Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Libya, Maldivler ve Yemen'den oluşan yedi Müslüman ülke, güvenlik için Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kestiklerini, ülkelerinin hava sahasını Katar'a kapattıklarını, Katarlı diplomatların 48 saat içinde ülkelerinden ayrılması gerektiğini duyurdu. Karara gerekçe olarak Katar'ın terörist gruplara destek verdiği iddia edildi. Ayrıca Katar'ın, Suudi Arabistan öncülüğünde Yemen'de Husilere karşı oluşturulan Uluslararası Koalisyon'daki rolünün sona erdiği bildirildi. Açıklamada, "Katar’ın başta El Kaide ve IŞİD olmak üzere Yemen’de terörizmi güçlendirmesi ve darbeci milislerle ilişkilerinden dolayı koalisyondan çıkarılmasına karar verildi" ifadesi yer aldı. Kararın odağındaki Katar'dan "Esefle karşılıyoruz" açıklaması yapıldı. ABD taraflara diyalog çağrısında bulunurken İran'dan gelen ilk tepki "Diplomatik ilişkileri kesmek ve sınırları kapatmak, krizi çözmenin yolu değil" şeklinde oldu. Irak'tan Katar'a destek gelirken krizlere ve tehlikelere karşı ortak hareket edilmesi konusunda krizin odağındaki ülke ile anlaşmaya varıldığı bildirildi. Türkiye'nin sessizliğini bozan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu oldu. Çavuşoğlu, "Hepimizi üzen bir gelişme oysa biz körfez bölgesini birliğini beraberliğini kendi birlik beraberliğimiz olarak görüyoruz ve buna katkı sağlıyoruz. Diyalogun devam etmesi lazım ki var olan sorunlar barışçıl yoldan aşılsın" dedi.
Katar krizinin olası ekonomik etkileri neler?
Bahreyn Dışişleri Bakanlığı, ülkenin güvenliği için Bahreyn'in Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kestiğini duyurdu.
Bahreyn Dışişleri Bakanlığı internet sitesinde yayımlanan açıklamada, Bahreyn'in Doha'daki diplomatik misyonlarını geri çağırdığı ve Katar diplomatlarına da ülkeyi terk etmeleri için 48 saat süre tanındığı bildirildi.
Bahreyn vatandaşlarının Katar'a seyahat etmesinin, Katar vatandaşlarının da ülkeye gelmeleri ile transit geçiş yapmalarının yasaklandığı belirtilen açıklamada, Bahreyn'de oturumu olan veya turistik gezi için ülkede bulunan Katarlıların 14 gün içinde ülkeyi terk etmeleri gerektiği, bu açıklamanın yayımlanmasından 24 saat sonra Bahreyn hava sahası, kara suları ve limanların da Katar'a kapatılacağı ifade edildi.
"Katar'ın uluslararası kanunlar, ikili anlaşmalar ve bölgesel sözleşmeleri hiçe sayarak ülke güvenliğini tehdit etmesi, iç işlerine karışması, silahlı terör örgütlerine destek vermesi, İran ile bağlantılı silahlı terör örgütlerine Bahreyn'de eylem yapması için finansal destek sağlaması" nedeniyle ilişkilerin kesildiği aktarılan açıklamada, Katar'ın bu tehlikeli davranışlarının sadece Bahreyn'i değil, bölge ülkelerinin güvenliğini de tehdit ettiği, bu davranışlar karşısında sessiz kalınmasının mümkün olmadığı kaydedildi.
Türkiye'den ilk tepki: Diyalog devam etmeli ki sorunlar barışçıl yolla aşılsın!
Öte yandan Suudi Arabistan öncülüğünde Yemen'de Husilere karşı oluşturulan Uluslararası Koalisyon Komutanlığı, Katar'ın koalisyondaki rolünün sona erdiğini duyurdu.
Katar'ın, Suudi Arabistan öncülüğünde Yemen'de Husilere karşı oluşturulan Uluslararası Koalisyon'daki rolünün sona erdiği bildirildi. Suudi Arabistan'ın resmi haber ajansı SPA'da yayınlanan Koalisyon Komutanlığı açıklamasında, Uluslararası Koalisyon'un, "Yemen’de terörizmi güçlendirmesi ve darbeci milislerle ilişkilerinden dolayı" Katar'ın koalisyondan çıkarılmasına karar verdiği kaydedildi.
Rusya'dan Katar açıklaması: Bu onların bileceği iş!
Açıklamada, "Yemen’de meşruiyeti destekleme amacıyla kurulan Arap Koalisyonu Komutanlığı, koalisyonun terörle mücadelesi ilkesine aykırı olarak Katar’ın başta El Kaide ve IŞİD olmak üzere Yemen’de terörizmi güçlendirmesi ve darbeci milislerle ilişkilerinden dolayı koalisyondan çıkarılmasına karar verdi" ifadeleri yer aldı.
