15 Temmuz’un yıldönümünde yeniden tartışma konusu olan TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimi Komisyonu Raporu beş yıldır yayımlanmadı. Bunun nedenlerinden biri de raporun teknik anlamda tamamlanmamış olması. CHP, bunun, rapora korsan biçimde ek bölüm yazılmasından ve bu bölümle ilgili görüşlerinin rapora konulmamasından kaynaklandığını savunuyor. 2017’de CHP adına, rapora gizlice eklendiği söylenen bölümlerle ilgili olarak, “15 Temmuz Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu Nihai Raporuna Yapılan Müdahaleye Karşılık Olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin İlave Tespitleri” başlığı altında ek bir muhalefet şerhi kaleme alındı. Ayrı bir rapor niteliğinde olan muhalefet şerhinde, darbe girişiminin en büyük nedeninin AKP’nin Gülen cemaatiyle suç ortaklığı yapması olduğu savunuldu ve bu iddiayı kanıtlamaya yönelik kanıtlar sıralandı. Ancak komisyonun başkanlığını yapan Reşat Petek’in “tam metin” olarak kamuoyuna sunduğu raporda, bu muhalefet şerhi yer almıyor.
15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden altı yıl geçti. 15 Temmuz’un yıldönümlerinde sürekli tartışılan konuların başında, TBMM’de kurulan araştırma komisyonu raporuyla ilgili iddialar geliyor. Bugüne kadar raporun kayıp olduğu, hiç yayımlanmadığı, eksik yayımlandığı gibi iddialar ortaya atıldı. Son tartışmayı ise AKP milletvekili olduğu dönemde komisyona başkanlık eden ve aktif siyaseti bu görevi yürüttükten sonra bırakan Reşat Petek’in sözleri başlattı.
Tartışılan komisyonun tam adı, "Fethullahçı Terör Örgütünün 15 Temmuz 2016 Tarihli Darbe Girişimi İle Bu Terör Örgütünün Faaliyetlerinin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu"…
Komisyon, 4 Ekim 2016’da o dönem Meclis’te grubu bulunan AKP, MHP, CHP ve HDP’nin imzası ile kuruldu. Yaklaşık 4,5 ay faaliyet gösteren komisyon, 22 toplantıda 141 kişiyi dinledi.
Komisyon 26 Mayıs 2017'de raporunu açıkladı. Ancak yapılan itirazlar nedeniyle raporla ilgili çalışmalar uzadı. Petek, raporun nihai halini, iki cilt halinde basılan raporu 12 Temmuz 2017'de o dönemin TBMM Başkanı İsmail Kahraman'a sundu.
Tartışmalar o günden bu yana devam ediyor.
Tartışmalar 15 Temmuz’un 6. yıldönümünde, Petek’in, Halk TV’den İsmail Saymaz’a yaptığı açıklamayla yeniden alevlendi. Petek, TBMM’nin internet sitesinde rapor için, “Komisyon raporu vermedi, hükümsüzdür” denilmesini eleştirerek, “Onu TBMM Başkanı Mustafa Şentop'a sorabilirsiniz. Veya önceki başkan İsmail Kahraman'a... Biz Kahraman'a teslim ettik. (Rapor) Tekemmül etti. Ama meclis genel kurulunda görüşülmedi. İşin özeti bu” dedi.
Şentop ise Petek’in bu sözlerine, “Komisyon üyelerinin “Komisyonda görüşülen metin” olarak üzerinde mutabakat sağladığı, İçtüzük hükümlerine uygun olarak tüm süreçleri tamamlanmış bir Meclis Araştırması Komisyonu Raporu, TBMM Başkanlığı’na sunulmamıştır. Dolayısıyla, 26. Yasama Dönemi'nde kurulan 15 Temmuz Araştırma Komisyonu tarafından içtüzükte öngörülen süre içerisinde tamamlanarak aynı yasama döneminde TBMM Başkanlığı’na sunulan ve komisyon üyelerinin, komisyonda görüşülen metin olarak üzerinde mutabık kaldıkları bir rapor, diğer bir ifadeyle TBMM İçtüzüğü hükümleri gereğince hukuken (resmi anlamda) Meclis Araştırması Komisyonu Raporu niteliğini taşıyan bir rapor bulunmamaktadır” şeklindeki açıklamayla yanıt verdi.
Petek ise bu açıklamaya karşılık, TBMM Başkanlığı’na sunulan, başkanlığın, “TBMM İçtüzüğü’ne uygun bulmadığı” raporu, “tam metin” kaydı düşerek internet sitesinden paylaştı.
Bütün bu tartışmaların temelinde, raporun tamamlanma sürecinde TBMM tarihinde örneğine az rastlanır gelişmelerin yaşanması yatıyor.
