Türkiye, Rusya ve İran'ın himayesinde Kazakistan'ın başkenti Astana'da gerçekleştirilen Suriye barış görüşmelerinin sekizinci turu tamamlandı. Astana'daki müzakerelere Şam rejimi adına katılan Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Beşar el Caferi gazetecilere yaptığı açıklamada, Suriye topraklarındaki ABD ve Türk askerlerinin bir an önce ayrılması gerektiğini söyledi.
Geçmişteki turlarda üzerinde uzlaşılan çatışmasızlık bölgelerinden İdlib'de Türk askerlerinin görev yapmasına Astana sürecinde karar verilmiş olmasına rağmen bu çıkışı gerçekleştiren Caferi, "Yabancı askerlerin derhal ve koşulsuz şekilde topraklarımızı terk etmesini talep ediyoruz" dedi.
Suriye resmi haber ajansı SANA'ya göre Caferi, Türk askerlerinin Suriye'deki varlığının, Mayıs ayındaki dördüncü tur görüşmelerinde varılan anlaşmayla ters düştüğünü öne sürdü.
Caferi ayrıca, "Türk hükümetinin Suriye topraklarında terörizme verdiği destek ve teröristlerin sınırlardan Suriye 'ye girişini sağlaması nedeniyle" Astana'daki Türk heyetiyle diyaloglarının bulunmadığını söyledi. Suriyeli diplomat, "Terörist grupların Türk garantörüyle aramızda doğrudan hiçbir diyalog yok. Bunu diğer garantör ülkeler Rusya ve İran'a da anlattık. Rusya ve İran bizim tutumumuzu çok iyi anlamakta" ifadelerini kullandı.
Tartışmalı kongrenin tarihi belli oldu
Astana'da Ankara, Moskova, ve Tahran'ın himayesinde gerçekleşen görüşmelerin ardından yayımlanan ortak açıklamada, Rusya'nın Soçi kentinde düzenlenmesi planlanan Suriye Ulusal Diyalog Kongresi'nin 29-30 Ocak tarihlerinde yapılacağı duyuruldu.
Açıklamada, Suriye'de barış sağlanması için yeni bir girişim olarak görülen kongreye "Suriye toplumunun tüm kesimlerinin katılacağı" belirtildi. Astana sürecinin garantör ülkeleri Türkiye, Rusya ve İran'dan yetkililerin, "bu amaçla kongre öncesi 19-20 Ocak'ta bir araya gelerek özel bir hazırlık toplantısı gerçekleştireceği" açıklandı.
Üç ülke ayrıca, Suriye'deki mayınların temizlenmesi gerektiği konusunda fikir birliğine varırken, tutuklu değişimine dair bir anlaşma sağlanması için çalışma grubu kurulmasına karar verdi.
PYD bilmecesi
Kongrenin düzenlenmesi için daha önce yapılan girişimler, katılımcıların belirlenmesi konusunda yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle sonuçsuz kalmıştı. Rusya'nın Ekim ayı sonunda kongreye, Türkiye tarafından PKK'nın Suriye uzantısı olarak görülen PYD'yi de davet etmesi, Ankara'nın tepkisine neden olmuştu. Bu nedenle kongre ileri bir tarihe ertelenirken, PYD'nin tekrar davet edilip edilmeyeceği ise belirsizliğini korumuştu.
Rusya'nın Astana görüşmelerindeki baş müzakerecisi Aleksandr Lavrentyev, İnterfaks haber ajansına yaptığı açıklamada, katılımcı listesi konusunda tarafların halen uzlaşamadığını belirtti. Lavrentyev, görüşmelerin ilk gününde yaptığı açıklamada da katılımcı listesi konusunda istişarelerin zaman alacağını, üç hafta kadar sürebileceğini söylemişti.
Erdoğan-Putin görüşmesi
Soçi'de yapılacak kongre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında gerçekleştirilen telefon görüşmesinde de ele alındı. Kremlin'den yapılan açıklamaya göre, iki lider Astana'daki sekizinci tur müzakerelerinin, Soçi'deki kongreye zemin hazırlayacağını ümit ettiklerini belirtti.
Putin, Kasım'da Soçi'de bir araya geldiği Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile yaptığı görüşmelerde söz konusu kongreyle ilgili planı masaya yatırmıştı. Rus lider üçlü zirveden bir gün önce de yine Soçi'de Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmüştü.
Moskova, Soçi'de yapılması planlanan Ulusal Diyalog Kongresi'nde Suriye'nin yeni anayasasının çerçevesinin çizilmesini ve muhtemel siyasi reformların ele alınmasını ümit ettiğini duyurmuştu.
Hem Rusya hem de Esad'ın destek verdiği kongre planına Suriyeli muhalifler temkinli yaklaşıyor. Birleşmiş Milletler ise Suriye konusundaki tüm uluslararası girişimlerin, Cenevre'de kendi himayesinde ilerleyen barış sürecini destekleyecek nitelikte olmasını istiyor.
AFP/Reuters/AP,CÖ/BK
© Deutsche Welle Türkçe