HDP heyeti, Suruç’ta AKP'lilerle esnaf arasında çıkan ve 4 kişinin yaşamını yitirdiği kavga ile ilgili incelemelerde bulundu. Ardından basın açıklamasında bulunan heyette yer alan milletvekili Nimetullah Erdoğmuş, " Keşke hiçbir insanımızın tırnağına zarar gelmeseydi" dedi. Erdoğmuş, "Partililerimiz bir sağduyu içerisindedir. İktidara çağrı yapıyoruz, dikkat edin bakın bu yaptıklarınızın haddi hesabı kalmadı, insanları kendi hesaplarınıza alet etmeyin" ifadesini kullandı.
Suruç'ta yaşanan olaya ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Şanlıurfa milletvekilimizin ağabeyini Suruç'ta terör örgütü PKK, HDP, bunlar öldürdüler" derken, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Bunların PKK terör örgütünün maşası olduğu çok net. Bu saldırıyı gerçekleştirenler, buna katılanlar, bunun hesabını mutlaka vereceklerdir" yorumunda bulundu.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun da, "Güvenlik güçlerimizin Kandil ve Sincar'a girmesini hazmedemeyenler, dikkatleri başka yere çekmek istemektedirler” ifadesini kullanmıştı.
Urfa’nın Suruç ilçesinde yaşanan olayların ardından Suruç’a giden HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ayşe Acar Başaran, milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Nimetullah Erdoğmuş, Sibel Yiğitalp, Urfa milletvekili adayları ve DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Hacer Özdemir’den oluşan heyet, HDP Suruç İlçe Örgütü’nde bir basın toplantısı düzenledi.
TIKLAYIN - Suruç'ta seçim turu kana bulandı; AKP-DBP kavgasında 4 ölü, 8 yaralı!
Erdoğmuş’un basın toplantısında yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şöyle:
Her şeyden önce vefat edenlere başsağlığı, ailelerine sabır diliyoruz. İktidarın kullandığı dil ve burada uygulanan yöntemler bu olayların yaşanacağına dair ipuçları veriyordu, bu olay ben geliyorum diyordu. Urfa genelindeki seçim faaliyetlerinde HDP’yi durdurmaya yönelik bir iktidar müdahalesi ile karşı karşıya kaldık. İktidar bu dilini düzeltmelidir. Milletvekilleri esnaf ziyaretinde bulunurken 25 yıldır burada esnaflık yapan bir esnafın kendi görüşlerini açıklaması ile bir gerilim oluşmuştur. Türkiye kamuoyunun yanıltılması, bu olay kadar vehameti yüksek bir durumdur.
Bu olay iki parti arasında ya da parti arasında yaşanan bir kavga değil, iktidarın dilinin bir faturasıdır. Biz kendi çalışmalarımızı yürütürken adım başı güvenlik güçleri ile karşılaşırken, nasıl oluyor da şimdi bir güvenlik zaafı oluşuyor. Bu seçimi kanla kavgayla yoğurmak, bu bayram gününü yasa dönüştürmek kendiliğinden gelmiş bir olaydan ibaret değildir. Keşke hiç olmasaydı. Keşke hiçbir insanımızın tırnağına zarar gelmeseydi.
Maalesef Suruç şu anda böyle bir yükün altına sokuldu. Tahrikler asla bizi yanlışların içine sokamaz, ancak elbette ki bunun peşini bırakmayacağız. Yaşanabilecek muhtemel gelişmelerin önünü her şeyden önce biz almaya çalışıyoruz. Partililerimiz bir sağduyu içerisindedir. İktidara çağrı yapıyoruz, dikkat edin bakın bu yaptıklarınızın haddi hesabı kalmadı, insanları kendi hesaplarınıza alet etmeyin.