Belgeselleriyle hafılara kazınan Fransız deniz araştırmacısı Jacques-Yves Cousteau’nun ünlü gemisinin büyük bir bölümü tamir için getirildiği Yalova'daki bir tersanede elektrik kontağından çıkan yangın sonucu büyük bir bölümü yok oldu. Calypso’dan geriye sadece omurgası kaldı. Yangından geriye sadece omurgası kalan gemi, Cousteau’nun 3 okyanus ve 17 denizde 129 belgesel çekmesini sağlamıştı.
Dünyanın en ünlü deniz belgeselcisi Jacques-Yves Cousteau’nun kendiyle özdeşleşen bilim gemisi R/V Calypso tekrar mavi sulara kavuşmak için Yalova'daki Aykın Tersanesi’ne getirilmişti. 1950-1966 arasında Kaptan Cousteau’ya hizmet veren R/V Calypso’nun son sahibi Cousteau Vakfı, Fransa yerine bakım ve onarım konusunda uzman olan Türk tersanelerini tercih etmişti.
2 yıl sürecek yenilenme çalışmaları sonunda denizle buluşmayı bekleyen R/V Calypso, Nisan 2016’da getirildiği tersanede tamir ediliyordu.
Tersanenin kapalı bölümünde (hangar) tutulan 42 metre boyundaki gemide ilk yangının önceki gün öğlen çıktığı öğrenildi. Küçük çaplı yangının kısa sürede söndürülmesine rağmen gece 02.00 sıralarında gemide tekrar başlayan yangın, güçlükle söndürüldü. Yalova ve Altınova itfaiyelerinin yanı sıra tersanede çalışanların yoğun çaba harcadığı yangında, ahşap ve epoksi karışımı malzemeden yapılan geminin büyük bölümünün geri döndürülemez şekilde tahrip olduğu öğrenildi. Yangının ardından Cousteau Vakfı ile sigorta şirketi yetkililerinin yangını değerlendirmek üzere tersaneye geldiği belirtildi.
Deneyimli dalgıç ve denizci Asım Karsçakar, yanan efsanevi gemiyi İstanbul kıyılarında uzun süre izlediklerini belirterek, “Kaptan Cousteau’nun Calypso ile yaşadığı maceraları belgesellerinden izlemiştik. 1976 yılında lise öğrencisiydim. Britanic (Titanic’in kız kardeşi) adlı yolcu gemisini aradıktan sonra Karadeniz’e açılmak için İstanbul’da mola verdiğini duyduk. İstanbul Boğazı’nda dinlenen gemiyi uzun süre izlemiştik. Bizim gibi bir kuşağın mavi rüyalarını süsleyen tek gemi Calypso’ydu. Dünya belgesel tarihine geçecek filmlerin çekildiği yaşayan bir varlık gibiydi. Çok üzüldüm” dedi.