Susurluk kazasının üzerinden dün tam 12 yıl geçti. Susurluk’la ortaya çıkan ‘mafya-polis- siyaset’ ilişkileri hâlâ aydınlatılmayı bekliyorİzmir’den İstanbul’a giden 06 AC 600 plakalı Mercedes otomobil, 3 Kasım 1996 günü saat 19.15 sıralarında Susurluk’ta Hasan Gökçe yönetimindeki 20 RC 721 plakalı kamyona arkadan çarptı. Kazada, otomobilde bulunann dört kişiden üçü öldü biri yaralandı. Kazada ölen kişilerin İstanbul eski Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyin Kocadağ, üzerinden ‘Mehmet Özbay’ adına düzenlenmiş kimlik çıkan katliam sanığı ülkücü Abdullah Çatlı ve sevgilisi Gonca Us, yaralanan kişinin de DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Edip Bucak olduğu nun anlaşılması Türkiye ayağa kaldırdı. Susurlukta açığa çıkan siyasetçi- polis-mafya ilişkileri üzerine yapılan haberleri ihbar olarak kabul eden daha sonra kapatılan İstanbul Devlet Güvenlik?Mahkemesi (DGM) Başsavcılığı ‘cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak’ suçlamasıyla 11 Kasım 1996’da soruşturma başlattı. Açılan davalarda Mehmet Ağar ve Sedat Bucak dışındaki isimleri çeşitli sürelerde hapis cezaları aldı. İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, kazadan sonra ortaya atılan iddialar arasında adı geçince istifa eden dönemin, İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ile DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Edip Bucak hakkında 11 Şubat 1997 günü dokunulmazlıklarının kaldırılması istemiyle hazırladığı fezlekeyi, Adalet Bakanlığı aracılığıyla TBMM Başkanlığı’na gönderdi. Başsavcılık, 11 Aralık 1997’de dokunulmazlığı kalkan Ağar hakkında, 15 yıla kadar ağır hapsi gerektiren suçlamalarla dava açtı. Bucak hakkında da 11 ile 20 yıl arasında ağır hapsi gerektiren suçlamalarla dava açıldı. 18 Nisan 1999’da yapılan seçimler iki siyasetçinin imdadına yetişti. Ağar Elazığ’dan, Bucak da Şanlıurfa’dan yeniden milletvekili seçilince haklarındaki yargılama prosedürü 3 Mayıs 1999’de durduruldu. Ağar yargılanacak Bucak, dokunulmazlığını kaybedince bir yıl ceza aldı ancak cezası ertelendi. 28 seçimlerinde Meclis dışında kalarak dokunulmazlık zırhını kaybeden Ağar’ın Susurluk davası kapsamında yargılanmasınaysa Danıştay 1. Dairesi Şubat 2008’de izin verdi. Ağar 11 Kasımda Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinde hâkim karşısına çıkacak. Susurluk davası 12 yılında da tartışılmaya devam ediliyor. Çünkü bazı çevreler Susurluk davasının dün 7. duruşması yapılan Ergenekon davası ile bağlantılı olduğunu iddia ediyor. Susurluk dosyasında isimi geçen, Drej Ali lakaplı Ali Yasak, Sami Hoştan, Osman Gürbüz ve Emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün aynı zamanda Ergenekon davasında sanık. İki dosya arasındaki benzerlikler bununla da sınırlı değil. Susurluk davası hükümlüsü Özel Hakerât Dairesi eski Başkanvekili İbrahim Şahin’in Ergenekon sanığı Muzaffer Tekin’le arasında yakın ilişki olduğu basına yansımıştı. Tekin, yine ifadelerinde Susurluk hükümlüsü özel harekât uzmanı Korkut Eken’i Tuzla Piyade Okulu’ndan tanıdığını anlatmıştı. Ergenekon sanığı Emekli Tuğgeneral Veli Küçük görev alanında olan Sapanca - Düzce-İzmit üçgenindeki faili meçhul cinayetler Ergenekon’un Susurluk’la ilişkileri arasında sayılıyor. (Radikal)