Talât Aydemir'in ağzından 27 Mayıs sonrası

15 Eylül 1961 seçim sonuçlarının aksettirdiği umumî iradenin ileri bir Anayasa ve seçim kanunu ile ortaya konan sistemin özüyle gerçek

demokrasiyi gerçekleştirmeye matuf 27 Mayıs ihtilaliyle ne dereceye kadar bağdaşabileceği tereddüdü muciptir... Meclis'te temsil edilen siyasi partilerin yeni Anayasa'nın devrimci ruhundan yoksunluğu bir gerçektir. Hükümetin telâkki tarzı da aynı mekanizmanın tabii sonu­cudur. Demokrasinin özüne değil şekline özenmiş bir başbakan Atatürk ilkelerine rötuş yapılmasını teklif etmekle taviz politikasının en büyük tatbikçiliğini yapmakta idi. Önder Atatürk'ün hasta adam olmaktan kurtardığı muasır medeniyet seviyesine ulaştırılmasını emret-

tiği devrimci Türkiye, profesyonel oyuncu politikacıların elinde tekrar hastalanmıştı. Meclis'in ilk faaliyetleri bu hasta bünyeyi iyileştirmeye matuf tedbirleri aramak yerine, kendi ödeneklerinin arttırılması ve es­ki borçlarının kaldırılması için gayret sarfetmeleri birinci planda geliyordu. Anayasa'nın emrettiği reformları sevketmesi, Türkiye'nin çeşit­li problemlerini halletmesi beklenen Meclis'in en önemli meselesi bir yağma ve vurgun devrinin sanıklarının affedilip edilmemesi veya affın tatbik şekli idi.

Can Kaya İsen, 22 Şubat-21 Mayıs: Geliyorum Diyen İhtilâl