Büyükada'da gerçekleştirdikleri toplantı sırasında gözaltına alınan 11 insan hakkı aktivistinin yargılandığı davanın tek tutuklu sanığı Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı avukat Taner Kılıç hakkında tahliye kararı verildi. Kılıç tahliye olduktan sonra İzmir Aliağa Şakran Cezaevi çıkışında gözaltına alınarak emniyete götürüldü.
Büyükada davasında son tutuklu sanığı Uluslararası Af Örgütü Türkiye şubesi Yönetim Kurulu Başkanı avukat Kılıç’ın tutuksuz yargılanmak üzere 35’ncı ağır ceza mahkemesince tahliye edilmesine İstanbul Cumhuriyet Savcılığınca bir üst mahkeme olan 36’ncı ağır ceza mahkemesine itiraz edildi.
Uluslararası Af Örgütü'nden de Kılıç'ın gözaltına alınmasına ilişkin olarak Twitter'dan açıklama yapıldı. Açıklamada, "Taner Kılıç’ın tahliyesi hakkında savcı, mahkemenin tahliye kararına itiraz etti. Üst mahkemenin itiraz hakkında bir karar verip vermediğini bilmiyoruz. Tek bildiğimiz bir yakalama kararı olduğu ve Taner’in cezaevinden çıkarılarak jandarma tarafından gözaltına alındığı" denildi.
Duruşma savcısı Taner Kılıç'ın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etmiş, 35'inci ağır ceza mahkemesi heyeti ise Kılıç'ın oy birliğiyle hakkında yurt dışına çıkış yasağı konularak tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesine karar vermişti. Mahkemenin tahliye kararına savcılık bir üst mahkeme itiraz etmişti.
İstanbul Büyükada'da stres, travma ve digital güvenlik konuları üzerine gerçekleştirdikleri toplantı sırasında gözaltına alınan, aralarında yabancı temsilcilerin de bulunduğu 11 kişinin, "silahlı terör örgütlerine yardım etme" ve "silahlı terör örgütüne üye olma” suçlamalarıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması, bugün İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Uluslararası Af Örgütü’nden bir heyetin de takip ettiği ve tutuksuz yargılanan 7 sanığın da katıldığı duruşma, gazeteciler ve hak savunucularının da salona alınmasıyla saat 11.00 civarında başladı.
Duruşmada, toplantının yapıldığı ve polislerce basılan Büyükada'daki otelin müdürünün dinlendi. Otel müdürü şöyle konuştu:
“Gerek Özlem hanım gerek diğer katılımcıların bize özel veya gizli bir toplantı yeri talepleri olmadı. Toplantı süresince otel personelinin toplantı yapılan yere girmemesi yönünde bir talepleri de olmadı. Toplantının yapıldığı yer rutin olarak başka kişilere de tahsis ettiğimiz bir toplantı odasıydı. Normal otel müşterileri gibi havuza giriyorlardı, yemek yiyorlardı.”
Duruşmada ifadesi alınması beklenen gizli tanık duruşmada hazır edilmedi. Talimatla alınan ifadesinde toplantı konusunun bilgisayar, veri güvenliği ile kişisel verilerin korunması olduğunu, siyasi bir şeyin konuşulmadığını söyledi. Gizli tanık, karakolda kendisine bir harita gösterildiğini ancak toplantıda böyle bir harita görmediğini belirtti.
Taner Kılıç’ın avukatları, ByLock konusunda gereken incelemenin 8 aydır yapılmadığını belirterek, bu haliyle yargılamanın adil olmadığını savunurken; tutuklu bulunduğu İzmir Şakran Cezaevi’nden SEGBİS’le duruşmaya bağlanan Kılıç, “Hâlâ açıklanmayan ByLock mağdurları içinde yer alıyorum. Biz şimdiye kadar sunduğumuz raporlarla suçsuz olduğumuzu kanıtladık” dedi.
Mütaalasını veren savcı, Kılıç’ın tutukluluğunun devamını talep ederken, avukatları ise tahliye talebinde bulundu. Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, Kılıç’ın tahliyesine karar verdi. Öte yandan, 10 hak savunucusunun duruşmalardan vareste tutulmalarına karar verildi. Tutuklu sanık kalmayan davanın 4. duruşması 21 Haziran’da görülecek.
Avukat Kılıç, Fethullah Gülen yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında 6 Haziran'da 22 avukatla birlikte gözaltına alınmıştı. Mahkeme 19 Haziran'da Taner Kılıç'ın tutuklanmasına karar vermişti.
Karara gerekçe olarak "ByLock programını indirip kullandığı" iddiasının yanı sıra Kılıç'ın Zaman gazetesi abonesi ve Zaman gazetesi genel yayın yönetmeninin (Ekrem Dumanlı) kız kardeşiyle evli olması ile çocuklarını KHK ile kapatılan okullarda okutulması gösterilmişti. Daha sonra, Kılıç'ın dosyasının kamuoyunda Büyükada davası olarak bilinen davayla birleştirilmesine hükmedilmişti.