TBMM İnsan Haklarını İnceleme Alt Komisyonu’nun 23-24 Ekim tarihlerinde Mardin ve Şanlıurfa’daki barınma toplanma ve lojistik merkezlerinde yerinde inceleme raporu tamamlandı.
Raporda, Suruç Çadır Kenti’nde kalan sığınmacılar ne kadar memnun olduklarını Meclis heyetine, “Türkiye bize daha ne yapsın, apartman dikecek değil ya” sözleriyle ifade etti. “Ezidilerin Türkiye’ye minnettar oldukları belirtilen raporda”, sığınmacılar için sadece bir barınma mekânı değil, bundan öte tam bir “‘yaşam alanı’ meydana getirilmiş” denildi. Rapora göre 324 bin 738 Suriyelinin ülkesine döndü.
Türkiye’ye sığınan Suriye ve Irak vatandaşlarının barındıkları çadırkentler hakkında tamamlanan alt komisyon raporu 12 Kasım Çarşamba günü üst komisyonda görüşülecek.
23-24 Ekim 2014 tarihlerinde yapılan incelemeye, Komisyon Başkanı Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, AKP milletvekilleri Ahmet Salih Dal, Ülker Güzel, Sıtkı Güvenç, İhsan Şener, MHP’li Reşat Doğru ve HDP’li Kemal Aktaş katıldı.
Alt Komisyon, Mardin Midyat’taki barınma merkezinde barındırılan Ezidi sığınmacılar ile Kobanê’deki çatışmalardan kaçarak Suruç’a sığınanların durumlarını yerinde gözlemledi. Alt komisyon raporunda yer alan tespitler ve değerlendirmeler şöyle:
“Ülkemizde Ekim 2014 itibariyle toplam 1.627.000 Suriyeli sığınmacı bulunmaktadır. 20 Ekim 2014 tarihi itibarıyla ülkemizdeki barınma merkezlerinde bulunan Suriyeli ve Iraklı sayısı 223.996’dır. Bunlar 10 ilimizde bulunan 16 çadırkent, 6 konteynerkent ve 1 barınma alanında yerleşik haldedirler.
Halen Hatay’da beş, Şanlıurfa ve Gaziantep’te dört ve Kilis ve Mardin’de iki, Kahramanmaraş, Osmaniye, Adıyaman Adana ve Malatya’da birer barınma merkezi kurulmuştur. Nüfus olarak en kalabalık barınma merkezleri Şanlıurfa ilinde olup, burayı Kilis, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Malatya ve Mardin izlemektedir.
Bugüne kadar ülkesine dönen Suriyelilerin sayısı 324.738’dir. Geri dönüşlerin tümü, rızaları doğrultusunda ve Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliğinin gözetiminde gerçekleşmiştir.”
“Şanlıurfa Valiliğinden alınan resmi rakamlara göre sadece Eylül-Ekim 2014 arasındaki dönemde Kobanê bölgesinden ülkemize 190.874 sığınmacı giriş yapmıştır. Diğer taraftan söz konusu krizin başından itibaren IŞİD terör örgütünün kuşatması altında kalan şehre resmi rakamlara göre 820 tır dolusu insani yardım ulaştırılmıştır. Söz konusu bölgeden bugüne kadar yaklaşık 8.000’e yakın yaralı/hasta ülkemize kabul edilmiştir.”
“Suruç Devlet Hastanesinde 10’u uzman toplam 20 doktor görev yapmaktadır. H50 yatak kapasitesine sahip hastanede günlük ortalama 200 sığınmacı tedavi edilmiştir. Bugüne kadar 5666 Suriyeli sığınmacı tedavi edilmiştir. Kobanê bölgesindeki çatışmalarda yaralanan sonucu 857 Suriyeli tedavi edilmiştir.”
“Suruç’ta yapılan incelemelerde ziyaret edilen bir başka barınma merkezi de Suruç İlçe Belediyesinin oluşturduğu 1600 sığınmacının kaldığı çadırkent olmuştur.
Heyetin Çadırkentte görüşülen sığınmacılarla yaptığı görüşmede yapılan faaliyetlerinden memnuniyetlerini “Türkiye bize daha ne yapsın, apartman dikecek değil ya” sözleriyle çarpıcı bir şekilde ifade etmişlerdir.
Çadırkentte çocuk sayısının fazlalığı göze çarpmaktadır. Buna karşın bu çocukların eğitimine yönelik çalışmalar yapılması faydalı olacaktır. Ayrıca, yetkililerden çadırkentin elektrik altyapısında eksikliklerin öğrenilmiştir. Kış ayları yaklaşmadan bu sorunun çözülmesi gerekmektedir.”
