Suriyeli işçiler 11 saatlik tarla mesaisi için 20 lira alıyor

Suriyeli işçiler 11 saatlik tarla mesaisi için 20 lira alıyor

Suriye'deki savaştan kaçarak Türkiye'ye gelen Suriyeli mevsimlik işçiler, günde 11 saat çalışıp 20 ile 40 TL arasındaki yevmiye alıyor.

Cumhuriyet'ten Şehriban Kıraç haberinde; Suriyeli tarım işçilerinin tek göz çadırda, yıkanma, uyuma, yemek yeme gibi tüm ihtiyaçlarını karşılamak zorunda kaldıklarını belirterek; "Onlar buna razı, ‘Yeter ki iş olsun’ diyorlar" ifadelerini kullanıyor. 

Hiçbir garantileri bulunmayan Suriyelilerin çocukları da ülkelerinde okula gidiyorken; göç ettikleri ülkelerde ailelerini geçindirmek için işçi oluyor. Suriyeli ailelerin yaşam mücadelesine devam edebilmelerinin en temel koşulu; aile üyelerinin çoğunu üretime katarak aile gelirini artırmak oluyor. Bu durumun yaygın hâle getirdiği ve Türkiye’de uzun yıllardır süregelen çocuk işçiliği sorunu, Suriyeli çocukların savaşın yarattığı krizden kaçıp Türkiye'ye sığınmasıyla da giderek büyüyor.

 

3 milyon Suriyeli tarımsal üretime kayıtdışı katılıyor

 

Suriye’deki iç savaştan kaçan ve Türkiye’de geçici koruma statüsü altında bulunan 3 milyona yakın Suriyelinin büyük bölümü Türkiye’de birçok tarımsal ürünün üretimine kayıtdışı olarak katılıyor. 

Suriyeli göçmenler arasında okullaşma oranlarının çok düşük olması, okul hizmetlerine ulaşamama gibi sorunlar kırsaldaki çocuklara tek çıkar yol olarak tarlalarda, bahçelerde çalışmayı bırakıyor. Yapılan son tahminlere göre kamplarda yaşayan okul çağındaki çocukların yüzde 20’si ile kamp dışında yaşayan çocukların neredeyse tamamı okula gidemiyor. Özellikle kız çocukları ile engelli çocukların okula hiç kayıt yaptırmama, okulu bırakma ya da devamsızlık yapma riski daha yüksek. Ekonomik nedenler de okulu erken bırakmalarının bir diğer nedeni oluyor.

 

İşçilik ücretleri düşüyor

 

Suriyelilerin tarım işçiliğine başlamasıyla birlikte yerli işçilerin bir kısmının alan dışına itildiği ve işçilik ücretlerinin düştüğü görülüyor. 

Elbistan’da ayçiçeğinde çapa yapan bir yerli işçi 45 lira civarında yevmiye alırken; Suriyeli işçinin yevmiyesi 38 lira civarında oluyor ve bunun yüzde 10’u ise dayıbaşlar tarafından kesiliyor. Ortalama olarak bir Suriyelinin cebine günde 30-34 lira arasında ücret giriyor. Yapılan işe göre alınan yevmiyeler de değişiyor. İşçiler en düşük ücretleri, Gaziantep, K.Maraş ve Çukurova’da alıyor. Birçok Suriyelinin bulunduğu kentlerden biri olan; Malatya’da kayısı toplayan Suriyeli işçiler, yerli işçilerin üçte ikisi yevmiyeye çalışıyor.

 

"Hiçbir okul bizim çocuklarımızı almıyor"

 

Kahramanmaraş Elbistan'da tarım işçiliği yapan 32 yaşındaki Beso, 7 çocuk annesi, 2 yıl önce Kobani’den Türkiye’ye göç etmek zorunda kaldıklarını söylüyor. En büyük çocuğu 14 en küçüğü 2 yaşında olan Beso, "Çocukları niye okula göndermiyorsunuz" sorusuna; gözleri dolarak “Nerede hangi okulda? Hiçbir okul bizim çocuklarımızı almıyor ki” diyerek cevap veriyor. 