Tartışmaların nedenini anlamak için CHP’nin o dönem hazırladığı, Darbe Komisyonu raporuna eklenmeyen rapor kılavuz niteliğinde.
Söz konusu raporda, o dönem komisyonda da görev yapan dönemin CHP milletvekilleri Zeynel Emre, Aykut Erdoğdu, Sezgin Tanrıkulu ve Aytun Çıray’ın imzası bulunuyor. Raporun ilk bölümü Zeynel Emre, “nihai değerlendirmeler” kısmı ise Çıray tarafından kaleme alındı.
Raporda, Darbe Komisyonu Raporu’nun neden yayımlanamadığı da anlatılıyor. Raporun ilk bölümünde, Darbe Komisyonu Raporu için, “Komisyon raporlarının tahrif edilmesi” başlığı kullanılarak, “15 Temmuz Darbe Araştırma Komisyonunun bugüne dek gündeme gelen toplam 3 farklı raporu söz konusudur” deniliyor. Üç rapor şöyle sıralanıyor:
CHP’nin muhalefet şerhi niteliğindeki raporunda, bu süreç için şöyle deniliyor:
“Bu raporlardan ilki (ön taslak rapor), konuları bakımından kapsamlı, içeriği bakımından hacimli ve bir anlamda darbe girişiminin araştırılmasına dönük bir çabanın izlerini taşıyan doyurucu bir mahiyettedir. İkinci rapor (taslak rapor), ilk raporun yarısı kadar olmakla birlikte, kendisinden önceki rapordan çıkartılan konular bakımından açık bir müdahalenin olduğunu göstermektedir. Son rapor (nihai rapor) ise, bir araştırma komisyonunun faaliyetleri, bulguları ile ilgili olmayan, siyasi olarak saldırgan, gerçekleri çarpıtan ve karalayıcı eklemelerin yapıldığı rapordur. Tüm bu müdahaleler, bu yaklaşımın ilk başta siyasi nezaketten uzak olduğunu gösterse de daha vahimi, darbe girişiminin aydınlatılmasının değil muhalefeti mahkum etmek üzere, tam bir hukuksuzluk içinde araçsallaştırılmasının trajik bir şahikası, AKP iktidarının kronik davranışı olan hukuksuzluğun bir röntgeni olmuştur.”
Raporda, Darbe Komisyonu Raporu’nun taslağının hazırlandığı, bu taslağın basına da sızdığı, taslak raporun, itirazlarını yazmaları için muhalefet vekillerine de gönderildiği vurgulanıyor.
Ancak CHP’nin iddiasına göre, TBMM Başkanlığı’na 12 Temmuz 2017’de verilen raporda, kendilerine verilen taslak raporda yer almayan ifadeler sıralandı. Bununla yetinilmedi, muhalefetin şerhleri de rapora işlenmedi. CHP’nin raporunda, Darbe Komisyonu Raporu’na gizlice eklenen bölümde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik ağır suçlamaların yer aldığı belirtiliyor ve eklenen bölüm özetle şöyle aktarılıyor:
“…ancak bazı siyasi partilerin özellikle Anamuhalefet Partisinin (CHP) FETÖ’ye karşı tutumunun tutarsız ve çelişkilerle dolu olduğuna dair bir parantez açmakta fayda bulunmaktadır. Her ne kadar 15 Temmuz Darbe Girişiminin hemen akabinde CHP, FETÖ’yle mücadele bağlamında bazı olumlu, uzlaşmacı ve işbirliğine açık mesajlar vermiş olsa da, ilerleyen süreçte bu tavrı değişim göstermiştir. Ayrıca, Anamuhalefet Partisinin FETÖ’ye ilişkin tavrının darbe öncesinde de çelişkili olduğunu hatırlatmakta fayda bulunmaktadır. Şöyle ki; yukarıda anlatılan süreçler yaşanırken, Anamuhalefet partisinin (CHP) FETÖ’nün siyasi emellerine hizmet eden tutum ve davranışları 15 Temmuz darbesine giden süreçte FETÖ/PDY terör örgütünü cesaretlendirici bir nitelik taşımıştır… CHP Genel Başkanı, FETÖ/PDY’nin söylemleriyle örtüşür biçimde “kontrollü darbe”den söz etmeye başlamıştır. CHP liderinin özellikle 17/25 Aralık’tan sonra FETÖ’yle senkronize davranışlar sergilemesinin, söylem birliği içine girmesinin, FETÖ’nün servis ettiği hukuk dışı malzemeleri kullanmasının, 15 Temmuz sonrası FETÖ davalarına gösterdiği karşıtlık ve 4 FETÖ’yü aklama girişimlerinin bir anayasal kurum olan anamuhalefet partisi tarafından niçin ısrarla bir politika tarzı olarak benimsendiği anlaşılmamaktadır.”
