TAHKİM KURULU'NA YÜKSEK MAHKEME ENGELİ ANKARA (A.A)

-TAHKİM KURULU'NA YÜKSEK MAHKEME ENGELİ  ANKARA (A.A) - 26.02.2011 - Anayasa Mahkemesinin, 5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un, Tahkim Kurulu kararları aleyhine yargı yoluna başvurulamayacağına ilişkin hükmün iptaline ilişkin gerekçeli kararı Resmi Gazete'de yayımlandı. Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, 5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un, ''Tahkim Kurulu kendisine yapılan başvuruları kesin ve nihai olarak karara bağlar ve bu kararlar aleyhine yargı yoluna başvurulamaz'' ibaresinin, iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu. Yüksek Mahkeme, söz konusu hükmün ''... ve bu kararlar aleyhine yargı yoluna başvurulamaz'' bölümünü 2'ye karşı 13 üyenin oyuyla, oy çokluğuyla iptal etmişti. Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararında, yasa koyucunun futbol sporu alanındaki uyuşmazlıkları çözmek üzere, görevli ve yetkili mahkemeye başvurmadan önce Tahkim Kuruluna başvurma yükümlülüğü getirildiği, ancak bu aşamadan sonra kararı benimsemeyen tarafa yargı yolunun açık tutulması gerektiği belirtildi. Tahkim'in genel olarak öğretide, ''hukuki uyuşmazlıkların, söz konusu uyuşmazlığa taraf olmayan bağımsız kişi veya kişiler tarafından çözümlenerek karara bağlanması'' olarak tanımlandığı vurgulanan kararda, TFF Tahkim Kurulunun da ''hukuki uyuşmazlıkların, bağımsız kişiler tarafından çözümlenerek karara bağlandığı, yargı işlevi yerine getiren bir kurul olarak düzenlendiği''nin anlaşıldığı kaydedildi. İptali istenen hükmün ilk cümlesinde geçen ''kesin'' ibaresinin, Tahkim Kurulunun incelediği konularda vermiş olduğu kararların biçimsel yönden kesin, uygulanabilir ve bağlayıcı nitelikte olduğunu ifade ettiği, ''nihai'' ibaresinin ise Kurul'un TFF içerisinde başvurulacak en son merci olduğunu belirttiği vurgulanan gerekçeli kararda, Tahkim Kurulu tarafından verilen kararların TFF içinde kesin ve nihai olmasının, savunma ve hak arama özgürlüklerini sınırlandırmayacağı, yargı yoluna başvurulmasını da engellemeyeceği ifade edildi. Gerekçeli kararda, şunlar kaydedildi: ''İtiraz konusu kuralın kalan bölümünde ise tahkim kurulu tarafından verilen kararlara karşı yargı yoluna başvurulamayacağı belirtilerek, tarafların yargı mercileri önünde dava haklarını kullanmaları engellenmektedir. Yasa koyucu, taraflara görevli ve yetkili mahkemeye başvurmadan önce aralarındaki uyuşmazlığı kısa sürede çözmek üzere Tahkim Kuruluna başvurma yükümlülüğü getirebilir ise de bu kurulun kesin ve nihai kararlarına karşı yargı yoluna başvurulamaması Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğü alanına yapılmış açık bir müdahale niteliğinde olup, hak arama özgürlüğü ile bağdaşmaz. Açıklanan nedenlerle, kuralın '...ve bu kararlar aleyhine yargı yoluna başvurulamaz' bölümü Anayasa'nın 9. ve 36. maddelerine aykırıdır.'' -KARŞI OY GEREKÇESİ- Anayasa Mahkemesi üyeleri Fettah Oto ve Serdar Özgüldür'ün karşı oy gerekçelerinde ise Tahkim Kurulu kararlarına karşı yargı yoluna başvurulamayacağı ilkesini getirmesinde Anayasa'ya aykırı bir yön bulunmadığı kaydedildi. Oto ve Özgüldür'ün karşı oy gerekçeleri ise şöyle: ''Anayasa'nın 58. ve 59. maddelerindeki düzenlemeler, sporun (futbol dahil) değinilen özelliği ve evrenselliği, ülkemizdeki spor federasyonlarının uluslararası spor teşekkülleri ile bu konuda varılan mutabakat ile uluslararası düzeydeki spor kuralları dikkate alındığında, dava konusu kuralda öngörülen yargı kısıntısının Anayasa'nın 9. maddesinde belirtilen yargı yetkisinin devri mahiyetinde olmadığı açık olduğu gibi, bu düzenlemenin Anayasa'nın 36. maddesiyle bağdaşmadığı da söylenemez. Dava konusu kural, Türkiye'nin uluslararası yükümlülüğünün tabii bir sonucu olup, uluslararası kuralların dışına çıkılarak bu konuda kendimize has bir yargı düzeni getirmek de kanımızca mümkün bulunmamaktadır. Dolayısıyla, TFF Tahkim Kurulunun futbolla ilgili uyuşmazlıkları kesin olarak sonuçlandırmasında ve uluslararası futbol kuralları gereğince bu kurulun kararlarına karşı yargı yolunun kapatılmasında Anayasa'nın 9. ve 36.  maddelerine aykırı bir yön bulunmamaktadır.''