SZ: Trump'ın kararı milliyetçilikten

SZ: Trump'ın kararı milliyetçilikten

Frankfurter Allgemeine Zeitung serbest dünya ticaretini bekleyen tehlikeye vurgu yapıyor:

"Ekonomik faaliyetlerin küreselleşmesi refahı önemli ölçüde artırıyor. Ekonominin bu tarzda idare edilmesine zarar veren büyük risk altına girer. Kasten koparılan üretim ve dağıtım zinciri ortakların güven ve iyi niyetine bağlı olduğundan kolay tamir edilemez. Ekonomik küreselleşmede kazananlar kadar kaybedenler de olur. Kaybedenlerin yeniden istihdamdan pay alabilmesi için geçmişte gerekli şartların oluşturulup oluşturulmadığı, haklı bir sorudur. Ne çağdışı ekonomi teorilerinden yapılan alıntılar ne de himayeciliği öne çıkaran ekonomi politikaları dünyayı iyi bir geleceğe götürür.”

Süddeutsche Zeitung ABD Başkanı Donald Trump'un ithal çelik ve alüminyuma ekstra gümrük tarifesi uygulama kararına şu satırlarla değiniyor:

"Başkan'ın kaba ve ekonomik bakımdan kuşku uyandırıcı davranmasının gerekçesi hayırseverlikten değil, milliyetçilikten kaynaklanıyor. Alüminyum ve çelikten daha fazla koruma ve teşviki hak eden branşlar olamaz mı? Trump'ın sonunda Amerikalı işçiye kazandırdığından daha fazlasını kaybettirmesi mümkündür. Ancak sadece ekonomi yasaları böyle gerektiriyor diye bir yönetimin büyük sanayi branşlarının batmasına ve insanların fakir düşmesine seyirci kalmak istememesi anlaşılır bir davranıştır.”

Çin Halk Kongresi'nin parti ve devlet başkanına ömür boyu görevde kalabilme yetkisi vermesini yorumlayan Nürnberger Nachrichten gazetesi siyasi sistemler arasındaki rekabetin yeni bir aşamaya girdiğini dile getiriyor:

"Dünyanın içinde bulunduğu durum Çinlilerin önlenemez görünen yükselişini daha da kolaylaştırıyor. Trump'ın yanıltıcı hamleleri yüzünden bocalayan ABD dünyanın tek süper gücü olma iddiasını kaybetmekten başka ticaret savaşlarına geri dönmekle de ekonomisini zayıf düşürüyor. Ya Avrupa? Avrupa önce kendini toparlayıp hangi yönde ilerleyeceğine karar vermek durumunda. Böylece ürkütücü ve ucu açık bir deneye şahit oluyoruz. Şöyle ki: Başında bir çeşit imparator ya da ebedi diktatörün bulunduğu bir rejim, çözülmekte olan Batı'nın hür demokrasilerinden daha başarılı olma yolunda ilerliyor. Dünya sistemler arasındaki böyle bir rekabete daha önce tanık olmamıştı.”

Stuttgarter Zeitung gazetesi "Sınırsız Çin liderliği" başlığıyla yer verdiği yorumda, Çinlilerin daha iyi bir gelecek umuduyla ömür boyu devlet başkanlığına ses çıkarmadıklarını yazıyor:

"Halk Kongresi'nin kaldırdığı zamanla sınırlı liderlik modeli yürürlükte olduğu yıllarda Çin dramatik değişiklikler geçirmişti. O dönemde Çin büyük, güçlü ve muktedir bir ülke oldu. Devlet Başkanı Şi Cinping'in başarısı da bu kıstasa göre ölçülecek. Çinliler haklı olarak geleceğin geçmişten daha iyi olacağı umudunu taşıdıkları sürece yönetim şekline ses çıkarmayacaklardır.”

dpa,AFP/AG,HS

© Deutsche Welle Türkçe