TAN: İSRAİL GEREKENİ YAPMAZSA İLİŞKİMİZ DÜZELMEZ WASHINGTON (A.A)

-TAN: İSRAİL GEREKENİ YAPMAZSA İLİŞKİMİZ DÜZELMEZ WASHINGTON (A.A) - 07.10.2010 - Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, İsrail'in Mavi Marmara gemisine baskınının ardından gerilen Türkiye-İsrail ilişkileriyle ilgili, "İsrail, bölgedeki en yakın dostlarından birini kaybetmek üzere olduğunu anlamaz ve buna uygun davranmazsa, ilişkimizi tekrar rayına oturtmamız mümkün olmayacak" dedi.  Tan, ABD'deki düşünce kuruluşlarından Potomac Enstitüsü'nde "Türk-Amerikan Stratejik Ortaklığı: Geçmiş, Şimdi ve Gelecek" başlıklı konferans verdi.  Türkiye'nin, hassas bir bölgede demokrasi ve istikrarın kalesi olduğunu belirten Tan, İran, Irak, Arap-İsrail sorunu, Kafkaslar, Bosna, Kıbrıs gibi, Amerikan dış politika gündeminin de üst sıralarında yer alan konularda Türkiye'nin önemli bir rol oynadığına işaret etti. Tan, tüm bu zorlukların zemininde Türk-Amerikan ortaklığının hiç olmadığı kadar önemli hale geldiğini ifade ederek, ABD Başkanı Barack Obama'nın Türk-Amerikan ilişkilerini "model ortaklık" olarak tanımladığını hatırlattı. -"İLK ADIM İSRAİL'DEN GELMELİ"- İsrail'in Mavi Marmara gemisine saldırmasıyla, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez, barış zamanında Türk vatandaşlarının bağımsız bir devlet tarafından öldürüldüğüne dikkati çeken Tan, "Daha da kötüsü, bu saldırı bir dosttan geldi. Saldırı haberleri ilk çıktığında ne kadar şaşırdığımızı takdir edersiniz" ifadesini kullandı. Türkiye'nin İsrail'den, özür ve tazminat beklediğini hatırlatan Tan, "İsrail, bölgedeki en yakın dostlarından birini kaybetmek üzere olduğunu anlamaz ve buna uygun davranmazsa, ilişkimizi tekrar rayına oturtmamız mümkün olmayacak" diye konuştu. Tan, bu sözlerinin "sert olup olmadığı" yönündeki bir soru üzerine de "Dostlar, eğer gerçekten dostlarsa, birbirlerine karşı doğruları söylemeliler" diye konuştu.  İsraillilerin "özür dilemeyi neden büyük mesele haline getirdiğini anlayamadığını" kaydeden Tan, bir Amerikan gemisinin 1992 yılındaki bir tatbikatta yanlışlıkla Türk gemisine ateş etmesinin ardından ABD'nin özür dileyip tazminat ödediğini hatırlatarak, "Dostların yapması gereken budur. İsrail, eğer bu büyük hatasını kabul etmiş olsa, işler çok daha kolay olurdu" ifadelerini kullandı. Tan, ilişkilerin tekrar rayına oturtulması konusunda ilk adımın İsrail'den gelmesi gerektiğini ve bu yönde İsrail'i ikna etmeye çalışacaklarını, özür dilenmesi halinde bu olayın iki ülke ilişkilerinde "leke" olarak durmayacağını belirtti. Büyükelçi Tan, İsrail'in özür dilemeyi "küçük düşürülme" olarak görmemesi gerektiğini de ifade etti. -"ABD'NİN POZİSYONUNU ZAYIFLATMIYORUZ"- Tan, Türkiye'nin İran politikasının da kültürel veya dini yakınlığa dayanmadığını, jeopolitik gerçeklikler ile tarihi deneyimlerle belirlendiğini vurguladı.  İran'ın nükleer silah geliştirmesinin, bölgede nükleer silahlanma yarışını başlatarak barış, güvenlik ve istikrarı ağır biçimde tehdit edeceğini ve bunun Türkiye'nin vizyonuna tamamen ters düştüğünü belirten Tan, şunları kaydetti:  "Bu konuyu ele alırken dikkatli ve hassas çizgide yürümeliyiz. Dolayısıyla, İran konusundaki hedeflerimizi başarmak için, diyaloğun izlenecek tek yol olduğuna sıkı biçimde inanıyoruz. Bu politikayı takip ederek, ABD'nin pozisyonunu zayıflatmıyoruz. NATO'da ve dünyanın birçok farklı kesiminde güçlü müttefikler olarak Türkiye, Amerikan çıkarlarına zarar vermeyi asla düşünmez. Tam tersine, İran'ı, nükleer planlarıyla ilgili olarak daha şeffaf olması ve uluslararası toplumun kaygılarını ele alması yolunda teşvik ediyoruz. Diplomasinin, bölgedeki gerginliği daha fazla yükseltmeden bu konuyu ele almada etkili yolları hala sunduğunu düşünüyoruz." ABD'nin İran'a binlerce kilometre uzakta olduğunu, halbuki yanıbaşındaki Türkiye'nin İran'daki herşeyden doğrudan etkilendiğini hatırlatan Tan, gelişmelere kayıtsız kalamayacaklarını belirterek, "İran ile temas halinde olmamız, onun tarafında yer aldığımız, onların yaptığı herşeye destek verdiğimiz anlamına gelmez" dedi. Tan, İran'a yönelik BM yaptırımlarına "etkin sonuç yaratmadıkları" düşüncesiyle prensip gereği karşı çıktıklarını ama yaptırımlara tam olarak uyduklarını söyledi. Ülkelerin tek taraflı yaptırımlarına uyup uymamaya ise, "ticari çıkarlarına bakarak Türk halkının karar vereceğini" ifade eden Tan, "Bunun yanında, isim vermek istemiyorum ama mevcut yaptırımları ihlal eder biçimde halen İran'da bulunan çok sayıda müttefikimiz var" dedi.