T24 - Beşar Esad yönetimi, artan uluslararası tepkilere rağmen, muhalifleri bastırmak için aşırı güç kullanmayı sürdürüyor. Ordu birlikleri, gösterilerle kaynayan Dera kentine girdi, en az 39 kişi öldü. İnsan hakları örgütleri, 6 haftadır süren olaylarda en az 350 kişinin yaşamını yitirdiği belirtti. Medyanın sıkı şekilde denetlendiği ülkede, yabancı gazetecilerin bölgeye girişine de izin verilmiyor. ABD'nin ardından İngiltere de vatandaşlarından Suriye'yi terk etmelerini istedi. ABD ve İngiltere'nin son hamleleri dünya kamuoyunda 'müdahale geliyor' yorumlarına neden oldu. Altı haftadır yönetim karşıtı gösterilerin sürdüğü Suriye’de bu kez ordu birlikleri muhalefeti bastırmakla görevlendirildi.
Başkent Şam’ın yanı sıra, Dera ve Duma kentlerindeki gösteriler güvenlik güçlerinin sert müdahalesiyle bastırılmaya çalışıldı. Tanklar ve zırhlı araçlar eşliğinde Dera kentine giren ordu birliklerinin etrafa rastgele ateş açtığı bildiriliyor. Görgü tanıkları ve insan hakları örgütlerinin verdiği bilgiye göre kentte en az 39 kişi yaşamını yitirdi, çok sayıda yaralı bulunuyor. Aktivistler, Esad yönetiminin Dera kentinde elektriği kestiğini, telefon iletişiminin de engellendiğini duyurdu.
Alman haber ajansı dpa'ya bilgi veren Dera kenti sakinleri, yaklaşık 3 bin askerin kente girdiğini ve evlerde aramalara başladığını aktardı. Çatılarda keskin nişancıların bulunduğu, zırhlı araçlardan açılan ateş nedeniyle kurtarma ekiplerinin yaralılara müdahale edemediği ifade edildi. Suriye’deki gelişmeler hakkında sağlıklı bilgi alınamazken, Şam yönetimi, yabancı basın mensuplarının ülkeye girişine engeller çıkarmayı sürdürüyor.
Ürdün sınırı kapatıldı iddiası
Beşar Esad yönetimi, ülkenin güneyinde durumu kontrol altına almak ve muhaliflerini bastırmak için müdahale yöntemlerini sertleştirirken, yönetimin Ürdün sınırını da geçişlere kapattığı iddia ediliyor. Ürdün resmi haber ajansı Petra, Şam yönetiminin bu kararı tek taraflı aldığını duyururken, Suriye Sınır Muhafaza Genel Müdürü Mustafa Bukai, haberleri yalanlayarak sınır geçişlerinin açık olduğunu kaydetti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Suriye temsilcilerinden Rami Abdül Rahman, Şam yönetiminin, ülkedeki protesto hareketini bastırmak için askeri bir çözüm yolu seçtiğini belirterek, buna tepki gösterdi. Rahman, yönetimin askeri müdahaleyi meşrulaştırmak için de, geçtiğimiz perşembe günü kararlaştırılan "tüm miting ve gösterilerin beş gün öncesinde içişleri bakanlığına bildirilmesi zorunluluğunu" kullandığını öne sürdü.
BM’den sert tepki
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Navi Pillay, Esad yönetiminin tutumunu sert bir dille eleştirdi. Pillay, barışçıl gösterilere yapılan kanlı müdahaleye derhal son verilmesini istedi. İnsan Hakları İzleme Örgütü de uygulanan şiddeti kınamanın yeterli olmayacağını, sorumluların cezalandırılması gerektiğini vurguladı. ABD yönetimi de Esad yönetimine tepki gösterirken, yeni bazı yaptırımları gündeme almaya hazırlandığını duyurdu.
İnsan hakları örgütleri, Suriye'de güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu yalnızca son 3 günde 150 kişinin hayatını kaybettiğini en az 220 kişinin de kayıp olduğunu bildiriyor. 6 haftadır süren olaylarda en az 350 kişinin yaşamını yitirdiği belirtti.
Şam'da operasyon
Kentte yoğun silah sesleri duyulduğu ve en az beş kişinin öldüğü yolunda haberler var.
Son olarak dün Ceble kentinde yaşanan çatışmalarda dört kişi daha yaşamını yitirmişti.
Medyanın sıkı şekilde denetlendiği ülkede, yabancı gazetecilerin bölgeye girişine de izin verilmiyor.
