Taraf gazetesinden Remzi Budancir'in haberine göre, Eski Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş, Susurluk raporunu hazırlarken yaşadıklarını faili meçhullerle ilgili soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na anlattı. Savaş, sadece Başbakanlık makamına bilgi sunmak ve önerilerde bulunmak üzere hazırlanan raporun birer nüshasının koalisyon ortaklarına, Cumhurbaşkanı ve MİT’e kadar tüm kurumlara verildiğini anlattı. Susurluk kazasının ardından patlak veren “mafya, siyaset ve devlet” üçgenini gözler önüne seren ünlü Susurluk raporunun dönemin cumhurbaşkanı, koalisyon ortakları ve MİT’e gönderildiği ortaya çıktı.
Taraf gazetesinden Remzi Budancir'in haberine göre, 1997’de Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı olarak görev yapan Kutlu Savaş, dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’ın talebi üzerine olayların fotoğrafını çeken bir rapor hazırladığını söyledi.
Çalışmaların sonunda tek nüsha olarak hazırladığı raporu direkt Yılmaz’a sunduğunu belirten Savaş, Yılmaz’ın kendisine “Bir fotokopi de Cumhurbaşkanlığı istiyor” dediğini aktardı. Savaş, “Raporun gizliliğini göz önünde bulundurarak fotokopi çıkarma işlemini şahsımın yapmamasını rica ettim. O da kabul etti” diye anlattı. Raporu sunduktan sonra Başbakanlık İşlem Daire Başkanlığı’ndan görevlilerin geldiğini ve raporun, yazıldığı tüm bilgisayarların silindiğini anlatan Savaş, “Daha sonra öğrendiğime göre rapordan koalisyon ortakları bulunan başkanlara da birer örnek verilmiş. Cumhurbaşkanına da bir örnek sunulmuş fakat Milli Güvenlik Kurulu üyesi olan diğer kişilere, Genelkurmay Başkanlığı gibi kurumlara verilip verilmediği hakkında bir bilgim yoktur. Ancak daha sonra Milli İstihbarat Teşkilatı’na da bir nüshanın verildiğini öğrendim. Çünkü raporum yazıldıktan sonra kurum olarak birtakım itirazların olduğunu Başbakan’a iletmişler ve o yazıyı gördüm” ifadelerini kullandı.
Savaş, bu raporun Yılmaz’a sunulmasının ardından Başbakanlık mensupları, Dışişleri görevlileri, MİT ve Emniyet temsilcisinin bulunduğu bir heyet oluşturulduğunu, yapılan inceleme sonucunda ise bazı bölümlerin yayınlanmaması, duyurulmaması ve gizli tutulması gerektiği yönünde karar alındığını söyledi.
Çıkarılan bu sayfalarda iddia edildiği gibi Kürt iş adamlarının isimlerinin bulunduğu ölüm listesinden bahsetmediğini ifade eden Savaş, “Bu sayfalar daha çok şu an ki soruşturma konusundaki devletin farklı politikalarıyla ilgili konulardı. Ben raporumda hiçbir şekilde MGK’da onaylanan bir belgeden bahsetmedim. Sadece dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in kamuoyuna açıkladığı bir beyanda PKK’ya yardım eden iş adamlarını gösterir bir belge olduğunu vurgulamıştı. Bu beyandan sonra Kürt kökenli belli kişilere karşı cinayetler gerçekleştirilmişti ve Susurluk kazasının olduğu 1996’dan sonra bu cinayetler bıçak gibi kesilmişti. Ben bu konulara raporumda değindim. Böyle bir yazı yazsam da MGK belgeleri gizli olduğundan tarafıma bilgi verilmezdi. Nitekim Jandarma Genel Komutanlığı’na yapmış olduğum görüşme talebim, ilgili komutanlıkça kabul edilmedi” dedi.
Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ile ilgili bölümün MİT’in bilgisi dahilinde yazıldığını vurgulayan Savaş, şunları belirtti: “Şahıs hiçbir özelliği ve vasfı olmamasına rağmen devletin ilgili görevli subayını sorgulayabiliyor, haraç alabiliyor, cinayet işleyebiliyor, ama bunlar bilinmesine rağmen ve bu hususlar kayda geçmiş olmasına rağmen hiç kimse bu işe dur demiyor. Bu bende devletin bu tür faili meçhullerde büyük bir müsamahasının olduğu kanaati oluşturdu. Bu durum da Başbakan’a sunduğum fotoğrafın doğruluğu oluşturdu.”
1987’de dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın talimatı üzerine ünlü MİT raporuyla ilgili inceleme yapan Savaş, Susurluk kazası sonrası kurulan hükümetin Başbakanı Mesut Yılmaz tarafından görevlendirilmişti. Raporda “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım ve Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı’nın faaliyetlerinin yanı sıra MİT, Emniyet ve Jandarma’nın süreçteki rolleri yer almıştı. Rapor, devlet içindeki bazı birimlerin karıştığı karanlık olayların ve derin ilişkilerin fotoğrafını çeken önemli bir belge niteliği taşıyor. 1996’da DYP Şanlıurfa milletvekili Sedat Edip Bucak, Polis Okulu Müdürü Hüseyin Kocadağ, Abdullah Çatlı ve Gonca Us’un içinde bulunduğu araç Susurluk’ta kaza yapmıştı.