Brezilya Milli Takımı kaleci antrenörlüğü görevini sürdüren eski Galatasaray kalecisi Claudio Taffarel açıklamalarda bulundu. Birçok konuda değerlendirmeler yapan Taffarel, "Galatasaray şampiyonluk için oynuyor formasının her zaman bir ağırlığı var" dedi.
Fanatik'e konuşan Taffarel'in söyleşisinden öne çıkan kısımlar şu şekilde:
"Şimdi tabii ailemle daha fazla vakit geçiriyorum, bundan dolayı Galatasaray’dan ayrıldım aileme daha fazla vakit ayırabilmek için. Burada da ailemle beraberim Milli Takım devam ediyor ama onun dışında ailemle beraber oluyorum iyiyiz her şey yolunda. Ama tabii çalışmayı da özledim. Şimdi eve dönünce bulaşıkları yıkıyorum, çamaşırları yıkıyorum orada çalışmak daha rahattı.
"Türkiye’de en çok neyi özlediğimi söylemek çok zor çünkü her şeyi özlüyorum orada uyanmak, işe gitmek, arkadaşlarla beraber olmak, pazara gitmek, insanlarla görüşmek. Her yerde insanlar çok büyük ilgi gösteriyorlar dolayısıyla her şey çok güzeldi orada. Şunu daha çok özledim demek yerine her şeyi çok özlüyorum diyebilirim."
"Galatasaray şampiyonluk için oynuyor formasının her zaman bir ağırlığı var. Tabii ki her zaman en önemli şey sezon sonu olduğunuz yer Galatasaray orası için mücadele ediyor. Bu sene de takip ediyorum özellikle Trabzonspor’u yendi çok zor bir deplasman orası bu aslında iyi yolda olduklarını gösteriyor ama daha oturmamış yerler de var. Ligin sonunda mutlu sona ulaşabilmek önemli oraya doğru da gideceğine inanıyorum."
"Galatasaray için bu çok önemli, Muslera olmadığında yerine koyabilecek kalecisi olması. Hem Fatih hem de Okan iyi işler yapıyorlar zamanla belki Okan oturacaktır daha genç ona o şans tanınıyor. Muslera için de bu iyi çünkü Muslera en azından şu baskıyı hissetmiyor bir an önce dönmeliyim belki tam iyileşmeden dönerse daha sıkıntılı olabilir ama en azından ona da o rahatlığı veriyor daha iyi tedavi olması ve zamanında dönebilmesi adına. Bir de genel olarak Türkiye’de genç kalecilere önem verildiğini düşünüyorum takımda Türk genç kaleciler var onlara şanslar veriliyor bu da Türk Futbolu için çok önemli. Tabii ki bazı hatalar oluyor ve buna sabrediliyor, bunun gelecekte çok büyük faydası olacağını düşünüyorum."
"Bence döner çünkü Muslera çok büyük bir profesyonel çok iyi çalışıyor. Şu an orada Fadıl Koşutan hoca var onun hocası o da çok iyi bir hoca ben takip ediyorum çok da iyi çalışıyorlar. Rahatlıkla aynı seviyeye geleceğini düşünüyorum sorun olacağını düşünmüyorum."
"Şimdi aslında hepsini net söylemem zor ama Uğurcan ben oradayken de oynamaya başlamıştı Uğurcan’ı takip ediyordum. Onun performansı gayet iyi gidiyor, iyi bir yolda. Diğer tarafta Altay falan devam ediyorlar iyi kaleciler olacaklar. Uğurcan’ın çok iyi yolda olduğunu düşünüyorum."
"Türkiye benim için ev gibi orası sadece çalışmak için de düşünmüyorum. Orayı evime gider gibi her zaman gitmek, gezmek, dolaşmak, arkadaşları görmek benim açımdan her zaman mutluluk verici. Hatta biz nisan ayında gelecektik ama pandemiden dolayı yolculuklar iptal oldu. Ama çalışmakta her zaman arzu ettiğimiz bir şey. Günün birinde döneriz ve çalışırız inşallah."
"Hayır, hayır! Fenerbahçe belki benimle Volkan arasında kaldı ama Volkan'ı tercih ettiler. (Gülüyor) Bence iyi yaptılar. Volkan'a da başarılar diliyorum."
"Aslında her şeyin doğru ve birbirine denk geldiği bir dönem yaşadık biz o zaman. Başımızda çok iyi bir hoca vardı karakteri olan personel ve hoca vardı. Sonrasında grup çok iyiydi, yabancı oyuncular ve Türk oyuncular çok iyiydi yani birbirini tamamlayan parçalar gibiydik hepimiz. Bir taraftan da çok ciddi bir çalışmanın ürünüydü aslında hem de çoğulcu bir çalışma vardı. Aynı zamanda da ekip birbirini çok seven, birbirleriyle şakalaşan, birbiriyle eğlenebilen bir ekipti yani hem ciddi bir çalışma var hem de bunu bir iş gibi değil de bir eğlence gibi görebilen bir ekip vardı hepsi denk olarak bir araya gelince de bu sonuç ortaya çıktı. Biz UEFA kupasını alırken zorlanarak almadık büyük bir rahatlıkla güle oynaya çalışarak aldık. O dönemi çok iyi yaşadık herkes çok mutluydu, herkes çok iyi çalışabildi, herkes çok iyi eğlenebildi sonra da bu ekip meyvesini vermiş oldu."
"Ben aslında çok üst düzey futbolcuyla karşı karşıya geldim ama galiba Van Basten’i söyleyebilirim o Milan’dayken karşılıklı çok oynadık. O oynadığında her şeyi yapabildiğini görüyordum onun için o gerçekten endişe veren bir forvetti kaleciler için."
"Dünya kupası tabii ki futboldaki en büyük başarı olarak kabul ediliyor hatta birinin büyük futbolcu olması için dünya kupasını kazanması lazım derler. Dünya kupası kazanmamışsan büyük futbolcu değilsin diye ifade edilir. Dolayısıyla çok inanılmaz bir duygu ama asıl ben şöyle düşünüyorum o dönem beni daha çok mutlu eden Brezilya halkına verdiğimiz mutluluktu çünkü 24 sene sonra gelen bir başarıydı bu. Halkın gözündeki mutluluğu görünce vazifemizi yerine getirmenin mutluluğunu yaşadık o hissiyat her şeyin üzerinde bir şey."
"Ben öncelikle şunu söylemek istiyorum fiziki olarak orada değilim ama kalbimle ve ruhumla onlarla beraberim. Onlarında bu sevgisini, yakınlığını ve sıcaklığını hissediyorum. Sosyal medyadan da sürekli olarak mesajlarını gönderiyorlar. Sürekli soruyorlar Dönecek misin? Ne zaman döneceksin? diyorlar sıcaklıklarını hep hissettiriyorlar. Bizim onlarla aramızdaki bu sevgi ve muhabbet hiç azalmıyor sürekli artarak devam ediyor. Orada olsam da olmasam da bunu hep hissediyorum. Oraya dönmeyi tabii ki çok arzu ediyorum ama bu sadece benim istememle olabilecek bir şey değil. İnşallah dönme fırsatı olur ve bu sevgiyi daha yakından yaşamaya devam ederiz."