BBC'nin Lübnan'daki muhabiri Owen Bennett-Jones, tankların devreye girdiği doğrulanırsa, bunun hükümetin tepkisinde yeni bir aşamaya girildiğine işaret edeceğini belirtiyor.
Şimdiye dek protestoların en şiddetli olduğu, en çok can kaybının yaşandığı Dera'da iki milletvekili ve bir din görevlisi ölümlere tepki göstererek görevlerinden istifa etmişti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) ise Suriye'de yaşananlar hakkında bir BM soruşturması açılması çağrısında bulundu.
Beşar Esad, göstericilerin talepleri doğrultusunda Perşembe günü 48 yıldır yürürlükte olan olağanüstü hali kaldırmıştı. Esad ayrıca, devlet güvenlik mahkemelerini feshetmiş ve barışçıl gösterilere izin verileceğini açıklamıştı.
Suriyeli iki milletvekili istifa etti
Suların durulmadığı Suriye'de Meclis'ten iki istifa haberi geldi. İstifa eden milletvekili Nasır el-Hariri, "Oğullarımı kalleş mermilerden koruyamadığıma göre, artık parlamentoda kalmamın bir anlamı yok. Görevimden ayrıldığımı böylece duyuruyorum" dedi.
Gerçek mermide kararlı
Beyrut'ta bulunan BBC muhabiri Owen Bennett-Jones, Suriye hükümetinin sokakları boşaltmak ve asayiş sağlamak için gerçek mermi kullanılmasını kararlaştırmış göründüğünü belirtiyor. BBC muhabiri, Suriye'de birçoklarının açıkça Cumhurbaşkanı Esad yönetiminin sona ermesi çağrısında bulunması yüzünden, hükümetin ayakta kalabilmek için yoğun bir çarpışma içine girdiğini aktardı.
Ölümlerin çoğunun ülkenin ortasındaki Humus, güneydeki Ezra ve başkent Şam'ın banliyösünde meydana geldiği haber verildi. Suriye'nin resmi haber ajansı, şiddet olaylarının silahlı suç çetelerinin işi olduğunu bildirdi.
ABD ve İngiltere Suriye'yi vuracak mı?
ABD'nin ardından İngiltere de vatandaşlarından Suriye'yi terk etmelerini istedi. ABD ve İngiltere'nin son hamleleri dünya kamuoyunda 'müdahale geliyor' yorumlarına neden oldu.
Suriye'de isyancılar ve ordu arasındaki çatışma sürerken, tankların da dün sahaya inmesiyle yaşananlar başka bir boyuta taşındı. Yüzlerce göstericinin askerlerin silahlarından çıkan kurşunlarla öldüğü Suriye'ye uluslararası müdahale sinyali geldi.
NTV'nin haberine göre; Önce ABD hükümeti vatandaşlarından Suriye'den ayrılmalarını istedi. ABD'yi İngiltere izledi.
İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, göstericilerin öldürülmesi karşısında dehşete düştüğünü açıkladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı ise bu sabah Suriye'deki diplomatik personelinin ailelerine ve zorunlu olmayan elçilik personeline bu ülkeyi terk etme talimatı verdi.
Amerikan Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü Tommy Vietor ise üst düzey Suriyeli yöneticileri kapsayan yaptırımın gündemde olduğunu duyurdu.
Bu arada son iki güne damgasını vuran protestoların ardından Suriye'de 100'den fazla gösterici hayatını kaybetti, yüzlerce eylemci de hapse atıldı.
Suriye'ye yaptırım uygulanması gündemde
ABD, hükümet aleyhtarı gösterileri bastırmak için halkına karşı şiddet kullanmakla suçladığı Suriye hükümetine yaptırım uygulamayı düşünüyor.
Amerikan Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü Tommy Vietor, Suriye'nin davranışlarının kabul edilemeyeceğini göstermek için yaptırımlar da dahil, bir çok seçeneğin değerlendirildiğini söyledi.
Vietor, ifade özgürlüğü ve liderlerini seçme talebinde bulunan Suriye halkının sesine kulak vrilmesi gerektiğini belirtti.
Daha önce de bir başka Amerikalı yetkili, Suriye'nin mal varlıklarının dondurulması ve Suriye ile iş yapmanın yasaklanması konularının üzerinde durulduğunu bildirmişti.
ABD, son günlerde Cumhurbaşkanı Beşar Esad öncülüğündeki Suriye hükümetine yönelik eleştirilerin tonunu sertleştirdi.
Ancak şimdiye kadar çok sayıda kişinin ölümüne yol açan ayaklanmanın ardı kesilmedi.