Talat: Mutlaka bir B planımız var

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs sorununun çözümünde Rum kesimiyle süren müzakerelerde bir anlaşma sağlanamazsa, ''mutlaka bir (B) planları olduğunu, ancak bunu açıklayamayacağını'' söyledi.

Mehmet Ali Talat, İngiltere'nin başkenti Londra'daki temasları çerçevesinde, İngiltere Kıbrıs Türk Ticaret Odası (CTCC) tarafından düzenlenen toplantıda, Kıbrıs Türk toplumuyla biraraya geldi. Yaklaşık 3 saat süren toplantıya, Mehmet Ali Talat'ın eşi Oya Talat, KKTC'nin Londra Temsilcisi Kemal Köprülü, CTCC Başkan Yardımcısı Hayrettin Ramiz, çok sayıda yetkili ile İngiltere'de yaşayan çok sayıda Kıbrıslı Türk katıldı.

Talat, toplantıda yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununun geçmişinden, süren müzakerelerden, şimdiye dek Rum kesimiyle üzerinde anlaşılan ve anlaşılamayan konulardan sözetti.

-''İNGİLTERE'Yİ GEÇMİŞE GÖRE DAHA İLGİLİ GÖRDÜM''-

Kıbrıs Türk tarafının 2009 yılının sonuna dek bir çözüm istediğini defalarca söylediğini belirten Talat, "Kıbrıs sorununun çözümü acildir'' dedi. Talat ayrıca, Kıbrıs Rum kesimi lideri Dimitris Hristofyas ile yaptıkları görüşmeleri bundan sonra yoğunlaştıracaklarını ve ilerleme kaydetmeyi umduklarını belirterek, şunları kaydetti:

''Türk tarafı olarak çok iyi bir hazırlık içindeyiz. Türk tarafının önerilerinin hiçbirisi BM parametreleri dışında değildir. Bütün önerilerimiz, BM parametreleri çerçevesindedir. Dolayısıyla uluslararası alanda herhangi bir sıkıntı yaşamıyoruz.

Kıbrıs sorunu aslında bir uluslararası bir sorundur, aynı zamanda AB'nin de bir sorunudur. O nedenle bu uluslararası sorunda, Avrupa'nın da ve dünyanın diğer önde gelen ülkelerinin de bir rolü vardır. Bu rol, bir an önce çözümü zorlayacak şekilde olabilirse, Kıbrıs sorunun çözümüne yardımcı olacaktır.''

Önceki gün Birleşik Krallık Başbakanı Gordon Brown ile görüştüğünü hatırlatan Talat, ''İngiltere, garantör ülkelerden birisi olarak, Kıbrıs sorununun çözümü için cesaretlendirici bir rol oynamalıdır. Kıbrıs sorununu diplomatik açıdan en iyi formüle edebilen ülke olarak İngiltere'nin ciddi önemli bir rol oynaması gerekiyor. Sayın Brown'a bunu anlattık. İngiltere'nin geçmişe göre daha fazla ilgili olduğunu gördüğümü söyleyebilirim'' diye konuştu.

-''KKTC'Yİ TANIYACAKLARA MEYDAN OKURSANIZ, SİZİ NASIL TANIRLAR?''-

Türkiye'nin desteği olmadan, Kıbrıs sorununda eşitsizliği gideren bir noktaya gelmenin mümkün olamayacağını belirten Talat, son olarak Ankara'da yaptığı temaslardan sözetti.

Talat, bundan sonraki süreçte de istikrarlı çalışmayı sürdüreceklerini belirterek, ''Kıbrıs sorununu çözmek, bizim stratejik hedefimizdir ve hedefimiz olmaya devam etmektedir'' dedi.

Toplantıya katılan Kıbrıs Türk halkının sorularını yanıtlayan Talat, bir katılımcının, ''Anlattıklarınızdan, her yerden kaybediyoruz, korkak bir politika içindeyiz gibi geldi. Bu anlaşma içine girersek kaybetmek kaçınılmazdır. Rumlar'a dayatacağımız ne olabilir ?'' sorusu üzerine, şunları kaydetti:

''Bizim yürüttüğümüz politika, son derece çağdaş ve cesurdur, politikamız dünyanın anlayabileceği bir politikadır. KKTC'nin tanınması için, tanıyacaklara meydan okursanız, nasıl tanırlar sizi?

Gerçekten tanınmak istiyorsanız, dünyayla uyumlu bir politika gütmeniz lazım. Bakın Kosova'ya, dünyaya meydan okuyarak tanınma politikası insan aklının alacağı birşey değil. Ama maalesef 2004'e kadar yapıldı.''

