SZ: Anayasayı korumak için vatandaşlara ihtiyacımız var

SZ: Anayasayı korumak için vatandaşlara ihtiyacımız var
Alman basınında öne çıkan yorum konuları arasında Alman Anayasası’nın 70'inci yıl dönümü ve Avrupa Parlamentosu seçimleri yer alıyor.Süddeutsche Zeitung Almanya Federal Cumhuriyeti Anayasası'nın 70'inci yıl dönümünde şu satırlara yer veriyor:"Hayır, Anayasa'nın onuruna kutlama yapmak içi boş bir ritüel değildir. Halkın bir kısmı Anayasa'nın temsil ettiklerine itiraz etse de çoğu insan kendini Anayasa'nın ilkeleri ile bağdaştırıyor. Bu güzel bir şey ancak yeterli değil. Bu durum bizi, Anayasa'yı, daha da ötesinde, bu ülkeyi ve yaşamımızı oluşturan şeylerin erozyonundan korumuyor. Bu koruma görevini sadece politika, güvenlik güçleri ve mahkemelerin üzerine yıkamayız. Bu koruma için tahrik eden ve nefret dili kullananlara karşı koyabilecek; demokrasi, hukuk devleti ve barışcıl birlikte yaşam konusunda çaba sarf edecek vatandaşlara ihtiyacımız var."Badische Zeitung'da yer alan aynı konuyla ilgili yorumda anayasal değerlere yönelik olası tehditlere karşı alınması gereken önlemler değerlendiriliyor:"Almanya'daki özgürlükçü düzenin karşıtları eğer seçimleri kazanacak olurlarsa, Anayasayı değiştirmek yerine Anayasa Mahkemesi'ni ellerine geçirmeyi denerler. Ancak Almanya'daki mevcut kurallar ışığında bu o kadar da kolay değil. Anayasa Mahkemesi yargıçları Almanya Federal Meclisi ya da Eyalet Temsilciler Meclisi tarafından üçte iki çoğunlukla seçiliyorlar. Ancak Anayasa‘da düzenlenmediği için yargıçların seçim usulünü değiştirmek kolay. Hür Demokrat Parti yargıç seçimine ilişkin usulün Anayasa‘da düzenlenmesini önerdi. Eğer bu gerçekleşirse yargıç seçim usulüne ilişkin değişiklikler sadece üçte iki çoğunluk sağlanırsa yapılabilecek. Anayasa'nın kabul edilişinin 70'inci yıl dönümünde böyle bir reform, kürsüden yapılan içi boş konuşmalardan çok daha anlamlı olur."Schwäbische Zeitung'da yer alan yorumda Anayasa'nın, insan onurunun dokunulmazlığını koruma altına alan birinci maddesi hatırlatılarak şu değerlendirme yapılıyor:"70 yıl önce beş kelime Almanya'ya yeni bir yüz verdi. Anayasa'nın birinci maddesi şöyle diyor: 'İnsanın onur ve haysiyeti dokunulmazdır.' Bu basit cümle, genç Almanya Federal Cumhuriyeti'nin nasyonal sosyalizmin korkunç iktidarından sonra hakkını vermeye yükümlü olduğu bir taahhüttü. Bu madde topluma verilmiş bir görevdir. Bu, aynı zamanda Anayasayı hazırlayanların ne kadar zeki ve ileri görüşlü olduğunu da gösteriyor. Tekrar silahlanma, iki Almanya'nın birleşmesi, Avrupa Birliği'ne üyelik... Anayasa on yıllar boyunca tüm bu değişimlere uyum sağladı ve ufak tefek değişikliklere rağmen özgürlük ve demokrasinin güvencesi olarak kaldı. Siyasi konularda gurur duymak her ne kadar pek akıllıca bir davranış sayılmasa da Almanlar Anayasaları ile birlikte olgunlaştıkları için onunla gurur duyabilirler. Bugün Almanya hiç olmadığı kadar hoşgörülü ve liberal."Haftalık Die Zeit gazetesi bugün başlayan ve 26 Mayıs tarihine dek sürecek olan Avrupa Parlamentosu seçimlerine ilişkin aşağıdaki değerlendirmeyi yapıyor:"Yerleşik partilerin Avrupa Parlamentosu seçimlerinde sağ popülizme karşı "biz ya da onlar" tezine daha güçlü bir şekilde odaklanması, AB'yi sağ popülistlere karşı bir kalkan olarak övmesi anlaşılır bir durum. Ancak bu, sağ popülizme kendi kıtalarında set çekebilmek için muhtemelen yeterli olmayacak. Avrupa'nın nasıl olması gerektiğine ilişkin ayrıntıları anlatmadığı sürece birinin Avrupa taraftarı olması pek işe yaramaz."MY, BK© Deutsche Welle Türkçe