Bilecikli taksiciler, akaryakıt zamlarına tepki gösterdi. Taksici Hasan Yavuz, akaryakıt zamlarına; “Yat, kalk zam. Geçen 4 gün üst üste zam. Böyle bir şey olur mu? 2 lira zam 90 kuruş indirim. Bu ne? Ne olacak bu iş?" dedi.
Taksici Selahattin Ceylan ise şunları söyledi:
“Daha önceden, almış olduğumuz ücretin üçte biri bize kalıyordu. 3 lira aldıysak 1 lirasını mazota gidiyordu, 1 lirası arabanın giderine, 1 lirası bize kalıyordu. Şu anda hiçbir şey kalmıyor. Şu anda tam eşitliyor. 15 liralık yola gittik mesela, 7 lirasını veya 7 buçuk lirasını araba alıyor, 7 buçuk lirası bize kalıyor. Bize de tamamen kalmıyor, arabanın masrafına gidiyor. Sayın Valimize söyleyeceğiz, diyeceğiz ki; ‘Biz çalışamayacağız, biz bu işi yapamayacağız’ en nihayetinde de yapamayacağız yani. Şu anda zorluyor bizi. Bugün taksimetre ile İstanbul’a gidiyorum 2 bin 100 lira yazıyor. Müşteri gidemiyor ki. Ben önceden 900-1000 liraya İstanbul’a gidiyordum. Şimdi taksimetremi açıyorum, oradan aşağısı zaten beni zorluyor. Çünkü benim İstanbul’a gidişim- gelişimde 1000 lira masrafım oluyor. Bizi bu yakıtlar gerçekten zorluyor.
Yani diyecek çok şey var, diyemiyoruz artık. Yani diyecek bir şey kalamadı. Ne yapacağız? Yapacak hiçbir şey kalamadı. Günde 300-400 lira para alıyoruz doğru. Bunun mazotunu çık, kendi yevmiyeni çık, arabanın yevmiyesini çık ne kalacak geriye? Yani bizim aylığımız burada 3 lira-4 liraya (3 bin lira – 4 bin lira) geliyor gelmiyor. Yetmiyor, açık açık konuşayım ‘çok para kazanıyorsun’ insan gelsin otursun arabaya, görsün. Ben sabahtan beri yazdım, 85 lira para aldım. Akşama kadar bir 85 daha alsam 160 lira. 160 lira ile evime ne götüreceğim? Bu yalan değil. Ama yapacak bir şeyimiz kalmadı. Ne yapacağız bizde şaşırdık kaldık taksiciler olarak."
Akaryakıta gelen zamlar sonrası kazançlarının yarı yarıya düştüğünü aktaran taksici Hasan Yavuz şunları söyledi:
"Yarı fiyatına düştü kazanç. Kazanç sağlayamıyoruz. Kazanamıyoruz ki, hep mazota gidiyor. Her gün mazot alıyoruz şuraya gidiyoruz, kaç lira yakıyor! Yazık günah bu kadar da zam olmaz. Nereye kadar gidecek bu iş? Millet para kazanamıyor. Lastiği, sigortası, 5 bin lira sigorta. Nasıl geçineceğiz? Her sene fenni muayenesi var, hep masraf. Yat kalk zam. Geçen 4 gün üst üste zam böyle bir şey olur mu? 2 lira zam 90 kuruş indirim. Bu ne? Ne olacak bu iş? Yüzde yüz her şeye geliyor, bize geldim mi 3-5 kuruş onay veriyorlar. Gel hadi çalış."
Evine ekmek götürmekte zorlandığını aktaran Okan Vural isimli taksici ise şöyle konuştu:
“Kazancımız gelen zamlarla birlikte düştü. Müşteri potansiyelimiz oldukça düştü. Buna istinaden 100 lira kazıyorsak bunun 50’si 60’ı arabanın akaryakıtına, diğer geri kalan yüzde 40’ını da arabanın masraflarına harcıyoruz. Biz sadece burada vakit geçirmek amaçlı durmaya başladık. Evimize ekmek dahi götüremez durumdayız. Pandemide zaten ayrı bir sıkıntı çektik. Sokağa çıkma yasakları, kısıtlamalar ile çalışamaz duruma gelmiştik. ‘Tam işlerimiz yoluna girdi’ derken, bu akaryakıt zamlarıyla yaklaşık 4-5 aydan beri bırakın para kazanmayı, kendi ihtiyaçlarımızı, kendi arabamızın ihtiyaçlarını, evimizin ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma geldik. Taksimetreye zam aldığımızda mazotun litresi: 10 lira civarındaydı, 23 lira üzerinde 25 liraya dayandı. Yani aldığımız zam çoktan eridi bitti."
Taksici Nazmi Gülen ise şunları söyledi:
“Son yapılan zamlarla bizim kazancımız sadece akaryakıt zammına gitti. Bize kalan herhangi bir şey yok. 4 ay önce benim depom; 650 milyona (650 liraya) doluyordu şu anda; 1 milyar 200’e (1200 liraya) doluyor. Taksici esnafımızdan çoğu arkadaşımız bıraktı zaten bu işi. Geçenlerde Atıl diye bir arkadaşımız var, ‘kazanamıyorum’ dedi, taksisini çıkardı duraktan. Bizim kazandığımız sadece bizim cebimize gitmiyor. Bizim rutin olarak araç bakımlarımız var. Benim araç bakımım 15 binde bir 3 milyar lira (3 bin lira). Her 15 binde 3 bin lira bakım ücreti ödüyorum. Artı bunun trafik sigortası var. 3 milyar 750 lira (3 bin 750 lira) yıllık trafik sigortası. Kaskomuz var; 9 milyar (9 bin) yıllık. Bunlar göz önünde bulundurulmuyor. Şu anda aracın bakımını öteledim, yaptıramadım." (ANKA)