Raporda, “İncelenen merkezlerde insan onuruna ve sağlığına son derece önem verildiği, sığınmacıların ihtiyaçlarına tam manasıyla cevap verildiği, sığınmacılar için sadece bir barınma mekanı değil, bundan öte tam bir “yaşam alanı” meydana getirildiği, yöneticiler ve diğer tüm çalışanların bu bakımdan büyük bir özveri ve yardım duygusuyla çalıştıkları müşahede edilmiştir” denildi.
“Alt Komisyonca ziyaret edilen Mardin Midyat ve Şanlıurfa Viranşehir ve Suruç barınma merkezlerinde göze çarpan ilk durum, her ihtiyaca cevap veren ve standart işleyen bir sistemdir. Sağlanan tüm hizmetler ve imkanlar dikkate alındığında, barınma merkezleri, küçük bir Anadolu ilçesinde sağlanan bütün imkanlara sahiptir.
Üç barınma merkezinde görüşme yapılan sığınmacılar ve temsilcileri, gerek hizmetler, gerekse de bunların sunumu bakımından kayda değer bir şikayette bulunmamışlardır. Barınma merkezlerinin yönetim ve personelinden ve kendilerine yönelik davranışlarından memnuniyetlerini çok defa dile getirmişlerdir.”
“Bazı sığınmacıların gerek Mardin Midyat gerekse de Şanlıurfa Viranşehir’de Alt Komisyona ilettikleri şikayetlerden biri, kamplardan ayrılıp 15 gün içinde geri gelmeyenlerin kamptan kaydının silinmesi ve geri alınmamalarıdır. Kamplara giriş çıkışlarda düzenin sağlanması ve kamplarda kalmak isteyip kapasite sınırı nedeniyle yerleşemeyerek dışarıda bekleyenlerin hak kaybına uğramaması için söz konusu kural anlaşılabilir bir gerekçedir. Komisyonun önceki raporlarında da belirttiği üzere aile bütünlüğünün önemi dikkate alınarak, güvenlik tedbiri alınmak kaydıyla, uygulama esnetilebilir.
Şanlıurfa Suruç’ta yapılan incelemeler ve yetkililerden alınan bilgiler Türkiye’nin Ayn el-Arab/Kobani de yaşanan krize sessiz kalmamıştır. Zira çatışmalardan kaçarak Mürşitpınar sınırına yığılan sığınmacılar ihtiyaçları karşılanarak Suruç YİBO Toplanma Merkezine geçici olarak yerleştirilmiştir. Öte yandan söz konusu bölgede kalanlara sürekli insani yardım malzemesinin ulaştırıldığı tespit edilmiştir.
Suruç Devlet Hastanesi yaşanan insani krizde çok önemli bir rol üstlenmiştir. Bölgedeki sığınmacılara sağlık hizmetinin verildiği tek yerdir. Çatışma bölgesinden getirilen yaralıların, büyük risk altında da olsa sınırın öbür tarafından alınıp Suruç Devlet hastanesinde tedavi altına alınmıştır. Çalışma şartlarının bu derece zorluğuna rağmen doktorların azimli ve idealist yaklaşımları takdire şayandır. Başka bir açıdan hastanenin faaliyetleri ülkemizin meseleye insani anlamda nasıl baktığının ve değerli çabalarının bir örneğidir.
Suruç İlçe Belediyesinin ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesinin sınırlı imkânlarına rağmen gösterdiği insani yardım çabası değerli bulunmuştur. İncelenen Suruç Belediyesi Çadırkenti yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği açısından güzel bir örnek teşkil etmektedir.”
“.Heyet, Irak’ın kuzeyinde IŞİD saldırısı sonrası Türkiye’ye sığınan Ezidi Iraklı sığınmacılarla tıpkı Suriyeli sığınmacılara yapıldığı ilk günden itibaren bütün insani yardımın yapıldığını tespit etmiştir. Bu durum Ezidilerle yapılan görüşmelerde teyit edilmiş; kendileri Türkiye’ye minnettar olduklarını belirtmişlerdir.
.Yerinde incelenen barınma merkezlerinden ve buralarda kalan sığınmacılarla yapılan görüşmelerden anlaşılmıştır ki; kamplarda Arap, Türkmen ve Kürtlere herhangi bir ayrım yapılmadan muamele görmektedir. Bu durum Türkiye’nin sığınmacılar konusunda ilk günden beri etnik kimlik, mezhep ve din ayrımı yapmadan sadece mazlum ve mağdur kimliğiyle hassasiyetle hareket ettiğini göstermektedir.”