Sabah saat 4'te kalktığını ve önce ekmek yaptığını söyleyen Beso, "Suriye’deyken ekmekleri hazır alıyorduk. Türkiye’de ekmek de yapmayı öğrendik" diyor.

Kahvaltıdan sonra 7’de tarlaya gidip işe başlanıyor. Beso, öğle yemeğini tarlada hazırlıyor; tarla kaldıkları çadıra yakınsa eve gelip 2 yaşındaki oğlu Süleyman’ın altını değiştiriyor ve emziriyor. Türkiye’deki hayat şartlarının ağır olduğunu söyleyen Beso; “Keşke daha az çocuğum olsaydı” diyor.

 

"Savaş, türküleri unutturdu"

 

Eşi Ali, 4 yaşındaki oğlu Ali ve 2 yaşındaki oğlu Süleyman dışındaki tüm aile bireyleri tarlada çalışıyor. Beso'nun çok iyi türkü söylediğini belirtmesi üzerine Beso; “Memleketimdeki savaş bana türkü söylemeyi de unutturdu” diye cevap veriyor.

 

Kendi ülkesinde kendi topraklarını ekip biçerken, Türkiye’de mevsimlik işçi olan Ali yaşam koşullarıyla ilgili şunları söylüyor: "Türkiye’de hayat çok pahalı, özellikle ekmek ve şeker fiyatlarını öğrenince şok olduk. Ne kadar yevmiye alacağımıza çavuş (dayıbaşı) karar veriyor. Biz 10 gündür ayçiçeği çapalaması yapıyoruz. Ne kadar yevmiye alacağımızı bize söylemediler daha. Ama yüzde 10’u çavuşa gidecek. Geçen yıl yaptığımız işlerin bazılarının parasını alamadık. Bir hak da iddia edemiyoruz. Dönebilir miyiz bilemiyorum. Ama çocuklarımızın geleceği olamayacak. Tarlalarda çocuklarımızın ömrü heba olmaz inşallah" 

 

 

 

"Öcü değil, insanız"

 

Elbistan’a mevsimlik işçi olarak gelen Sakine de; henüz 23 yaşında ve 2 çocuk annesi olduğunu belirtiyor. Oğlu Valid'in Türkiye’ye geldikten 1 ay sonra dünyaya geldiğini söyleyerek; “Çocuğum daha 1 yaş 8 aylık. Ona süt veremiyorum. Çünkü sütü saklayacak buzdolabımız yok. Biz ne yiyorsak da veriyoruz. Türkiye’de bazı anneler çocuklarını korkutmak için seni Suriyelilere vereceğim diyor. Bu çok acı. Biz öcü değiliz. Biz de insanız. Biz ister miydik buraya gelmeyi. Ama mecbur kaldık” diyor.

"Türkiye’nin en iyi tarafı ise sürekli iş olması diyen" Ali, Elbistan’da çapa bitince, Malatya’ya kaysıya, oradan Mersin’e portakal toplamaya, Kırşehir’e soğan toplamaya gitme imkânı olduklarını ifade ederek; "Suriye’de tek mevsim az iş vardı." şeklinde konuşuyor.

 

"Hayalim ülkeme dönüp, okula başlamak"

 

14 yaşındaki Baka (Türkçe ismim Bahar diyor) anne ve babasının şu anda Suriye’de olduğunu söylerek; hem memleket özlemi hem de aile özlemi çektiğini ifade ediyor. Aslında anne, baba ve kardeşleriyle savaştan kaçıp Türkiye’ye geldiklerini belirten Baka, dede ve nenesi orada kaldığı için anne ve babası 7 ay önce onları görmek için Kobani’nin Türkiye sınırına yakın köyüne geri döndüklerini söylüyor. Baka yaşadıklarını;

"Orada can güvenlikleri yok. Ama Türkiye sınırında güvenlik arttığı için buraya da gelemiyorlar. Fırsat buldukça telefonla konuşuyorum. Tabii telefon çekerse..." şeklinde anlatıyor.

Ali’nin kız kardeşinin kızı olan Baka, Ali ve ailesinin çadırında kalıyor. Baka, “Ülkemde okula gidiyordum. Buraya geldim işçi oldum. En büyük hayalim yine ülkeme dönüp bir gün okula başlamak” diyor.