Suruç davasına katılım çağrısı

Suruç davasına katılım çağrısı

Suruç Katliamı davasının dördüncü duruşması öncesi İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nde açıklama yapan Suruç Aileleri İnisiyatifi, istihbarat raporlarına rağmen yaşanan katliamda sorumluluğu olan herkesin adalet önünde hesap vermesi için mücadeleye devam edeceklerini söyledi. Suruç Aileleri İnisiyatifi, Suruç Katliamı davasını sahiplenme ve duruşmaya katılım çağrısı yaptı.

1’i tutuklu 3 sanığın yargılandığı davanın dördüncü duruşması yarın Urfa’nın Hilvan ilçesinde bulunan 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Suruç Aileleri İnisiyatifi, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde düzenledikleri basın açıklamasıyla duruşmaya katılım çağrısı yaptı. “Suruç için adalet, herkes için adalet” pankartının açıldığı açıklamaya, katliamda yaşamını yitiren Vatan Budak’ın babası Murat Budak, Cemil Yıldız’ın eşi Sultan Yıldız, Suruç yaralıları İnan Söker ve Yasin Can, HDK İl Eş Sözcüsü Gülçin Aykul, ESP MYK Üyesi Şahin Tümüklü, SGDF Eş Başkanı Okan Danacı ile Suruç Aileleri İnisiyatifi’nden Hacer Elçin katıldı. 

‘Barış istemek suç değildir’

Suruç Aileleri İnisiyatifi adına basın açıklamasını, katliamda yaşamını yitiren Vatan Budak’ın babası Murat Budak okudu. Suruç Katliamı davasının 13 Kasım'da görülen üçüncü duruşmasına dava avukatlarından Özlem Gümüştaş ve Sezin Uçar, dönemin SGDF Eş Başkanı ve Suruç Aileleri’nden Özgen Sadet, Suruç yaralılarından Havva Cuştan, İlke Başak Baydar ve Mazlum Demirtaş’ın tutuklu olmaları sebebiyle katılamadığını hatırlatan Budak, Suruç aileleri ve yaralılarından Koray Türkay ve Ali Deniz Esen’in de barış istediği için tutuklandığını ifade etti. Budak, barış istemenin suç olmadığını söyleyerek “Koray ve Ali Deniz başta olmak üzere tutuklu bulunan avukatlarımız, ailelerimiz, gazilerimiz derhal serbest bırakılmalıdır” dedi. 

'Suruç için adalet, herkes için adalet’

Katliama ilişkin davanın daha önceki duruşmalarında Suruç aileleri ve yaralılarının sorulan sorular ile mahkemece suçlu gösterilmeye çalışıldığını ifade eden Budak, “Mahkeme heyeti bizi suçlu göstermeye çalışırken aynı zamanda sandığı da korumaktadır. Sanık mahkemeye getirilmeyerek ailelerimiz ve avukatlarımızın sorularından kaçırılmaktadır. Bu sahne bizzat mahkeme heyeti tarafından yönetilmektedir. Toplumsal adaleti, barışı sağlamak bir yana dursun, katliama ilişkin somut gerçeğe ulaşma çabası içinde dahi olmayan yargılamalar zinciri hâlâ sürdürülmektedir. Geçmişte benzerlerini defalarca gördüğümüz bir yöntem olarak Suruç Davası da unutturulmaya, hasır altı edilmeye çalışılmaktadır. Ancak şu unutulmamalıdır ki bizler, 33 Düş Yolcumuzun aileleri, arkadaşları, yoldaşları, Suruç Katliamı yaralıları ve tanıkları olarak, adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Bizler, istihbarat raporlarına rağmen yaşanan bu katliamda sorumluluğu olan herkesin adalet önünde hesap vermesi için mücadele etmeye devam edeceğiz. Başka katliam ve acıların yaşanmaması için, ‘Suruç için adalet, herkes için adalet’ demeyi sürdüreceğiz” diye konuştu. 

Budak, demokratik kamuoyunu Suruç Davası'na sahip çıkmaya ve adalet sesine, ses vermek için dayanışmaya çağırdı.

Öte yandan, açıklamada söz alan ESP MYK Üyesi Şahin Tümüklü, Suruç aileleri ve yaralılarının mücadelesi sonucu açılan ve olayda ihmali bulunduğu tespit edilen 2 polis memurunun yargılanacağı davanın ilk duruşmasının 14 Şubat’ta İstanbul Adliyesinde görüleceğini hatırlattı. Tümüklü, 14 Şubat’taki duruşmaya da katılım çağrısı yaptı. 

33 kişinin öldüğü Suruç Katliamı’nda tek ceza 7 bin 500 TL

Urfa’nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015’te Kobane’ye yardım götürmek üzere toplanan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyeleri basın açıklaması yaptığı sırada IŞİD’in düzenlediği intihar saldırısında 33 kişi yaşamını yitirmiş 104 kişi yaralanmıştı. Suruç Katliamına ilişkin davanın ilk duruşması, katliamdan 21 ay sonra görülmüştü.