Suudi Arabistan: İran nükleer silah üretirse biz de üretiriz

Suudi Arabistan: İran nükleer silah üretirse biz de üretiriz

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr, Amerika Birleşik Devletleri'nin İran ile imzalanan ve kamuoyunda "nükleer anlaşma" olarak bilinen protokolden çekilmesi üzerine CNN International televizyonuna konuştu.

ABD'nin kararı sonrası İran'ın nükleer silah programını yeniden başlatması durumunda ülkesinin nasıl bir tepki göstereceği sorulan el-Cubeyr, "Eğer İran nükleer kapasiteye ulaşırsa biz de aynısını gerçekleştirmek için elimizden gelen her şeyi yaparız" şeklinde konuştu.

Suriye ve Yemen'de İran'ı vekâlet savaşları yürütmekle suçlayan Suudi Arabistan, Tahran yönetimini özellikle Yemen'deki merkezi hükümete karşı mücadele eden Husi savaşçılarını silahlandırmak ve kimi zaman topraklarına saldırtmakla suçluyor.

El-Cubeyr, "Bu füzeler İran tarafından üretiliyor ve Husilere veriliyor. Bu tarz bir davranış kabul edilemez. BM'nin balistik füzelere ilişkin kararlarını ihlal ediyor ve İranlılar bundan dolayı hesap vermeli" ifadesini kullandı.

İran'la doğrudan bir çatışmaya girmekten kaçındıklarını kaydeden Suudi Dışişleri Bakanı, ancak İran'ın bu şekilde davranmaya devam edemeyeceğinin altını çizdi. El-Cubeyr, İran'a karşı "doğru zaman ve doğru bir şekilde yanıt vereceğiz" şeklinde konuştu.

Körfez'den ABD'ye övgü

ABD Başkanı Donald Trump'ın Salı günü 2015 tarihli ve eski Başkan Barack Obama imzalı nükleer anlaşmadan çekileceklerini ve İran'a bir dizi yeni yaptırım uygulamaya başlayacaklarını duyurmasını birçok Körfez devleti memnuniyetle karşıladı.

Suudi Arabistan'ın yanı sıra, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn de kararı desteklerini açıkladı.

BAE'nin Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Gargaş Twitter'dan bir mesaj yayınlayarak İran'ın nükleer anlaşmadan beri daha cesur hareket ettiğini ve "balistik füze programının daha saldırgan ve başka yerlere ihraç edilebilir" hale geldiğini yazdı.

Yemen ve Suudi Arabistan'ın komşusu Umman Trump'ın nükleer kararına karşı daha mesafeli bir duruş sergiledi. Umman Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "ABD ve İran İslam Cumhuriyeti'nin bölgede barış ve istikrarın sağlanması ile ilgilendiklerini ve mücadele etmeyi seçmenin hiçbir tarafın çıkarına olmadığını bildiklerini umuyoruz" ifadesi kullanıldı.

Kuveyt, Trump'ın kararını "anladığını" ve "saygı duyduğunu" belirtirken, Sünni Körfez devletleri arasında İran'la en yakın ilişkilere sahip Katar bölgede ortaya çıkabilecek bir nükleer silahlanma yarışından dolayı kaygılarını açıkladı.

Katar Dışişleri Bakanlığı "Tarafların farklılıklarını bilgelik, sabır ve diyalog ile çözmeye çalışmaları ve ölçülü davranmaları herkesin çıkarına" açıklamasını yaptı.

2017 yılının Haziran ayından bu yana Suudi Arabistan liderliğinde BAE, Bahreyn ve Mısır'ın ablukası altındaki Katar özellikle Basra Körfezi'ndeki doğalgaz kaynaklarının işletilmesi konusunda İran'la yakın temas ile hareket ediyor.

Obama'nın mirası

2015'te imzalanan anlaşma, 20 ay süren müzakerelerin ardından İran ile BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ABD, İngiltere, Çin, Rusya, Fransa'ya ek olarak Almanya ve AB'nin katılımıyla imzalanmıştı.

Protokol, Tahran'ın nükleer silah üretemeyecek şekilde nükleer faaliyetlerini azaltması karşılığında uygulanan uluslararası yaptırımların kaldırılmasını öngörüyordu.

ABD'nin, İran ile varılan nükleer anlaşmadan çekilmesi Trump'ın temel seçim vaatlerinden biriydi.

AP,rtr,AFP/ÇÖ,ÖA

© Deutsche Welle Türkçe