Katar'dan, Suudi Arabistan'la başlayan Bahreyn, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile devam eden diplomatik ilişkileri kesme kararı hakkında ilk açıklama geldi.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklama, 'hiçbir gerçekliği olmayan iddia ve suçlamalar' ile alındığı belirtilen kararın 'gerekçesiz' olduğu kaydedildi ve "Esefle karşılıyoruz" ifadaleri kullanıldı.
Bu arada ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'dan taraflara diyalog çağrısı geldi. Tillerson, "Tarafların, birlikte oturup farklılıklarını konuşmasını destekliyoruz. Körfez İşbirliği Konseyi dağılmamalı" dedi.
Katar'daki 2022 Dünya Kupası tehlikede mi?
Öte yandan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin yardımcılarından Hamid Ebu Talebi de Twitter hesabında yaptığı paylaşımda şunları söyledi: "Diplomatik ilişkileri kesmek ve sınırları kapatmak, krizi çözmenin yolu değil. Daha önce de söylediğim gibi saldırganlık ve işgal, yalnızca istikrarsızlığa yol açar."
Dört ülkeye saatler sonra Yemen ve Libya da katıldı. Yıllardır iç savaşa sahne olan Yemen de dört ülkeye katıldı, Katar'la tüm ilişkilerini kestiğini duyurdu. Sana yönetimi, Katar'ın ülkede ordu birlikleriyle çatışan Husilere destek verdiğini savundu.
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ile Irak Meclis Başkanı Selim el-Cuburi'nin iki ülke arasındaki ilişkilerin genişletilmesi, krizlere ve tehlikelere karşı ortak hareket edilmesi ve aradaki anlaşmazlıkların sona erdirilmesi konusunda anlaşmaya vardıkları bildirildi.
Aralarında Suudi Arabistan'ın da bulunduğu yedi Müslüman ülkenin "IŞİD ve El Kaide'yi güçlendirmekle" suçlayarak Katar'la diplomatik ilişkilerini kesmesinin ardından gözlerin çevrildiği Türkiye'den ilk tepki geldi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Hepimizi üzen bir gelişme oysa biz körfez bölgesini birliğini beraberliğini kendi birlik beraberliğimiz olarak görüyoruz ve buna katkı sağlıyoruz. Diyalogun devam etmesi lazım ki var olan sorunlar barışçıl yoldan aşılsın" dedi. Çavuşoğlu, diplomatik ilişkileri kesen Körfez ülkelerine "Var olan tablodan üzüntü duyduk. Aşılması için elimizden geleni yapmaya hazırız" çağrısında bulundu.
Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel ile görüşmesinin ardından basın toplantısında Katar'daki krize ilişkin konuşan Çavuşoğlu, diyalog çağrısında bulundu. Çavuşoğlu, "Hepimizi üzen bir gelişme oysa biz körfez bölgesini birliğini beraberliğini kendi birlik beraberliğimiz olarak görüyoruz ve buna katkı sağlıyoruz. Çok sayıda ortak çalışmamız var. Her bakımda bu dayanışma önemli elbette sorunlar yaşayabilir ülkeler ama her şartta diyalogun devam etmesi lazım ki var olan sorunlar barışçıl yoldan aşılsın. Biz var olan tablodan üzüntü duyduk. Aşılması için elimizden geleni yapmaya hazırız" yorumunda bulundu.
Katar ile Arap ülkeleri arasındaki siber saldırı krizi
Katar Resmi Haber Ajansı (QNA), 23 Mayıs gecesi Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'ye atfedilen "ABD'ye karşı ve İran'ı destekleyici" açıklamalar yayınlamıştı. Açıklamalar kısa süre içinde medyada geniş şekilde yer almıştı.
Bundan birkaç saat sonra açıklama yapan Katar hükümeti İletişim Dairesi Direktörü Şeyh Seyf bin Ahmed Al Sani, QNA sitesinin siber saldırıya uğradığını duyurmuştu. Katar Dışişleri Bakanlığının açıklamasında da QNA'nın siber saldırıya uğradığı ve yayınlanan haberlerin gerçeği yansıtmadığı, medya organlarından bu açıklamaları dikkate almalamaları talep edilmişti.
Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ise 25 Mayıs'ta düzenlediği basın toplantısında, medya üzerinden ülkesini hedef alan bir kampanya bulunduğunu belirterek, "Konuyla ilgili soruşturma devam ediyor ancak burada Katar'ı hedef alan bir kampanya olduğu açık ve biz de buna karşı koyacağız." demişti.
Bahreyn, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile 2014 yılında Katar'ı iç işlerine karışmak ile suçlayarak diplomatik ilişkileri kesmişti.