Tahir Elçi'nin vurulduğu yerde bulunan mermi çekirdeği alınmamış

Tahir Elçi'nin vurulduğu yerde bulunan mermi çekirdeği alınmamış

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesiyle ilgili soruşturmanın seyrini değiştirecek yeni bir görüntü ortaya çıktı. Çatışmalar nedeniyle yarım kalan olay yeri incelemesi görüntülerini izleyen avukatlar, önemli bir detayı ortaya çıkardı. Tahir Elçi'nin vurulup yüzüstü düştüğü Dört Ayaklı Minare'nin ayakları dibinde bulunan ve 80 rakamıyla numaralandırılan bir mermi çekirdeğinin alınmadığı tespit edildi. Diyarbakır Barosu tarafından savcılığa yapılan şikâyet dilekçesinde olay yeri inceleme görüntülerinin izlenmesi sonucu tespit edilen çekirdeğin alınmamasının sorumluları hakkında soruşturma açılması talep edildi.

Zaman’dan İsmail Avcı’nın haberine göre, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin, 28 Kasım 2015 tarihinde Diyarbakır'ın Sur ilçesi Gazi Caddesi'nde vurularak hayatını kaybettiği, 2 polisin de şehit edildiği olayla ilgili yürütülen soruşturma devam ediyor. Diyarbakır Barosu soruşturma komisyonu, dün savcılığa soruşturmanın genişletilmesi talepli bir dilekçe gönderdi. Dilekçede, 30 Kasım tarihinde yapılan olay yeri incelemesi görüntülerinin izlenmesi sonucu Elçi'nin vurulduğu noktada bir adet mermi çekirdeğinin görüldüğü belirtildi. Cumhuriyet başsavcı vekili ve Terörle Mücadele şube müdürünün eğilerek baktığı çekirdeğin 80 numaralı delil olarak numaralandırıldığını belirten baro yetkilileri, bu çekirdeğin Elçi'nin ölümüne neden olan mermiye ait olma olasılığının yüksek olduğunu ve olay yerinden alınmadığını vurguladı.

 

İhmali olanlara suç duyurusu

 

Dilekçede, olay yerinde bulunan ve asli delil niteliği taşıyan çekirdeğin alınmamasında ihmal veya kastı bulunan kişilere soruşturma açılması istendi. Görüntülerde 4 Ayaklı Minare'nin hemen yanında bulunan çekirdeğin 80 numaralı delil olarak kaydedildiği tespit edildi. Avukatlar, görüntü kaydı bulunan çekirdek ile ilgili görsel incelemeye dayalı kriminal inceleme yapılıp yapılamayacağının da araştırılmasını istedi. Savcılık yetkilileri, olay yerinde 2 kez yapılan inceleme çalışmasının saldırı nedeniyle yarım kaldığını hatırlatarak, tespit edilen 83 parça delilden 43'ünün toplanabildiğini belirtti.

 

“İstihbaratçılar araştırılsın, polislerin ifadesi alınsın”

 

Savcılığa verilen dilekçede soruşturmanın, başından beri etkisiz yürütüldüğü ifade edilerek, olay günü bölgede bulunan tüm kolluk personelinin şüpheli sıfatıyla ifadesinin alınmasının yasal zorunluluk olduğu belirtildi. Ayrıca Emniyet Müdürlüğü'nden gönderilen yazıya göre bölgede 29 polisin görevlendirildiğini belirten avukatlar, görevlendirme yazılarının sonradan düzenlendiğini kaydetti. Bu belgelerin resmi görev yazıları olmadığının ifade edildiği dilekçede, olay günü veya öncesine ait resmi görev yazılarının dosyaya gönderilmesi talep edildi. Savcılığın talebi sonrasında düzenlenen evrakların gerçeği yansıttığı konusunda kuşku barındırdığını vurgulayan avukatlar, bu yazıları hazırlayan amirler hakkında soruşturma başlatılmasını istedi. 28 Kasım tarihli yazıda ise İstihbarat personelinin görevlendirilmediğini belirten avukatlar, olay günü 2 istihbaratçının Tahir Elçi'nin basın açıklamasını takip ettiğini, 3 istihbaratçının ise araçla şüphelileri takip ettiklerini kaydetti. Avukatlar, bu nedenle Emniyet Müdürlüğü'ne yazı yazılarak olay günü İstihbarat Şubesi'nden kaç polisin görev aldığının tespit edilmesini talep etti.

 

“Mobese kayıtları eksik” iddiası

 

Savcılığa gönderilen dilekçede PKK'lıları taşıyan taksi ve onu takip eden İstihbarat Şube'ye ait aracın kullandığı güzergâhta bazı MOBESE kamerası kayıtlarının eksik olduğu kaydedildi. İki aracın birbirine çok yaklaştığı Sur bölgesinin Yenişehir ilçesini gören kamera kaydının gönderilmediğini kaydeden avukatlar, bu görüntülerin dosyaya dahil edilmesini istedi.