İBB Başkanı İmamoğlu hakkında açılan davada mahkumiyet kararı çıkması Alman basınında yankı buldu.İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında hapis cezası ve siyasi yasağa hükmeden mahkeme kararı Alman basınında da yankı buldu.Tagesspiegel gazetesi, kararın Erdoğan açısından geri tepebileceği değerlendirmesinde bulunuyor:"İmamoğlu, Erdoğan'ın ciddiye alınacak bir rakibi. Hakkındaki mahkeme kararı son derece sert ve görünen o ki Erdoğan'ın rakibini devre dışı bırakmaya yönelik. Üç yıl önce İstanbul'u AKP'nin elinden alan İmamoğlu belki de Erdoğan'a en ağır yenilgiyi tattıran kişiydi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'na yönelik hukuki saldırı Erdoğan açısından geri tepebilir. Çünkü mahkeme kararı İmamoğlu'nun popülaritesini sarsmayacaktır. Aksine onu güçlendirebilecek ve Erdoğan için daha da tehlikeli hale getirecektir."Süddeutsche Zeitung da kararın Millet İttifakı'nın aday kararını zorlaştıracağını ve ittifak içinde olası çatlakların Erdoğan'ın işine yarayacağını belirtiyor:"İmamoğlu temyize gidebilecek ve hukuki süreç sonuçlanıncaya kadar göreve devam edebilecek olsa da, bu mahkeme kararı sadece muhalefet için değil, Türk demokrasisi için de 2023'te iyi gelişmelere işaret etmiyor. Çünkü Erdoğan muhalifleri, yargının AKP kontrolünde bulunduğuna dair eleştirilerinde haklılar. İmamoğlu yargıyla hedef alınan tek kişi değil. 2019'daki seçim başarısında büyük payı olan Canan Kaftancıoğlu ve yıllardır tutuklu bulunan HDP'li politikacı Selahattin Demirtaş da seçimlere katılamayacak. Yargıda açıkça görülen bu siyasallaşma karşısında AKP gerçekten de kaybederse 2023 seçim sonuçlarının olduğu gibi kabullenileceğini kim garanti edebilir? İmamoğlu hakkındaki mahkeme kararı, Altılı Masa'nın cumhurbaşkanı adayının kim olacağı sorusunu daha da karmaşıklaştırdı. Haksız olarak algılanan bir mahkeme kararıyla bir yandan popülaritesi artarken diğer yandan hızlandırılmış bir yargı süreci sonucu siyasi yasaklı konumuna düşebilecek İmamoğlu mu? Ya da daha az popüler olan ve dolayısıyla daha az seçilme şansı bulunan bir aday mı? Bu soru, Millet İttifakının kararlılığını zayıflatma potansiyelini içinde barındırıyor. Bu da Erdoğan'ın çıkarına bir durum."Reutlinger General-Anzeiger gazetesi ise yorumunda Avrupa ve Almanya'nın cılız bir tepki verdiği değerlendirmesinde bulunuyor."Türkiye Cumhurbaşkanı yine otokrat bir tarzda, sevmediği bir rakipten kurtulmaya çalışıyor. Bu münferit bir vaka değil. HDP'nin popüler eski genel başkanı Selahattin Demirtaş da bu şekilde devre dışı bırakıldı ve cezaevinde. Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yürürlüğe sokulmasıyla kuvvetler ayrılığının içi büyük ölçüde boşaltıldı. Bu koşullar altında İmamoğlu hakkındaki karara Avrupa ve Almanya'dan gelen tepkilerin yumuşak kalması da dikkat çekici. Yaptırım tartışmaları bir yana, büyükelçi bile çağrılmadı. Halbuki Macaristan, Polonya ve Katar tartışmalarında eksiklikler dile getirilirken sesler oldukça yüksek çıkıyordu."DW/BK,EC