Tahliye olan HDP yöneticileri Tarsus T Tipi Cezaevi’ni anlattı

Tahliye olan HDP yöneticileri Tarsus T Tipi Cezaevi’ni anlattı

Mersin'de yapılan operasyon kapsamında 24 Ağustos'da tutuklanan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin eski il eşbaşkanı Mirze Mehmet Söylemez ile HDP yöneticisi Meryem Bay, yapımı yeni tamamlanan Tarsus  T Tipi Cezaevi'nde yaşadıkları hak ihlallerini anlattı. Bay, tutuklulara kelepçeli muayene dayatıldığını belirtirken, HDP Mersin eski il eşbaşkanı Mirze Mehmet Söylemez de girişte çıplak arama dayatıldığını söyledi. 

Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre Mirze Mehmet Söylemez, ilk tutuklandığında Mersin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildiğini ve bir ay burada kaldığını ifade etti. Mersin Cezaevi'nde kaldığı süre boyunca çölyak hastalığından kaynaklı kullandığı ilaçların kendisine verilmediğini aktaran Söylemez, defalarca dilekçe verildiğini ancak hastalığına uygun ilaçların verilmediğini ve bu yüzden kilo kaybı yaşadığını belirtti. 

"Üstümüz yırtılarak arandık"

Bir süre sonra Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevine sevk edildiğini anlatan Söylemez, cezaevi girişinde "çıplak arama"ya maruz kaldığını belirterek, şöyle dedi:

"Çıplak aramayı kabul etmeyince 'Siz çıkarmazsanız biz çıkartırız' diyerek tehdit ettiler. Üstümüzü yırtarak, arama yaptılar. Ardından sağlık koşullarıma uygun olmayan koğuşa alındım. Uzun bir süre arkadaşlarımın yanına gitmeme izin vermediler. Israr etmem üzerine siyasi tutukluların arasına konuldum. "

"İlaçlar keyfi verilmiyor"

“Cezaevinde en önemli şey kitaptır o da verilmiyor" diyen Söylemez, kitapların keyfi bir uygulamayla kendilerine verilmediğini söyledi. İlk götürüldüğünde kitapların kargo ile alındığının söylendiğini kargo ile gelen kitaplarının da kendisine gösterildiğini ve verilmediğini ifade eden Söylemez, hasta tutukluların ilaçlarının da keyfi gerekçelerle verilmediğini kaydetti. Hipertansiyon hastası olmasına rağmen ilaçlarının sevk edildikten 15 gün sonra verildiğini dile getiren Söylemez, kendisi gibi ağır hasta olan tutukluların zor zamanlar geçirdiğini söyledi.

"Adliyeye getirilirken başladı"

24 Ağustos'ta tutuklanan Meryem Bay ise hak ihlallerinin adliyeye çıkarılmasıyla başladığını belirterek, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Ellerimi ters kelepçeleyip eşyalarımı taşımamızı söylediler. Sırtım ağrıdığı için ve ters kelepçeden kaynaklı eşyalarla merdivenlerden inmekte zorluk çektim.  Bunun üzerine kadın polis 'Burası beş yıldızlı otel mi bu kadar eşyanız var' diyerek beni süründürerek adliyeye götürdü. Belimin ağrısından artık iki büklüm kaldım. Neyse ki yanımda ağrı kesiciler vardı iki tane ağrı kesici içtim biraz sakinleştim mahkeme zamanına kadar. Cezaevine götürüldüğümüz esnada aracı büyük bir zafer kazanmışçasına şarkı söyleyerek sürüyorlardı.”

"Hem elbiselerim verilmedi, hem soruşturma açıldı"

Cezaevinde keyfi uygulamaların olduğunu anlatan Bay, gardiyanların keyfi olarak her gün geç saatlerde koğuşlarda aramalar yaptığını ve tüm eşyalarını dağıttığını belirtti. DAİŞ'lilere yasak olması gereken siyah rengin tüm tutuklulara uygulandığını anlatan Bay, “Eşim bana çiçekli ve içinde siyah rengin olduğu bir pijama ve elbise yolladı. Fakat siyah yasak diye bana vermediler. Bu yüzden bir ay boyunca bir pantolonla idare ettim. Elbiselerin verilmemesine tepki göstermem üzerine disiplin soruşturması açtılar” dedi. 

"Kelepçeli muayene dayatılıyor"

Hasta tutuklulara kelepçeli muayene dayatıldığını aktaran Bay, 30 kişilik koğuşa iki tabak yemek verildiğini ve gelen yemeklerin kötü ve yağ içinde yenilemez olduğunu ifade etti. 8 kişilik koğuşlarda 20 kişinin kaldığını ifade eden Bay, "Koğuşlar küçük olduğundan havasız kalmamak için pencere açık uyuyorduk, bu sefer de hastalanıyorduk. Koğuşlar ısınmıyordu" şeklinde konuştu.

Cezaevinde unutulmaz bir doğum günü geçirdiğini de kaydeden Bay, başına gelenleri şöyle anlattı:

"Doğum günümün sabahı erkenden doktora gittim. Kelepçeli muayene dayatıldığı için tedavi olmadım. O gün bütün gün ring aracında sandalye üstünde etrafı demirliklerle kapalı bir alanda kaldım. Bu günü hayatım boyunca unutmayacağım."

"Keyfi uygulamalar devam ediyor"

Tarsus T Tipi Kadın Cezaevi'nin açıldığı ilk günden beri sorun ve hak ihlalleri ile gündemde olduğunu aktaran Adana Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu Başkanı Avukatı Tugay Bek, cezaevindeki darp, işkence ve kötü muamelenin giderek arttığını söyledi. Tarsus Cezaevi'nde idarenin değiştiğini ve yeni gelen idarecilerin de kendiyle birlikte yeni uygulamaları devreye koyduğunu kaydeden Bek, "Geçtiğimiz hafta tüm tutuklara birinci derece akrabaları dışında diğer akrabaların görüşlerinin yasaklandığı söylenmiş. Gerekçe ise OHAL kanunları. Bu keyfi ve hukuksuz bir uygulama olduğu gibi aynı zamanda cezaevindeki gerilimi de artıran bir uygulamadır. Bir an önce bu gerilim politikaları son bulmalıdır" açıklamasında bulundu.

Cezaevindeki baskıları protesto eden tutukların disiplin soruşturmalarıyla cezalandırıldığını ifade eden Bek, cezaevi idaresinin uygulamalarıyla tutukluları provoke ettiğini söyledi. Bek, "Cezaevinde revir ve hastanelere sevk konusunda sıkıntılar var. Hastaneye sevkler çok geç geliyor. Revir talepleri karşılanmıyor. Bu sıkıntıları daha önce idare ve savcılığı iletmemize rağmen artarak devam ediyor" ifadesinde bulundu.