Susurluk-JİTEM davası olarak bilinen, 1993-96 yıllarında arasında 19 kişinin öldürülmesine ilişkin, aralarında eski bakan Mehmet Ağar’ın da bulunduğu 18 sanıklı davada, Emniyet Genel Müdürlüğü’nden cinayetlerde kullanıldığı iddia edilen Uzi marka silahlarla ilgili beklenen yazılar dosyaya girdi. Ancak Susurluk skandalının yaşandığı 1996 yılı ve sonrasında yürütülen soruşturma ve yargılamalarda olduğu gibi, gönderilen yazıda yine çelişkili bilgiler yer aldı. Dosyaya giren geçmiş tarihli raporlarda, silahların Türkiye’ye ilk kez 22 Aralık 1993’te girdiğinin belirtilmesine karşılık Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yazısında silahların eski özel harekâtçı Korkut Eken’e 24 Haziran 1994 'te teslim edildiği belirtildi. O dönemki yazılarda, Eken'in silahları geri teslim etmediği bilgisi de yer aldı. Silahların nerede olduğunun belirsiz gösterilmek istenildiği söz konusu altı aylık dönemde Behçet Cantürk, Recep Kuzucu, Yusuf Ziya Ekinci, Savaş Buldan, Adnan Yıldırım, Hacı Karay, Fevzi Aslan, Salih Aslan ve Namık Erdoğan cinayetleri işlendi.
Susurluk-JİTEM davasının duruşması yarın Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Mahkeme, bir önceki duruşmada Emniyet Genel Müdürlüğü’nden, bazı faili meçhul cinayetlerde kullanıldığı belirtilen ve Türkiye’ye İsrail’de kurulan Hospro firması ile yine yurtdışı kaynaklı farklı firmalarca satılan Uzi ve Baretta marka silahlarla ilgili kayıtları istedi. Ankara Emniyet Müdürlüğü ile Emniyet Genel Müdürlüğü arasındaki yazışma trafiği nedeniyle, istenilen bilgiler, geçtiğimiz haftaya kadar gönderilmedi. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yazısı, hafta başında dosyaya girdi.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nden gelen yazıda, 22 Eylül 1994’te 150 adet, 15 Kasım 1994’te 280 adet Uzi marka silahın teslim alındığı belirtildi.
Bu silahlardan 39’uyla ilgili geçmişte kriminal incelemeler yapıldığının anlatıldığı yazıda, 8 silahın 11 olay ile irtibatlı olduğuna yönelik kayıt bulunduğu ifade edildi.
Emniyet, söz konusu olayların hangileri olduğunu ise mahkemeye kapalı zarfla gönderdi. Ancak olayların davaya konu cinayetlerle ilişkili olmadığı iddia edildi.
Emniyetin üst yazısında bu bilgilerin verilmesine karşılık, ekte yer alan teslim tesellüm tutanaklarında 2 Mart 1994 tarihinin yer alması dikkati çekti.
Bir başka tutanakta ise silahların bir bölümünün sanıklardan Korkut Eken’e, 24 Haziran 1994’te teslim edildiği bilgisi yer aldı.
Bu durum, arada geçen üç aylık dönemde silahların nerede olduğu ve kimin tarafından kullanıldığı sorularına yol açtı.
Emniyetin gönderdiği yeni yazıda yer alan tarihlerin aksine, dosyada yer alan, silahlarla ilgili yargılama yapıldığı dönemde gönderilen teslim tesellüm tutanaklarında farklı bir tarihin olması dikkati çekti.
Söz konusu tutanaklarda, silahların teslim tarihi 22 Aralık 1993 olarak görünüyor. Ancak gelen yazıda bu tarihe hiç işaret edilmedi.
Bu durum, altı aylık dönemde silahların nerede kullanıldığı sorusunu akla getirdi.
Cinayetlerin bir bölümü bu dönemde işlendi
Soru işaretlerine yol açan altı aylık dönemde işlenen faili meçhul cinayetler şöyle:
-14 Ocak 1994'te Behçet Cantürk ve şoförü Recep Kuzucu öldürüldü. Cesetleri Sapanca'da bulundu.
-24 Şubat 1994’te Avukat Yusuf Ziya Ekinci, Ankara'da öldürüldü.
-Diyarbakırlı oto galeri sahibi Fevzi Aslan ve yeğeni Salih Aslan, Mart 1994'te İstanbul'da polis olduğunu söyleyen silahlı kişilerce bulundukları yerden götürüldü ve öldürüldü.
-Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu'nda görevli Namık Erdoğan, Mayıs 1994'te Ankara'da kaçırıldı ve öldürüldü.
-HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın eşi Savaş Buldan, Hakkarili Hacı Karay ve Diyarbakırlı iş insanı Adnan Yıldırım'la birlikte 2 Haziran 1994'te İstanbul'da kaçırıldı. Cesetleri iki gün sonra Bolu'da bulundu.