2004'de bunu değiştirdiklerini ifade eden Talat, doğru olanın dünyayla uyumlu bir politika gütmek olduğunu kaydetti. Talat, görüştüğü hiçbir liderin kendisine baskı yapmadığını, 'haklarınızı teslim edin bu yanlıştır' demediğini ifade ederek, hiçbir konuda yaklaşımlarının yanlış olduğunu söyleyen olmadığını bildirdi ve ''Akış yönünde gidebilirsiniz, akışın tersine gidemezsiniz. 2004 öncesinde denedik, oraya buraya vurmaktan başka birşey yapamadık'' diye konuştu.

Konuya ilişkin bir başka soru üzerine ise Talat, uluslararası bir politika güttüklerini vurgularken, ''Adı üstünde uluslararası politika güdüyoruz. Bu politikayı dünyaya karşı güdüyoruz. O zaman dünyanın bizi anlaması lazım. Anlamazsa, o zaman silahlanıp dünyayı fethetmemiz lazım. Dolayısıyla dünyanın anlayacağı dilden konuşmalıyız'' dedi.

Ada'daki ''kayıplar'' konusundaki bir soru üzerine de Talat, bu konuyu politize etmemeye çalıştıklarını belirterek, siyasetçilerin bu konuda birşey konuşmamasından yana olduklarını bildirdi.

Süren müzakere sürecinde Rumlar ile ana konularda anlaşma olup olmadığının sorulması üzerine de Talat, ''Ana konularda anlaşma var, anlaşma olmayan konular da var. Nihai anlaşmalara varabilmek için, kendi içinde bazı al-verlere ihtiyacımız var. Tabii (B) planımız var mı? Mutlaka var ama (B) planını anlatma yeri burası değil'' diye konuştu.

-KIBRISLI TÜRKLER'DEN OY KULLANMA İSTEĞİ-

''İngiltere'de ve yurtdışında yaşayan Kıbrıs Türkler'in KKTC'de oy kullanma hakkı'' Talat'a en çok soru yöneltilen konuların başında geldi.

Talat, konuya ilişkin sorulara şu yanıtları verdi:

''İngiltere'deki yurttaşlarımız Kıbrıs'a yerleşmeden oy kullanmaları konusunda, bunun mümkün ve haklı olmadığını düşünüyorum. Çünkü bir ülkenin kaderi, orada oturanlar tarafından belirlenir, dünyada böyledir. Dolayısıyla benim görüşüm budur. Bu, size karşı güvensizlikten kaynaklanmıyor. Eğer hükümet farklı düşünüyorsa, buyursun yapsın. Meclis çoğunluğu şu anda hükümetin elindedir. Hükümet bunu yapacaksa yapabilir. Ben fikrimi söyledim, sonuçta kararı verecek olan yüce meclistir. Meclis kararını verdiğinde de herkesi boynu kıldan incedir.

Yurtdışındaki yurttaşların, Kıbrıs'ta her düzeyde sesinin ifade edilmesini istiyorum. Yani çeşitli yöntemlerle mecliste gözlemci düzeyinde veya oy kullanma hakkı olan belli sayıda temsiliyetlere karşı değilim.''

Talat'ın bu konudaki görüşleri, kimi dinleyicilerin tepkilerine neden oldu.

-''ARKA KAPI'' GERGİNLİĞİ-

Zaman zaman gergin anların yaşandığı toplantıda, bir katılımcı dışarı çıkarılmak istenince bir süre tartışma yaşandı. KKTC Cumhurbaşkanı Talat'ın Birleşik Krallık Başbakanı Brown ile önceki gün görüştüğünü hatırlatması üzerine, dinleyicilerden biri ''arka kapıdan'' diye bağırdı. Bunun üzerine, katılımcılar arasında çıkan tartışma, bir dinleyicinin salondan çıkarılmasıyla sona erdi. Talat da yaşananların kendisini üzdüğünü söyledi.

Talat, Brown ile görüşmeye ''arka kapıdan'' girdiği yönündeki eleştiriler üzerine, ''Ben o görüşmeye arka kapıdan girmedim. İngiltere'ye sizi görmek için, bu toplantı için geldim. İngiliz Yüksek Komiseri bana Kıbrıs'ta (madem İngiltere'ye gidiyorsunuz. Sayın başbakanla görüşme ayarlamaya çalışacağım) dedi ve randevuyu ayarladılar. Ben sizi görmeye geldim'' dedi.

Orams davasıyla ilgili bir soru üzerine de Talat, davanın nasıl sonuçlanacağını bilmediklerini ifade ederek, davayla ilgili yapılacakları yaptıklarını, bekleyeceklerini ve karardan sonra değerlendirme yapacaklarını sözlerine ekledi.