Sus... Suss... Susss...

Sus... Suss... Susss...
Costi Alberto'nun bu yaz zirve yapan 'Ca la Amsterdam' adlı şarkısının nakarat kısmı, "Suss.. susss.. suussss" şimdi de Türk futbolcusunun kulaklarında çınlıyor adeta... Futbolcular kulüp yönetimlerden gelen 'sus' ihtarı nedeniyle maçların ardından demeç vermekten çekiniyor, veremiyor ya da sadece kalıp cümleler kurmak zorunda kalıyorlar...Fanatik gazetesinin bugünkü haberine göre, Fenerbahçe’de futbolculardan sadece FB TV’ye konuşmalarının istendiği biliniyor. Beşiktaş’ta sık sık takıma ‘konuşma yasağı’ getirildiği ortada. Zincirin son halkası da nihayet eklendi! Galatasaray Yönetimi; maçların sonrasında teknik analizler yapan ve takım halinde yanlışlarını ortaya koyan Servet Çetin’e ‘sus’ emri verdi. Peki, ne demişti Servet? “Orta sahada hücuma dönük çok futbolcumuz olduğu için savunmada sıkıntı yaşıyoruz...” “...Topsuz alanda geri dönmüyorlar. Çok gol pozisyonuna giriyoruz, ama çok da pozisyon veriyoruz. Biz bu sistemle büyük maçlarda sıkıntı çekeriz.” Her Galatasaraylı aynı şeyi söylüyor aslında. Hatta teknik direktör Skibbe bile... Alman hoca, Kocaelispor maçı sonrası ne demişti? “4-1 kazandık, çok memnunum. Ama sonuç 4-3 de olabilir, hatta rakibimiz 5-4 de kazanabilirdi...” Servet’i sustur, Skibbe’yi konuştur? Ve futbolcular devam etsin, ‘gol ya da goller atarak, puan ya da puanlar kazanmaya...’ İsteğiniz bu mu, vizyonunuz bu mu Sayın Yöneticiler? BUNLAR MI GÜZEL? Gol ya da goller atarak puan ya da puanlar kazanmak istiyoruz. Çok formdayız, hazırız, kazanacağız... Hakemler hakkında konuşmak istemiyorum, ama herkes gördü, 3 tane penaltımızı vermedi. Yeter! Çocuklarım aslan gibi oynadı, kendilerinden istediğim herşeyi yaptı, ama şanssızdık, kaybettik... YOKSA BUNLAR MI? Orta alanda hücuma dönük çok sayıda oyuncumuz olduğu için savunmamızda sıkıntı yaşıyoruz... Neden banko değilim, anlamıyorum. Benim yerime görev alan, iyi mi oynadı? Bunu hak etmiyorum. Benim golümle şampiyon olduk, mutluyum. Ama rakip de bu golle şampiyonluğu kaybetti, üzgünüm.