Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015’te düzenlenen ve 34 kişinin yaşamını yitirdiği, 100’den fazla kişinin de yaralandığı katliamı gerçekleştiren canlı bomba Abdurrahman Alagöz’ün patlamadan 2.5 saat önce Emniyet’in önünden geçtiği, ilçede dolaştığı ortaya çıktı.
18 ay sonra hazırlanan IŞİD'in gerçekleştirdiği Suruç katliamına ilişkin iddianamede 2’si Suriye’de olan 3 kişi için 104’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberi şöyle:
09.22’de PTT önüne gelen Alagöz, meydan yönüne yürümeye devam etti. Alagöz, saat 09.28 olduğunda ilçedeki polis merkezi önüne ulaştı ve meydan istikametine doğru yürümeyi sürdürdü. İstiklal Caddesi, Uzun Çarşı, meydan, Atatürk Bulvarı, Mürşitpınar Caddesi’ndeki kameralara takılan Alagöz, Atatürk Bulvarı Polis Lojmanları önünde kurulu bulunan Mobese kamerasından saat 09.37.34’te görüldü.
10.06.17’de Helebigel isimli internet kafeye yönelen Alagöz, 11 dakika sonra çıktı ve ilçe meydanına doğru yürüdü ardından Cadde İnternet Kafe’ye girdi. Burada yaklaşık bir saat kalan Alagöz, 11 Nisan Caddesi İlçe Emniyet Müdürlüğü yönüne bakan kameradan saat: 11.35.40’ta Amara Kültür Merkezine yöneldi.
Amara Kültür Merkezi önünde saat 11.45.36’da kameraya takılan Alagöz, buradan Amara Kültür Merkezi’ne bakarak geçiş yaptı ve yolun karşısına geçerek Altınova Camisine saat 11.47.49’da girdi. Altınova Camisi’nden saat 11.53.38’de çıkan Alagöz, yine Amara Kültür Merkezi tarafına yolun karşısına geçti, 12.00.40’da Amara Kültür Merkezi’nin bahçesine giriş yaptı. Basın açıklamasının yapıldığı sol tarafa doğru yönelen Alagöz, burada kalabalık içerisinden MOBESE kamerasının kısıtlı olarak gördüğü açıdan yerini değiştirdi ve kamera saati 12.02.10’u gösterdiğinde patlama meydana geldi.
Suruç katliamına ilişkin soruşturmayı 1.5 yıldır sürdüren Şanlıurfa Başsavcılığı, 25 Ocak 2016 tarihinde iddianame hazırlayarak, Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Mahkemenin kabul ettiği iddianamede, Ankara katilamının da sanıkları olan İlhami Balı, Deniz Büyükçelebi ve Yakup Şahin şüpheli olarak yer aldı.
Her bir şüpheli için iddianamede, anayasal düzeni ortadan kaldırmak, 34 kişiyi öldürmek, 70 kişiyi öldürmeye teşebbüs etmek, terör örgütü, kurmak ve yönetmek suçlarından toplam 35 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 1422 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianame, Suruç katliamının da Ankara katliamı gibi göz göre göre geldiği, bombacıların elini kolunu sallayarak eylem yaptıklarını ortaya koydu.
İddianamede, Kobani’nin yeniden inşası amacıyla Suruç’a gelen Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerinin, 20 Temmuz 2015 günü Amara Kültür Merkezi’nde saat 12.00 sıralarında “Kobani’yi Birlikte Savunduk Birlikte İnşa Edelim” konulu basın açıklaması yaptığı sırada aralarına giren Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün üzerindeki bombaları 12.01 sıralarında patlattığı, olayda 34 kişinin hayatını kaybettiği, 70 kişinin yaralandığı anımsatıldı.
Suruç katliamına ilişkin soruşturmayı 1.5 yıldır sürdüren Şanlıurfa Başsavcılığı, 25 Ocak 2016 tarihinde iddianame hazırlayarak, Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Mahkemenin kabul ettiği iddianamede, Ankara katilamının da sanıkları olan İlhami Balı, Deniz Büyükçelebi ve Yakup Şahin şüpheli olarak yer aldı.
Her bir şüpheli için iddianamede, anayasal düzeni ortadan kaldırmak, 34 kişiyi öldürmek, 70 kişiyi öldürmeye teşebbüs etmek, terör örgütü, kurmak ve yönetmek suçlarından toplam 35 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 1422 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianame, Suruç katliamının da Ankara katliamı gibi göz göre göre geldiği, bombacıların elini kolunu sallayarak eylem yaptıklarını ortaya koydu.
İddianamede, Kobani’nin yeniden inşası amacıyla Suruç’a gelen Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerinin, 20 Temmuz 2015 günü Amara Kültür Merkezi’nde saat 12.00 sıralarında “Kobani’yi Birlikte Savunduk Birlikte İnşa Edelim” konulu basın açıklaması yaptığı sırada aralarına giren Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün üzerindeki bombaları 12.01 sıralarında patlattığı, olayda 34 kişinin hayatını kaybettiği, 70 kişinin yaralandığı anımsatıldı.
Katliamın sorumlularına işaret edilen iddianamede, Ankara katliamından sonra kendisini operasyonda patlatan Halil İbrahim Durgun’un Suruç eylemini gerçekleştirmek üzere, Şeyh Abdurrahman Alagöz’ü Suruç ilçesine canlı bomba yeleği ile birlikte yönlendirdiği ifade edildi.
Alagöz’ün üstüne giydiği canlı bomba yeleğini, Halil İbrahim Durgun’un Gaziantep’te bulunan depolarının birinde bilye ve sarı toz patlayıcı malzeme ile güçlendirdiği anlatılan iddianamede, Alagöz’ün bu eylemi gerçekleştirmesi için Deniz Büyükçelebi tarafından Suriye’den Türkiye’ye yönlendirildiği, eylem talimatının ise İlhami Balı tarafından verildiği aktarıldı.
Soruşturma kapsamında, canlı bomba Alagöz’ün Suruç’ta dolaşırken kameralara yansıyan görüntülerine ulaşıldı. İddianameye de giren Mobese ve güvenlik kamera görüntülerine göre Alagöz, canlı bomba yeleği giymiş vaziyette, elini kolunu sallayarak Suruç sokaklarında dolaşmış.
Buna göre, Alagöz, 20 Temmuz 2015 günü ilk olarak 11 Nisan Mahallesi tarafından saat 09.01.55’te yaya olarak Harmaniş Traktör isimli işyeri güvenlik kameralarına takıldı. Alagöz, yaya olarak saat 09.07.45’te ilçe emniyet müdürlüğü önünde kurulu bulunan Mobese kameralarından 11 Nisan (Aligör) Mahallesi tarafından geldi.
Alagöz, saat 09.12’de ilçe emniyet müdürlüğünün önünde yolun karşısına geçti. Bu sırada emniyet önünde polis otobüsü ve minibüsü olduğu görülüyor. Buna karşılık üzerinde bomba yeleği olan Alagöz’ün fark edilmemesi katliama davetiye çıkardı.
İddianameye göre, soruşturma kapsamında Alagöz’ün Cadde İnternet Kafe’de bir saat oturduğu bilgisayarda inceleme yapıldı. Yapılan inceleme sonucunda Alagöz’ün çeşitli internet sitelerinden Suruç ve Kobani ile ilgili haberleri okuduğu, Suruç Kaymakamlığı’nın internet sitesini ziyaret ettiği belirlendi.
Demirtaş "Polis, Ankara, Suruç katliamlarını yapan IŞİD'lileri susturmak için infaz ediyor" demişti