Türkan Elçi'den şikayet dilekçesi: Bir ay geçti bir arpa boyu yol alınamadı

Türkan Elçi'den şikayet dilekçesi: Bir ay geçti bir arpa boyu yol alınamadı

Diyarbakır'da öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi, cinayetle yürütülen soruşturmada bir arpa boyu yol alınmadığını belirterek, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçeyle başvurdu. Eşinin bir televizyon programı sonrasında hedef haline getirildiğini belirten Elçi, "Gerek eşim Tahir Elçi hakkında soruşturma başlatan savcı, gerek yakalama kararı veren hakim ve gerekse de bu kararı infaz eden emniyet mensupları ve siyasi iradeden şikayetçiyim" dedi. 

Diyarbakır Barosu'nda basın toplantısı düzenleyen Türkan Elçi, eşinin, son dönemlerde artan şiddet olaylarının sivil ölümlere dönüşebileceği cesaretini gösterdiğini, olayların şiddetlice yaşandığı yerlerde raporlar hazırladığını, olası tehlikeleri televizyon programlarında cesurca dile getirdiğini söyledi. 

 

"Şikayetçiyim, çünkü..."

 

Bir televiyon kanalındaki sözleri nedeniyle Tahir Elçi'nin hedef haline getirildiğini anlatan Türkan Elçi, şöyle devam etti: "İfade ettiğim gibi oluşturulmaya çalışılan bu atmosferin sıcaklığı, sosyal medyadaki tehditlerde ifadesini bulmuştur. Toplumdaki ultra/milliyetçi/nasyonel kesimlerin bu histerisine vesile olan, gerek eşim Tahir Elçi hakkında soruşturma başlatan savcı, gerek yakalama kararı veren hakim ve gerekse de bu kararı infaz eden emniyet mensupları ve siyasi iradeden şikayetçiyim. Devlet nezdinde protokoldeki sıralamada bir yere sahip olan bu kişiye ilgili makamlarca resen koruma verilmemiş, yapılan tehditler görmezden gelinmiştir." 

 

"Sabırla bekledim ama..."

 

28 Kasım 2015'te öldürülen eşi ile ilgili soruşturmaya dikkat çeken Türkan Elçi, şöyle devam etti: 

"Tahir Elçi'nin katledilmesinin sıcaklığı henüz bir kor gibi yüreğimi yakarken, ben metanetimi yitirmeden devlet yekililerinden gelen vaatleri büyük bir sabırla bekledim. Fakat bir ayın dolmasına bir kaç gün kala katilin bulunması yönünde bir arapa boyu yol katedilmediği gün gibi ortadadır. Olay günü olay yerinde bulundukları ve silahlarına el konulan 26 polis memuru olduğu halde bu polislerden hiçbirinin ifadesi şüpheli sıfatı ile alınmamış, tanık sıfatıyla beyanları alınmıştır. Tahir Elçi'nin katlinin gerçekleştiği olay yeri, uzun süreden beridir şiddet olaylarının yaşandığı yöne açılan bir noktadır. Terörle mücadelede tecrübelere sahip güvenlik güçlerinin olay mahallini önceden gözetim altında tutmaması, güvenlik kameralarıyla geliş gidişleri kontrol etmemesi inandırıcı değildir... 

 

"Failin polis olduğu şüphesi artmıştır"

 

Tahir Elçi'ye sıkılan kurşunun nereden geldiği konusunda tarfıma hiçbir açıklama yapılmaması, failin bizzat polis olduğu yönündeki şüphelerimi güçlendirmektedir... Şiddet olayları bahane edilerek olay yerinde, olay yeri incelemesinin yapılmaması en basit ifade ile devletin ihmal suretiyle delil karartmasıdır... Adıyla müsemma, soyadıyla görevlendirilmiş Tahir Elçi'nin, vicdanlı, görev ahlakıyla çalışacak yetkililerin günün birinde çıkıp, katili adaletin eline teslim edeceği yönündeki umutlarımı kaybetmeden bekleyeceğim."