Raporun taslak halinde yer almayan bu ifadeler, çok daha uzun. Eklenen bölümde tamamen Kılıçdaroğlu eleştiriliyor ve FETÖ’ye destek vermekle suçlanıyor.
CHP’li komisyon üyeleri, rapora kendilerinden habersiz biçimde ekleme yapıldığını, raporun bu haliyle ilgili görüşlerinin alınmadığını ve muhalefet şerhlerine yer verilmediğini 14 Temmuz 2017’de dönemin TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a aktardı. Ancak CHP’nin raporuna göre, Kahraman, sadece, ilgili bölüme görüşlerini ekleyebilecekleri yanıtını verdi.
CHP, bunun üzerine 14 Temmuz tarihli itiraz dilekçesini verdi. İtiraz dilekçesinde şu gelişmeler aktarıldı:
“Komisyon Başkanı Reşat PETEK'in 11 Temmuz 2017 günü gece saat 23:25'te komisyon üyelerine gönderdiği; [[Değerli Komisyon Üyeleri, Raporumuz yarın (12.07.2017) saat 17:00'de TBMM Başkanlığına arz edilecektir. Komisyon olarak Meclis Başkanımız Sayın İsmail Kahraman'ı ziyaretimize tüm Komisyon üyelerimizin katılımı rica olunur. Saygılarımla. Reşat PETEK Komisyon Başkanı]] şeklindeki whatsApp mesajı ile, Rapordaki tashih niteliğinde düzeltme ve değişiklikler 6 ile redaksiyon işlemlerinin tamamlandığından ve artık TBMM Başkanlığına sunulacağından haberdar olduk. Tamamlandığı ve TBMM Başkanlığına sunulacağı ifade edilen rapor metni üyelere dağıtılmamıştır; tarafımızdan komisyon sekreteryasından istenerek incelendiğinde de görüşmüştür ki, yapılan değişiklikler ve eklemeler tashih niteliğinde düzeltme ve redaksiyonun çok ötesine geçmiştir. TBMM Başkanlığı’na sunulan rapor metni tarafımızdan incelenerek muhalefet şerhi yazılan rapor değildir; yapılan değişiklikler ve eklemelerle metnin son hali yeni bir rapor olma niteliğindedir.”
CHP, muhalefet şerhi niteliğindeki ikinci raporunu bunun üzerine hazırladı. Ancak bu muhalefet şerhi, komisyon raporuna eklenmedi.
Bu nedenle komisyon, raporunu TBMM İçtüzük kurallarına uygun biçimde tamamlayamadı ve bugünkü tartışmalar yaşanmaya başladı. TBMM Başkanlığı da AKP’de oluşan görüş doğrultusunda komisyon raporunun muhalefetin itiraz ettiği halini TBMM Genel Kurulu’nda görüşmedi. Darbe Komisyonu Raporu kadük haline geldi ve rafa kaldırıldı.
Bu sürecin nedenlerinden birinin CHP’nin muhalefet şerhi niteliğindeki raporunda yer alan tespitler olduğu belirtiliyor. Bu raporda, AKP’nin Gülen cemaatinin suç ortağı olduğu belirtiliyor ve bu iddiayla ilgili kanıtlar sıralanıyor.
Raporda, “video” başlığı altında çok sayıda video kaydının linki yer alıyor. Linklerden bazıları şöyle:
Raporda, dönemin gazetelerinin görselleri de yer alıyor. Görsellerde, 2004’teki MGK’da görüşülen Gülen cemaati raporunun AKP tarafından işleme konulmadığına yönelik haberler geniş yer tutuyor. Görsellerde, “Gülen’i AKP kurtardı”, “Erdoğan: Cemaat ne istedi de geri çevirdik” haberlerinin manşetleri, Erdoğan ve Gülen’in birlikte çekilmiş fotoğrafları, Gülen’e yapılan ziyaretlerin fotoğrafları, AKP’lilerin Gülen’le ilgili mesajları, Türkçe Olimpiyatları için bastırılan paranın görseli, Erdoğan’ın, “Allah dedikleri için müsamaha gösterdik. Rabbim de milletim de bizi affetsin” sözlerine ilişkin manşetler yer alıyor. Raporun devamında da başta Erdoğan olmak üzere AKP’lilerin Gülen ile ilgili açıklamaları bulunuyor.
Raporda, Darbe Komisyonu’na başkanlık eden Reşat Petek’in gazetelerde yayımlanan, Ergenekon ve Balyoz operasyonlarına destek verdiği, cemaatin söylemlerini desteklediği yazıları da yer alıyor.
Raporun, tespitler bölümünde de özetle şu görüşlere yer verildi:
TIKLAYIN | Reşat Petek: 15 Temmuz raporunun neden yayınlanmadığını Şentop'a sorun
|