SZ: Yalanları Suudileri yalnızlığa itiyor

SZ: Yalanları Suudileri yalnızlığa itiyor

Süddeutsche Zeitung Suudi Kraliyet ailesinin gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine gösterdiği tepkiyi şöyle yorumluyor:

"Bu dünyada beceriksiz hayduda öğretilebilecek en basit kural şudur: Çukura düştüysen, kazmayı bırak! Muhammed bin Selman ve çevresindekiler bu kurala uymuyorlar. Rejim muhalifi Cemal Kaşıkçı'nın ölümüyle ilgili çelişki ve gerçek dışı açıklamalar yapıyorlar. Bu tutuma konulacak teşhis ya aptallık ya da mutlak kudret sahipliği kuruntusu olabilir. Her yeni yalan Suudi Kraliyet ailesini biraz daha dokunulur hale getiriyor ve biraz daha yalnızlığa itiyor."

Neue Osnabrücker Zeitung Cemal Kaşıkçı'nın akıbetini konu alan yorumunda Riyad yönetiminin yalanlarla sorumluluktan sıyrılmasına izin verilmemesi gerektiğini vurguluyor:

"Riyad imdat frenine asıldı. Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesiyle ilgili olarak bir dizi tutuklama yapıldı, veliaht prens Muhammed bin Selman'ın iki güvenilir adamı azledildi. Kapsamlı bir temizlik hareketi sanılsa da alınan kararlar olayın aydınlatılmasında ısrar eden müttefikleri yatıştırmaktan başka amaç taşımıyor. Suudi Arabistan'ın rejim karşıtı Cemal Kaşıkçı'nın nasıl öldüğüne dair yaptığı açıklamalar hiç inandırıcı gelmiyor. Riyad yönetimi üzerindeki baskının kaldırılmaması son derece önemlidir. Suudi Arabistan şimdiye kadar kendini yaptıklarının hesabını vermek zorunda hissetmiyordu. Batı birbiri ardına silah satış anlaşmaları imzalarken, Yemen savaşına bile şimdiye kadar omuz silkti. Bu böyle devam etmemelidir."

Frankfurter Allgemeine Zeitung ABD Başkanı Donald Trump'ı Rusya ile imzalanan Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması'ndan (INF) çekileceklerine dair yaptığı açıklamadan dolayı eleştirirken bazı hususların göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekiyor:

"Yeniden Soğuk Savaş rüzgârları esiyor. Trump'ı eleştirirken unutmamak gerekir ki, (Alman politikacıları da aynı şeyi söylüyor) Rusya uzun zamandır NATO tarafından orta menzilli nükleer silahlar antlaşmasının ihlal etmekle suçlanıyor. Söz konusu olan teknik ayrıntılar değil, Soğuk Savaş yıllarında da olduğu gibi Almanya ve Avrupa'nın nükleer tehdit altında olmasıdır. Rusya'nın da tartışmaya açtığı bu anlaşma mutlaka muhafaza edilmeye değerdir. Anlaşma karşılıklı kontrol mekanizmalarının çerçevesini çiziyor. Bütün taraflar ABD'nin açıklamasını vesile bilip anlaşmaya hayat vermeye çalışmalıdır. Bunun için, hep olduğu gibi şimdi de sabırlı ve aynı zamanda da en doğru zamanda en doğru kararı alabilecek siyasi liderlere ihtiyaç vardır."

Süddeutsche Zeitung'un aynı konudaki yorumu ise özetle şöyle:

"Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması olmasaydı yakında eski taşıyıcı füzeler modernize edilecek ve yenileri geliştirilip üslendirilecekti. Soğuk Savaş yıllarında Amerikan orta menzilli silahlarının adı Pershing'di ve bu silahlar Almanya'da üslendirilmişti. Pershing'lerin varlığı Alman kamuoyunu adeta bölmüştü. NATO'nun ek silahlanma kararını protesto amacıyla yüz binlerce Alman meydanları doldurmuştu. Günümüzde siyasilerle halk bir olup, yeni Amerikan nükleer silahlarına Almanya'da yer olmadığını göstermelidirler."

DW, dpa, afp/ AG, GA

© Deutsche Welle Türkçe