrael sinagogları ile İngiltere Başkonsolosluğu ve HSBC Bank Genel Müdürlüğü’ne yapılan bombalı saldırıların emrini El Kaide lideri Usame Bin Ladin’den bizzat alan kişi olduğu belirlenmişti. Ele geçen hard disk, CD ve kasetlerde ise örgütün arşivinin bulunduğu, ayrıca CD’lerin içinden saldırı gerçekleştirilen 4 yerin de detaylı krokileri ile bomba yapım şemaları bulunduğu belirtilmişti.
El Kaide davası kapsamında “El Kaide’nin üyesi olmak”, “Türkiye Anayasası’nı değiştirmeye cebren teşebbüs etmek” suçlarından yargılanan Yiğit, 15 Şubat 2007’deki duruşmada, “Ortada terör de, terörist de yok” diyerek şunları söyledi: “Türkiye daha El Kaide’yi, Usame’yi bilmezken, kendisiyle görüştüm. Bu görüşmede anneannesinin Türk olduğunu söyledi.
25 kişinin katıldığı bir kahvaltıydı ve bir eylemle ilgili bir konuşma da olmadı. İleride bir gün bunun bir terörist olacağını bilemezdim. İmkanım olsaydı Saddam’la da, Bush’la da görüşürdüm.” Türkiye’de laik düzende çocuklarını ve ailesini büyütmek istemediğini söyleyen Yiğit, ancak imkansızlıklar nedeniyle döndüğünü belirterek, “Cumhuriyet tarihinin en büyük patlaması değil sanki, mısır patlamış. Evimde polis denilen sevimli arkadaşları bekliyorum. Üzerime atılan suçlarla bağlantım olsa, evimde neden bekleyeyim. Harun İlhan böyle bir eylem yaptıklarını, bana eylemden bir gün sonra haber verdi. Kendisine ‘hangi hakla’ diyerek tepki gösterdim.”
Yiğit, 16 Şubat 2007’deki duruşmada ise “El Kaide’nin üyesi olmak”, “Türkiye Anayasası’nı değiştirmeye cebren teşebbüs etmek”, “Sinegoglar, HSBC ve İngiliz Konsolosluğuna bombalı saldırı düzenlenmesi” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ancak Yargıtay’a gidip tekrar İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dönen dava kapsamında Yiğit, 12 Ekim 2010’da üzerine atılı suçun niteliği, delil durumu ve tutuklulukta kaldığı süre göz önünde bulundurularak tahliye edildi. Hakkında yurtdışına çıkış yasağı konulmayan Yiğit, o tarihten sonra davanın duruşmalarına tutuksuz olarak katıldı.
Tarihlerle El Kaide ve Baki Yiğit
* 15-20 Kasım 2003: El Kaide’nin İstanbul saldırısı. * 29 Ocak 2004: Baki Yiğit İstanbul’da gözaltına alındı. * 16 Şubat 2007: Yiğit’e ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. * 15 Nisan 2009: El Kaide davası kararı Yargıtay’a gitti. * 12 Ekim 2010: Yargıtay’dan geri dönen dava kapsamında Baki Yiğit tahliye edildi.